high fidelity

• rob ve laura tekrar başladıktan sonra pub benzeri biryerde aralarından geçen diyalog nefis olması sebebiyle aşağıya alınmıştır.
  "- seninle konuşacağım.
  - benimle hangi konuda konuşacaksın?
  - ..evlenmek isteyip, istemediğin konusunda.
  - ben ciddiyim.
  - biliyorum.
  - çok teşekkür ederim.
  - ıki gün önce reader' dan bir kız için kasetler yapıyordun.
  - dünyanın en güvenilir erkeği|olmadığını düşündüğüm için affet.
  - olsaydım benimle evlenir miydin?
  - bu da nereden çıktı?
  - sürekli bunu düşünmekten bıktım.
  - neyi?
  - bu tür şeyleri. sevgi, düzenli bir hayat ve evlilik. başka şeyler düşünmek istiyorum.
  - fikrimi değiştirdim. bu şimdiye kadar duyduğum|en romantik şey. evlenirim.
  - lütfen kes şunu.|açıklamaya çalışıyorum.
  - diğer kız ya da kadın, her neyse.onların sadece fantezi olduğunu anladım. bilirsin... her zaman cazip gelir...çünkü hiç sorun yaratmazlar...sadece ufak sorunlar çıkar, aynı yılbaşı hediyesini almak gibi.ya da benim izlemiş olduğum bir filme gitmek istemesi gibi. eve geldiğim de ise aramızda gerçek sorunlar çıkıyor.....ve sen sinemaya bile gitmek istemiyorsun. ve iç çamaşırın yok-
  -iç çamaşırım var.
  -harika iç çamaşırların var. aynı zamanda binlerce kez yıkanmış pamuklu iç çamaşırların da var.onların da var. ama ben görmüyorum, çünkü fantezinin içinde yeri yok. fantezilerden sıkıldım çünkü...onlar gerçekte varolmayan şeyler. onlarda sürprizler yoktur. ve gerçekten..
  - sonuç vermez mi?
  - sonuç vermez. doğru. bunlardan sıkıldım. bununla ilgili her şeyden sıkıldım. ama senden hiç sıkılmıyorum....onun için...
  - sanırım ne demek istediğini anladım...ama gerçekten evet dememi mi bekliyordun?
  - bilmiyorum. pek düşünmedim. önemli olan şeyin bunu sormak olduğunu düşündüm.
  - ve sordun. teşekkür ederim."