8 entry daha
  • 4 yıl kadar önce bosnalı bir arkadaşla tanışmıştım. o günlerde bosna'ya merak sarmıştım. iyi olmuştu tanışmamız, sorular soruyordum ona sohbet ediyorduk. adı esma, 5 kardeşi var. annesi bir türke aşık olmuş savaş öncesinde. evlenmişler, 1 çocukları olmuş. aynı yıl savaş başlayınca istanbul'a gelmişler. ama adam bosna'da insanlar ölüyor ben burada duramam diyerek tekrar bosna'ya dönmüş ve girdiği ilk çatışmada da ölmüş. ikinci çocukları bosna'da savaşa doğmuş. muhtemelen babası hiç göremedi onu. savaştan sonra kadın yeniden evleniyor hemen her boşnak dul kadın gibi. savaş sonrasında öyle olurmuş hep. yeni kocasından da 4 çocuğu olmuş kadının; esma da onlardan biri. her sene istanbul'a eski kocasının ailesini görmeye geliyorlar. 3 çocuk ve kadın tükçe biliyor. esma ve kardeşleri medreseye gidiyor. medrese onun kelimesi. bizim bile hayatımızdan çıkmış olan bu kelimeyi onlar hala dini ve bilimsel eğitim veren okullar için kullanıyorlar. medreseye gidiyorum dediğinde gözlerim dolmuştu açıkçası. dün aklıma geldi açtım konuşmalarımıza baktım esma'yla. bir yerde bu filmi soruyorum ona. ünlü bir film olduğunu duymuştum o günlerde ama izleyememiştim. yeniden hatırlayınca bu defa izlemeliyim dedim ve 10 dk kadar önce bitirdim. aslında ne söylesem yersiz. bazı filmler gerçekten senaryo değildir. ailesini kaybetmiş çocukların nesli henüz kendi ailesini kuramamışken yapılan her film, yazılan her kitap, söylenen her söz bizzat hayatın gerçeği gibi. bu film en çok da bu yüzden önemlidir belki. tüm erkeklerini savaşta kaybetmiş küçücük bir köy. birkaç kadın ve çocuğun, yaşlı bir hocanın, hasta bir erkek çocuğunun hikayesi. savaş sonrası hayatta kalmaya çabalarken, her öğün reçel yerken ailelerini yok eden ve şimdi de topraklarını satan almaya gelen sırplara köylerini satacaklar mı?
    klasik bir sanat filmi diyebilirsiniz, sıkılbilirsiniz ama gerçekten çok güzel ve sade bir anlatısı var. neredeyse hiç savaştan söz etmeden savaşı anlatıyor. hiç erkeklerden bahsetmeden erkekleri anlatıyor. hemen her sahnesinde metaforik anlamlar saklı. her karakter ayrı bir psikolojiyi yansıtıyor. tekrar tekrar izlemek, sahne sahne irdelemek gerekir belkide. bir yılda bir film yapılacaksa böyle bir film olmalıydı zaten. bu arada bosna gerçekten bizim gönül coğrafyamıza dahil; eski bir fotoğrafın arkasına yazılmış bajram şerif mübarek olsun babo!! yazısında bunu da göreceksiniz.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap