10 entry daha
  • oyun değildir bence. olsa olsa, kısmen sizin yönettiğiniz bir filmdir diyebilirim. gideceğiniz yollar ve yönler belli olsa da karakterimiz edith'i sizin yönetiyor olmanız bunu bir oyun kategorisine sokmuyor yine de. ne olduğunu size tam olarak söyleyemem ama en iyi tanımıyla bir başyapıt diyebilirim.

    günümüze yaklaştıkça hikayelerin etkileyicilik seviyelerinin artması sonucunda son iki karakterde hıçkırıklara boğulmanız mümkün -özellikle benim gibi hassas biriyseniz-.

    oyunu 2-3 saatte bitirmemeniz mümkün değil, çünkü gideceğiniz yer ve yönler belli. yine de detayları iyice keşfetmek istiyorsanız, biraz daha uzun sürmesi muhtemel.

    oyun kısaca bahsetmek gerekirse finch ailesinin mel'un kaderini bizlere sunuyor. çoğu henüz çocukken, bir kısmı da gençliğinde hayatını kaybetmiş kişilerden oluşan bir ailenin bireylerinin yaşantısına kısmen ve ölümlerine tamamıyla tanık olarak oynuyoruz oyunu.

    --- spoiler ---

    son iki hikayenin kahramanlarından biri olan lewis'in-yani balıkları kesme işi ile uğraşan arkadaşın- hikayesi beni en çok etkileyen hikayeydi. özellikle hayatının monotonluğundan kurtulmak için kullandığı esrar ve bunun sonucunda gördüğü halüsinasyonların etkisi ile her gün gittiği işinde kurduğu imparatorluklar ve çıktığı yolculuklar ile beni büyüledi. hayatına, balıkların üzerinde uyguladığı şekli ile son vermesi- ya da en azından öyle hayal etmesi diyelim- nasıl bir hayal gücünün ürünü ise alnından öpmek lazım.

    lewis'in akabinde gelen ve doğumu yaklaşmış olan edith'in hikayesi ise lewis'in hikayesi kadar etkileyici olmasa da, oyun boyunca onu yönlendirdiğiniz ve onunla bütünleştiğiniz için, ayrıca lewis'ın akabinde edith'in hayatına girdiğiniz için, oyunun finalini de göz yaşlarıyla karşılamış olmanız mümkün.

    bunların dışında beni etkileyen birkaç hikaye daha var elbette.

    hayal gücü ile evinin penceresinden çıkıp bazen bir kedi, bazen bir baykuş ve nihayetinde bir yılan olduğunu düşleyen molly'nin hikayesi de takdiri hak ediyordu. ayrıca görece kontrolü daha zor bölümlerden biriydi diğer bölümlere göre.

    yıllar boyu ölümden korkan walter'ın kendini sığınağa hapsetmesi, geçen trenin sarsıntısını deprem gibi algılaması ve en sonunda o "afet" ile yüzleşmek için dışarı çıkması beni etkileyen bir diğer unsurdu. aslında o afetin sadece evinin yanından geçen bir tren olduğu gerçeğini de walter'ın ölerek anlamış olması da oldukça üzücüydü.

    edith'in annesinin erkek kardeşi olan gus'ın da uçurtması ile kendi hayatının sonunu getirdiğini görmemiz ve son olarak da calvin'in sallandığı salıncak ile uzaya ulaşabildiğini hayal etmemiz de bu küçük çocukların çok sevdiği oyuncakları tarafından ölüme yollandıklarını gösteriyordu.

    --- spoiler ---

    bir oyunun müziği benim için çok mühimdir. bu oyunun müzikleri de bana istediğimi verdi. grafikler oldukça doyurucu ve gerçekçi. giant sparrow muhteşem bir iş çıkarmış, her ne kadar ekşi sözlükte hakkında bir başlık bile olmasa da. kısacası eğer almayı düşündüğünüz bir oyunsa ve steam'de bir indirim de yakalamışsanız vakit kaybetmeden alın. lakin aksiyon ve yönetimi tümüyle kendinizde olan bir oyun istiyorsanız azıcık düşünün ama yine alın. böyle bir güzellikten mahrum kalmamalısınız çünkü.

    evet. teşekkürler.
82 entry daha
hesabın var mı? giriş yap