74 entry daha
  • yukarıda yazdık, zamanında dinleri konuşturarak kadınları sömüren zihniyet, dinlerin foyası çıkınca söylemi hiç değiştirmeden tanrının yerine genleri evrimi koyarak aynı yerden devam etmeye soyundu.

    bir üstteki arkadaş da döktürmüş, ona inanıyorsunuz buna inanıyorsunuz, şuna inanıyorsunuz diye... (bkz. vermiyorum sonra silip kaçıyorlar link piç kalıyor, red pill başlığında evrime iman eden bir tanesi eğlence malzemesi olunca daha yeni sildi kaçtı)

    tabi konunun inançla imanla işi yok ama kahvehane antropoloğu bu kadar olunuyor. biyolojiden anlamayınca okuyup inanıyorlar (veya inanmıyorlar), herkesi de kendileri gibi sanıyorlar. konunun inançla imanla ilgisi yok arkadaşlar. illa var diyorsanız:

    her türlü dini eriten dev bir okyanus var: pasifik.

    darwin, galapagos adalarında evrim teorisini şekillendirdi ve hıristiyanlığın (ve aslında islamın da) yaratılış masallarına noktayı koydu.
    islamın (tarihte yaşamış her millete bir nebi veya peygamber gönderildiği iddiasında olan) bütün alemlere gönderilen din olduğu iddiası pasifik sularına gömüldü, diğer alemleri bırakın buradaki adalara bile gelen giden olmadığı görüldü)
    evrimsel psikolojinin (rip stephen jay gould) insan davranışlarını belirleyen asıl unsur olduğu, davranışlarımızı sosyal inşaların değil asıl genlerin belirlediği tarikatı da yine pasifikteki onca ters yönde toplulukla kabileyle çürüdü. evrim aynı 2 milyon yıllık evrim ama 5-10 bin sene önce buradaki bazı adalara yerleşen insanların psikolojisi tam tersi gelişmiş. kapatın gözünüzü, görmezseniz belki geçer. ya da inanmayın olsun bitsin.

    kahvehane antropologları, godot'yu bekler gibi haysiyetsizlik geninin bulunmasını bekleyedursun, böylece yapacakları şerefsizliklere genleri bahane edeceklerini düşünüyorlar herhalde, şu basit ikilemi göremiyorlar:

    velev ki evrimbilimciler ve biyologlar yanıldı ve evrimsel psikologlar haklı çıktı, meğer bu genler varmış. insan davranışını belirleyen asıl unsur sosyal inşalar değil de genlermiş; ilgili haysiyetsizlik geni gösterildi. bir sonraki adım ne olacak? bugün genetik hastalıkların modifiye edilmiş kök hücre transplantasyonlarıyla tedavi edilmesinin, ve belki de uzun vadede ortadan kaldırılmasının önü açık. haysiyetsizlik geni varsa ve tespit edilirse, bunun düzeltilmesi mümkün olacak. o zaman da o genler ata yadigarı elletmeyiz mi diyeceksiniz? ne bahane bulacaksınız?

    edit: tabi ki cevab veremedi. anlaması için haysiyetsizlik geni yerine hipergami geni, solipsizm geni yazmalıydım, ama o zaman da sorudan kaçmak için bir kılıf bulurdu.
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap