5 entry daha
  • 20.yy bir yandan bir kelimeler yüzyılıydı; foucault'nun kelimeler ve şeyler'i, sartre'ın sözcükleri, wittgenstein ve derrida... fakat diğer taraftan da bir imgeler yüzyılıydı; bergman, tarkovski, antonioni ve kurosowa...

    godard öyle bir film çekmiş ki, çok hızlı unutulan bir çağa adeta bir ağıt niteliğinde. şu yitip giden, filmin sonunda da belirtileceği üzere, artık kimsenin pek de umursamadığı imgelere ve sözcüklere bir ağıt. paul auster'ın, "artık hayatımın kışı başladı" diyerek yazdığı kış günlüğü gibi, imgeler ve sözcükler de godard'ın kışının bir temsili. fakat arada bir nüans var tabi. godard kişisel bir film yapmak yerine unutulan tüm dostları ve unutulan tarih adına da bir film yapmış. tarihin sonu'nun da sonunun tartışıldığı şu zamanlarda, bu film bir hatırlama pratiği olarak tüketici seyircinin önünde duruyor, kesikliklikleri, siyah ekranları ve deformasyonuyla.

    şüphesiz ki insanlık 22.yy'a ulaşabilirse, 20.yy'ın imge ve sözcüklerini hatırlamak için 21.yy'da üretilmiş bu filme başvuracak.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap