vatanım sensin

• bence sen de simdi herkes gibisin vatanim sensin...
  
  bakin bu bir dramdir. gerçekten.
  
  yayin hayatina sinema filmi kalitesinde bir ilk bölüm ile baslamis, içerisinde su anda kendi yas kategorisinde türkiye'de bulabileceginiz en iyi oyunculardan insanlari bir araya getirmis, geçtigi dönem itibari ile de türk izleyicisinin belirli bir kesimini tekrar bir türk dizisi izlemeye ikna edebilmis bir dizinin dün aksamki hale getirilmesi gerçekten bir dramdir.
  
  ortada böyle bir senaryo ile hem oyunculara yapilan bir haksizlik hem de bu diziyi gerçekten severek ve dizi izlemis olmak için degil de, daha çok o duygu seline kapilmak ve o günlere dair bir seyler görüp hissetmek için izleyen insanlarin zekasiyla dalga geçilip, "ben bunlara ne versem izlerler" mantiginin güdülmesi gibi bir sorun var malesef.
  
  bizlerin bu görüntü kalitesinde dizi izleyebilmesine vesile olan, türkiye'de çekilen bir dizide belki de hiç kullanilmamis açilar ile çekim yapan ekibe ve oyunculugun nasil olmasi gerektigi ile ilgili istisnasiz her bölümde ders veren ve saygi duyulan oyunculara bunu yapmak büyük saygisizlik ve kendi emellerine alet etmektir.
  benim en üzüldügüm nokta bu oldu. 2-3 kisi yüzünden bu kadar insanin emeginin heba edilmesinin izin verilebilmesine gerçekten çok üzüldüm.
  
  ben dizinin en basindan beri süresinin uzun oldugunu söyleyenlerdenim ve bunu hep burada da belirttim. gerçekten de çok uzun, evet. fakat dizi süresinin uzun olmasini daha 21. bölümde dibi görmüs bir senaryonun bahanesi olarak kullanmak kusura bakmayin ama beni çok tatmin etmiyor. sonuçta bu ise baslanirken kimse size dizi bir saat olacak deyip sonrasinda bu süreyi üç saate çikarmadi. siz bunu biliyordunuz ve o bilinçle bu ise basladiniz. fakat bundan sürekli dirdir seviyesinde sikayet edilmesi, senaryoya ve seyirciye yansitilmasi amatörlükten baska bir sey degil. kimse kimseye zorla sen su meslegi yapacaksin diye diretmiyor sonuçta. ha hakkini ararsin tabi, o ayri bir sey. hakkini ararsin ve eger isini iyi yapiyorsan arkanda destek olarak izleyicini de bulursun. ama siz tabi sunu hiç düsünmüyorsunuz. sizin izleyicinizden baska neyiniz var? ızleyiciniz olmasa, senaryonuzu izlemek isteyen insanlar olmasa neyiniz var sizin? öncelikle su egonuzu bir kenara birakip o burnunuzu biraz asagiya indirmeyi deneyin ve disariya kulak verin.
  
  daha önce de bir entrymde belirttigim gibi meral okay gibi insanlari çok özlüyorum gerçekten de. profesyonelce isini yapip, seyircisine sorunlarini yansitmayan ama sektöründe bu isin krali olmus insanlari özlüyoruz gerçekten. onlar da bu süre konularinda savaslar vermedi mi? daha baska baska sorunlari olmadi mi? olmustur elbet, fakat bunlari hiç yaptiklari ise yansitmadilar.
  
  dizi acayip bir sekilde her kesim seyirci tarafindan az ya da çok tutulmus, baska ülkelere satilmis ve sen 21. bölümden sonra "ya ben grev yapicam çünkü süre çok uzun ve senaryoma yansiyo" diyorsun^*. yahu sen bana daha ne anlattin da senaryo kötü oldu? kusura bakmayin ama hiçbir samimiyet göremiyorum ben burada. biri daha 21. bölümüne geleseye kadar yapmadigi klise birakmayan bir senarist, digeri artik neredeyse 500 bölümlük dizi yazmis ve halen daha yazmakta olan baska bir senarist olunca o bildirinin altina imzasini atan, kusura bakmayin ama ben o bildiriyi dikkate almam dostlar. ya bu durum düzelene kadar yazmayacaksin ya da seni izleyen, sana zaman ayiran insanlara saygisizlik etmeden yazip, malum konuyu da asil halletmen gereken makamlar ile halledeceksin. o zaman iste ben de arkandayim senin. ama sen daha 21. bölüme gelene kadar bu kadar yere çakilmisken bu neyin "istedigimi yazamiyorum" tribidir? bölümde gerçeklesmemis bir olayi fragmanda olmus gibi gösterip insanlari ekran basina çekerek en fazla bir-iki kere birinci olursunuz o kadar. tek akli bu islere çalisanlar siz degilsiniz çünkü. geçen entrymde söylemistim, kendi bacaginiza sıkıyorsunuz dedim, fakat senarist(ler) dizinin çoktan kafasina sıkmıs bile gördügümüz kadariyla. ortada, ne o herkesin izleme sebebi olan bir milli mücadele kaldi ne de dogru düzgün bir ask hikayesi. bir yandan milli mücadele konusunda basrol oyuncusu bir saatin arkasindan kosturuluyor diger yandan da 2017 yilinin ask izdiraplari ve tripleri 1919 yilina monte ediliyor. ne bir tarihçiden fikir alindigina dair bir iz var dizide ne de verilen tepkilere kulak verildigi. her sey bir-iki insanin eline birakilmis malesef, çok yazik.
  
  bunca tepkinin nedeni çok ortada aslinda. ınsanlar bu diziyi gerçekten severek izliyordu. kimin neyi sevdigi önemli degil, ama ayri bir yeri vardi insanlarda. fakat ne yapildi? her sey para dendi ve sosyal medyaya oynanmaya, bip gibi bir telefon uygulamasina karakterler dahil edilmeye falan baslandi. basit basit 14 subat röportajlari (evet, 1919'da geçen bir askin 14 subat sevgililer günü röportaji yapildi), bir telefon uygulamasinda kullanilip gerceklikten uzaklastirilan karakterler... yakinda reklam filmleri falan da gelir zaten, tam olur iste. ben böyle seyleri görünce kendimi kullanilmis hissediyorum nedense. harcadigim zamanimin, ilgimin kullanilmis oldugunu hissediyorum. hani o çok dillendirdiginiz 50 dakikalik kaliteli dizilerin hangisinde bu tip seyler görüyorsunuz? sizin böyle ucuz reklamlara ihtiyaciniz mi var? var tabi, her sey para çünkü. o gencecik insanlari da kullaniyorsunuz bu ugurda. umarim bu isler biraz kendi kontrollerindedir de fazla kullandirtmazlar kendilerini. bu konularda halit ergenç'i tek geçerim bakin. kendisi uzun zamandir sinir ötesinde taninan bir oyuncu ve ben kendisini ne abuk bir röportajda ne de abuk bir reklam filminde gördüm. neden? çünkü basta kendisine ve yaptigi ise saygisi var. bizlerin onu sevmis olmasini bir gelir kapisi olarak degil de, isinin takdir edilmesi olarak görüyor adam.
  
  neyse fazla uzatmaya gerek yok. ben en basindan beri diziyi takip eden ve her bölüm sonrasinda gelip buraya yorum yapan bir izleyici olarak biraz içimi dökeyim dedim. sebebi de diziyi gerçekten severek izliyor olusumdu. hadi kendinize iyi bakin.
  
  bu arada zaman ayirip okuyanlara tesekkür ederim.
  
  edit:imla