43 entry daha
  • 22 mayıs 1946 ta doğdu george best. 1961 yılında manchester united'da oynamaya başladığında 15 yaşındaydı. 1966 yılında donemin devi benfica'nın manchester united tarafından ilk on dakikada atılan 5 golle yenildiği maçta gollerin ikisini atmış, manchester taraftarınca el beatle olarak adlandırılmış ve hatta taraftarlardan biri elinde makasla bir parça saçını alabilmek için sahya inmişti. ne var ki best yukarda bahsedilen büyük futbolcuyken ve çok daha büyük bir futbolcu olabilecekken bambaşka hazları keşfetti ve yeteneğini ve yeteneğiyle kazandığı parayı bu "zevklere" harçamaktan ve -özellikle manchester united'lı- futbol seyircisini güzel futboldan mahrum bırakmaktan çekinmedi. izleyicileri ve taraftarlarını mahrum bıraktığı futbol öyle bir futbolduki alex ferguson best'in 'zamanında' defans oyuncularının oldukça sert ve insana tükürdüğünü yalatan bir karakter taşıdıklarını, ancak best'in en babayiğidine bile çimleri öptürdüğünü, takımına zarar vermeden, oyunu ufak ufak kendi iddiası içinde biçimlendirmeyi başaran, şartlar ne olursa olsun kendi hesabını gören dik kafalı yıldızlardan birisiydi der. ne varki best'in dik kafalılığı sadece bu konuda değildi. ahmet çiğdem'in radikaldeki bugunku yazısında dediği gibi "george best, hayranlarınca yüceltilip batırılan, kendi imgesiyle baş etmekte zorlanan 'modern' futbol yıldızlarının ilk örneğiydi. best, inatla bildiği gibi yaşadı ve bunun bedelini de ödedi". evet best inatla kendi istediği gibi yaşadı kadınlardan, seksten ve alkolden hiç vazgeçmedi. alkolden veya hızlı ve sorumsuz yaşantısının yorgunluğundan uyanamayıp antremanlara gidemedi; yine boyle bir sebepten dolayı manchester united'ın efsanevi hocası matt busby tarafından takından kovulduğunda 27 yaşındaydı ve manchester united için 137 gol atmıştı best. pele gibi para basan bi salon adamına dönüşebilecekken parasının çoğunu kadınlarala ve alkolle haracadı. futbolundan ve bir anlamda da kendisine manchester united gibi bir takımın kapılarını açan yeteğinden para kazanmaya başladığında çok geç olmuştu; elinde kalan tek şey ödüllerini satmak ve televizyon yorumculuğuna başlamaktı. kendi dilediği gibi kimseye kulak asmadan yaşamanın bedelini ödedi best, büyük ve inanılmaz yeteneğini çarçur etti başlangıç olarak; öyle bir yetenekti ki arkadaşı michael parkinson şöyle demişti "iki ayağını birden kullanabilen, oldukça hızlı, ve muhteşem derecede dengeli. aynı beceride uzun ve kısa paslar atabilir ve çeviklikle ve korkusuzca çalımlar atabilirdi. top sürmeyi bize yeniden öğretti. orta sahada sofistike ve eprovizeydi ve gol şansı yakaladığında ekonomik ve ölümcüldü."bizi de bu yeteneği zevkle izlemekten mahrum etmekten çekinmedi, sağlık durumun kötüye gitmesiyle de ödedi istediği hayatı yaşamanın bedelini, önce takımından kovuldu, daha sonra alkole bağlı sağlık sorunları yaşadığı. bir karaciğer nakli yetmedi, aldırmadan içmeye devam etti, alkolüyken araba kullanmaktan çekinmedi üstüne kaza da yaptı, ikinci karaciğer nakline aldırmadı best yine içti, yine uğruna kendisini bitirmekten çekinmediği yaşantısını sürmeye devam etti; ama 25 kasım 2005 tarihi itibariyle iki nakil geçirmiş ve alkolden yorgun düşmüş vücudu kaldırmadı. 22 mayıs 1946 belfastta başlayan 59 yıllık hayatı, 25 kasım 2005 te londrada bir hastenenin yoğun bakımında son buldu. evet george best, ada futbolunun yetiştirdiği tartışmasız en büyük yetenek, ve kendi imajı altında ezilip onu taşımayan ilk futbol yıldızı "el beatle" öldü. sevenlerinin başı sağ olsun. futbol oynadığı seneler boyunca en büyük özlemi memleketi olmuştu best'in. hep memleket hasreti çekti. şimdi belfast'a memleketine geri dönüyor onca sene sonra. best balfast'ta annesinin yanına gömülecek. benim gibi adını kişisel merak sonucu öğrenmiş ve ancak eski maçlarını bant kaydından izleyebilenler ve kanlı canlı oynadığı efsanevi senelere yetişenler ve canlı izleme saşına sahip olanlara ise sadece arkasından bakıp bu düyadan george best geçti demek kaldı.
164 entry daha
hesabın var mı? giriş yap