12 entry daha
  • julius caesar 'ın hastalığı, marcus antonius'un -daha caesar ölmeden- batı & doğu eksenli -birleşerek belki de- koca bir imparatorluk özlemi çekmesi ve bunu caesar ve cleopara yanında gaza gelerek ağzından kaçırması, cleopatra'nın dolgun/güzel/diri göğüsleri, cleopatra'nın kehanet sahneleri, caesar'ın, oğluna bir kral gibi davranış şekillerini öğretmesi, catullus şiirlerinin okunması, cicero'nun keskin dilinin bir gün kesileceğini söyleyen tarihsel düşmanı marcus antonius'un tepkisi, octavianus'un ilk göründüğü sahnede ne kadar ezik olduğu - ki m. antonius, o'na; "birgün öldüğünde, hiç yaşamamış olarak öleceksin.." demiştir.- gbi mevzularıyla akılda kalan bir film.

    cleopatra'nın roma'ya gelişinin canlandırıldığı sahne inanılmaz görkemliydi. o danslar, o renk cümbüşü ve caesar'ın o'na sükunet içinde bakışı ile caesar'ın öldürüldüğü sahnedeki lirik anlatım da es geçilmemesi gereken mevzulardır.

    not: cleopatra'nın bir numaralı yardımcısı ftatatita'yı göremedim bu filmde, neden acaba?
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap