2 entry daha
  • bir gazetecinin bir politikacı ile polemiğe girmesi, bunu patronunun adına yapması yerine, kendine güveniyorsa, haberleri düzgünce vermesi makbuldur. eğer iftira ile karşılaştığını hissediyorsa ve cevap verme gereği duymuşsa, bunu, çemkirmek yerine, neden iftiraya uğradığını açıklayıcı bir yazı yazarak dile getirmesi daha uygun olurdu. zira kendisine yapılmış bir iftira yokken neden üçüncü şahıslar adına konuşuyor, bu da ilginç.

    şu durumda, ne aykut erdoğdu akp genel başkanının doğan medya'nın sahibine sansür baskısını ispat edebilir, ne de ahmet hakan bu baskının olmadığnı ispat edebilir. ancak aykut erdoğdu'nun, bu sansür iddiasını şekillendirirken kullandığı ciddi maddeler bulunmakta:

    1. bu iftar yemeği ne zaman planlanmış, aydın doğan bu daveti ne zaman almış?
    2. bu iftar yemeği ne kadar etik? neden özellikle medya patronları çağırılıyor?

    kısacası zamanlaması ve davetlileri çok şüphe çeken bir etkinlik mevzu bahis. bu sebeple bu iddiaların ortada dolaşması normaldir, bu soruların sorulması meşrudur.

    halktan biri olarak kişisel kanaatimi söyleyim, ahmet hakan'ın aydın doğan'la yaptığı röportajdan ikna olmadım, cnn türk ve hürriyet'in yayınları gerçekten sansürsüz ve tarafsız olursa o zaman bu röportajın da samimiyetine ikna olurum. bu arada, tarafsızlık, bir ona bir buna "giydirme" değildir; tarafsızlık, doğru neyse onu haber yapmaktır.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap