5 entry daha
  • ilk kez üniversitede denemiştim yazar olmayı, uzun zaman sıra bekleyip kriterlere uygun olmadığım için yazar olamadınız cümlesiyle karşılaşmıştım. sinir olmuştum ne yapmıştım uygun olmayan, her neyse sonra bir ara tekrar başvurup unutmuştum bile. sonra bir gün ne de güzel bildirim gelmişti, sürpriz olmuştu bana. okuduklarım, izlediklerim bilmiyorum bir konu hakkındaki fikirlerim için bir nevi geçmişim burada olacaktı. okuduklarımı hatırlamıyorum zira, buraya dönüp dönüp bakarım demiştim. öyle özenerek de yazmadım hiç, yazıverdim oldu, zaten bunun samimiyetine inanıyorum. şimdi ise bunları istesem de yapamıyorum. o kadar yoğun bir üzüntü dönemi geçirdim ki hep anlatmak paylaşmak istedim, insanlarla konuşmalarımız bu yöne kaydı, bir şeyler öğrenmek o ışığı nasıl yeniden geri getireceğimi çözmek istedim, belki biraz ilgi bekledim. ama bu döngüden de çok sıkıldım. bu konulara dönüp dönüp bulaşmaktan tiksindim. burada kaldıkça da bu döngüden çıkamayacakmışım gibi hissediyorum. peki uzun zamandır aklımda olan bu konu neden bugün ekşi sözlükteki bu hesabımı kapatma kararı olarak evrildi. black mirror s5e2'de moriarty'nin ki kendisini çok severim, yakarışları sebebiyet verdi. insanların sosyal medyaya, telefonlarına zaafiyeti, bağımlılığı, kısa süreli dopamin salgılayan bildirimlere karşı koyamaması ve daha çoğunu istemesi beni soğutuyor. ben de onlardan biri oldum. instagram'ı o yüzden hiç kullanmadım. daha doğrusu üniversitede 2 fotoğraf koymuşluğum ve mantığı ne çözememişliğim sonucu kapatılmış bir hesaptan ibaret. o zamanlar ne storyler vardı, mesajlaşma bile yoktu. twitter da sadece haberdi o zamanlar siyaset olsun gündem olsun ilgim vardı, şimdi ise edebiyat, şiir sokakta vs. ya da yeni geldiğim bu şehirdeki etkinliklerle ilgili sayfaları takip ediyorum. en iyisi bu hesabın şifresini başkasına verip değiştirmesini rica etmek. ben çünkü pek iradeli biri değilim maalesef, bunu zamanında deneyip deneyip geri dönmüşlüğüm çok. bazı şeylerin vadesi doluyor, dolunca bir dizi olur, bir söz olur o karar o gün düşünmemiş olsanız bile aklınızda beliriverir. umarım benim için gerçek ilişkilere, dostluklara daha fazla kıymet vermeye sebebiyet verir. insan paylaşıma dair duyduğu açlığı gerçek olandan yana kullanmalı. benim gibi düşünen, şu sosyal medyadan ve kendini sergileme hastalığından kurtulmuş insanlarla tanışırım umarım. bir şekilde anlatmak isteğimi, kim okursa, belki biri okur diye değil de merak edene, gerçekten ilgilenene yöneltirim. ve temenniler temenniler...
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap