5 entry daha
  • (bkz: ağlatan animeler)

    albert sana aşık oldum. romanı okurken zaten bir
    -crush - olayım vardı ama animeyi izleyince kara sevdalandım. gel beni bul. aptal sarışın eugiene'i bırak. zaten kitapta eşcinseldi o kız.

    ehemm. neyse ciddileştim. dumas'nın bu enfes romanının en iyi uyarlaması tabii ki bu animedir. adamlar o kadar güvenmiş ki kendilerine, roketler çizmişler, uzay yolculukları yaptırmışlar 19. yüzyılda fransa'da yaşamış karakterlere. ve buna rağmen en güzel uyarlama onlarınki olmuş. isterseler ışınlansınlar, ne hollywood, ne fransız sineması, ne bbc uyarlaması bunun yanına yanaşır.

    çünkü animelerde duygusallık yoğun. tutku, aşk, nefret, hırs var. masumiyet var. villain karakterler çok etkileyici. bol miktarda mimik var.
    dumas hayatta olsaydı anime versiyonunu tercih ederdi diye düşünüyorum. animeden önce romanı okumuştum. ama romanı okurken bile bundan iyi anime olur demiştim.

    bir de şuna dikkat ettim; yönetmen - yapımcı çok bilgiliymiş. kitapta olmayan ya da açık olarak bahsedilmeyen durumları araştırmış, kafa yormuş ve kendine göre yorumlamış. en basitinden katalan çorbası... kitapta yoktu ama animede monte c. bu çorbayı içip çocukluğuna dönüyor. yapımcının yorumuna dayalı böyle örnek çok var.

    kısacası bir şaheser meydana getirmişler. intikam, affetmek, insani zaaflar başarıyla işlenmiş ve seyirciye çok iyi aktarılmış. kitabın hiçbir uyarlamasında bu kadar yoğun duygu seli yaşamadım.
hesabın var mı? giriş yap