136 entry daha
  • kendine ait eğlenceli bir kurum içi dili olan yerdir. bu dil sizi plaza dili ve edebiyatı gibi rahatsız etmez ama iş amaçlı veya kişisel konuşmalarda işinizi çok kolaylaştırır. örneğin;

    şakir / ihtiyaç duyulduğu anda veya yeri geldiğinde kullanılan yazı taslaklarına verilen isimdir.

    hamit / size ikram edilen veya sizin tam da yenilirken üzerine denk geldiğiniz bilimum gıda maddesine ya da yancı olacağınız yemek organizasyonuna verilen isimdir.

    yay yüklü beklemek / bir iş için hemen koşturmaya hazır durumda olmak (olumlu) veya paniğe, telaşa kapılmak için neredeyse hazır beklemek (olumsuz) gibi bir anlamdadır.

    coflamak / meydana gelen veya olması muhtemel herhangi bir olay nedeniyle haddinden fazla bir şekilde tırsmak, korkmak, paniklemek demektir.

    cof / aşırı derecede panik olan kişilere verilen sıfat. cofcof şeklinde de kullanımı olur.

    gümgüm/ yeteneksiz, kabiliyetsiz kişi anlamında kullanılan bir kelimedir.

    gabi / iki anlamı var. birincisi bir işten ya da konudan anlamamak ama anlamama olayı kabiliyetsizlik seviyesinde olacak. mesela excel'i bir türlü kullanamıyorsunuz; "ben excel'de gabiyim abi" dersiniz. ikinci anlamı ise eğitilemeyecek kadar kabiliyetsiz adam demek. bunun gümgüm'den çok az bir farkı var. gümgüm biraz daha hafif anlamlı, üzerinde çalışılsa biraz olsun eğitilebilir adamlar için kullanılıyor ama gabi umutsuz va'ka seviyesindeki adamları tanımlamakta kullanılır.

    çocuk / ağırlıklı olarak kurmay kökenlilerin astlarına yönelik kullandığı bir hitap kelimesidir. yoğun kullanımının nedenini muhtemelen atatürk'ün bu kelimeyi sıklıkla kullanmış olmasına ve atatürk'de kurmay kökenli olduğu için harp akademilerinde bu yönde bir alışkanlık edinilmesine bağlıyorum.

    panik butonu / bir iş, görev ya da aniden gelişen durum için hemen işe girişmeyi ve/veya hemen o işe başlamayı ifade eder. mesela "akşama ekstra uçuş çıkmış, panik butonuna basalım..." şeklinde kullanılır.

    tayyare / bildiğimiz uçak demek. genelde kıdemli pilotlar bu lafı kullanır ama ama bazen yeni yetme teğmenlerin bile söylediğini duydum. neden bunu kullanma alışkanlığı var net bilemiyorum. ama muhtemelen aircraft, aeroplane gibi bir durum hissediliyor ve ondan dolayı kullanılıyor.

    peder hose / bu doğrudan uçak bakımcıların ve özellikle f-4'çülerin bir lafı. f-4'ün kanat ila gövde yakıt depoları arasındaki ana yakıt hattındaki hose assy isimli bir boruya verilen isimdir aslında. bu değişirse peder hose değişti filan derlerdi...

    albay kapatışı / çalışan bilgisayarı windows üzerinden kapatmayıp doğrudan power tuşuna harst diye basarak kapatanlara söylenen bir laf. çıkış noktasını tahmin etmek mümkün ehehe *

    iş kösmek / bir işi birisine yıkmak, asli görev yerine angarya işe koşturmak. ayrıca yalan söylemek anlamı da vardır. (@bilinmeyenxy teşekkür ederim)

    adam inceltme / bakım vardiyalarında yapılacak iş için gereğinde fazla personel varsa fazlalık olan personelin mesaiden eve gönderilmesi demektir. (@proxima teşekkür ederim)

    popo selamı / bir ortama sizden üst rütbeli biri geldi ve askerlik gereği hemen ayağa kalkmaya davrandınız. ortama yeni gelen üst rütbeli babacan davranıp "ya tamam tamam bozmayın oturun gençler" derse tam ayağa kalkmadan hafifçe doğrulup sonra oturursunuz. buna argoda göt selamı da derler.*

    tıkçı / hazırladığınız bir sunumu komutana arz ederken bir kişinin bilgisayar başına oturup ekrandaki sunum sayfalarını ilerletmesi gerekir. işte bu işi yapana tıkçı denir. (sunumu ilerletirken klavye tuşuna basıyorsunuz ya, işte oradan gelen "tık" sesi üzerine türetilmiştir.)

    bok arabası / tuvaleti olan uçaklardaki tuvalet deposunun uçuş sonunda boşaltıldığı foseptik aracına verilen isimdir.

    a/b'ye patlamalı girmek / mideyi, bağırsakları bozdunuz ve afedersiniz elinizde olmadan zort diye osurdunuz veya ishal oldunuz, gürültülü bir şekilde neredeyse patır patır paçalardan dökülüyor. bu durumlarda olanlar için kullanılan bir dalga geçme ifadesi bu.

    uçak atmak / düşen bir uçaktan atlamak demektir. ama söz öbeğine dikkat!, hava kuvvetlerinde bir pilot uçaktan atlamaz, bozuk bir uçağı "atar". yani bozuk bir ürünü çöpe atar gibi bir manası vardır bu lafın.

    eşek-sıpa / f-4 uçaklarına takılan yakıt tanklarının üzerine konulduğu tekerlekli, küçük taşıma aparatları. 2 parça olur bunlar, tekerlekleri vardır ve biri tankın ucuna diğeri de arkasına yerleştirilir. böylece tankı uçak altına getirip uçağa yükleyebilir veya sökebilirsiniz. eşek tabiri f-4'ün gövde altına takılan büyük tankını taşıyan aparatlar için, sıpa da daha küçük olan kanat altı yakıt tanklarını taşıyan aparatlar için kullanılır (f-16'cılar hangisini kullanıyor hatırlayamadım, affola).

    sepet / tandem oturuş düzeni olan iki kişilik uçaklarda arka kısma verilen isim. normalde uçağı öndeki pilot uçurur malum. arkadaki birşey göremeyeceğinden uçağı kullanamaz. o nedenle arkada olan pilot/silah sistemciye "sepette gidiyor" denilir.

    kiraz toplar / ucunda sepet olan bu tip araçlara verilen isim. neden bu isim verilmiş bilmiyorum, belki de eskiden üslerde kiraz ağacı boldu, bu araçlarla kiraz topluyorlardı.

    nihai ekleme: unuttuklarımı yazdım, bana gelenleri ekledim ve imlayı düzelttim.
123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap