1 entry daha
  • kafasında yerleşmiş bazı kalıpları olan ve asla o düşüncenin değişebilmesine imkan vermeyen bir adamdır. korkaklığa tahammül edemez, kavga etmeyen insanlara 'kavgaya korkaklıkları, ağızlarının, burunlarının dağılacağı endişesi ile girmediklerini, aslında kavganın yanlış bir şey olmasından ziyade kavga etmekten korktukları için girmediklerini düşünür ve bana kalırsa yaptığı en iyi tespittir.

    günümüz teknolojisine ayak uyduramaz ve "what's a facebook?" diyecek kadar olaydan habersizdir. ya da cinsiyetçilik gibi kavramlardan uzaktır. kızların karete yapmasına ilk olarak karşı gelmiştir ama daha sonra bu problemi aşmıştır.

    çekindiğimiz şeylerin zayıflık olduğunu düşünür ve yine bunun üstüne gidilmezse aşılamayacağını söyler. her zaman öğrencilerini onların zayıf yerlerinden vurarak sınar ve gerçekten o zayıflığı yenmek istiyor mu, istemiyor mu diye inceler.

    merhamete yer olmadığı, merhametin zayıflık göstergesi olduğunu düşünür. bir mücadele varsa rakibini sonuna kadar zorlaman ve her açığını değerlendirmen gerektiğine inanır ki zayıflık meselesinde öğrencilerine verdiği önemi buradan da anlamak mümkündür.

    kavgada ilk vurman gerektiğini söyler, rakibin saldırısının beklenmemesi gerektiğine inanır. bunu da bir kız yalnız otururken eğer onun yanına gidip duygularını açmazsan, başka biri gelir ve elinden kapar, bunu mu istiyorsun diyerek? sorgular.

    neticede benim sensei'm kendisidir.

    strike first
    strike hard
    no mercy
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap