142 entry daha
  • uzun zamanım oldu üzerine düşünmek için.

    babam özel okulda öğretmen olduğu için ilkokulu aynı okulda ücretsiz okudum. o dönemlerde babası fabrikatör olan, yani über zengin ya da ailesine minimum 3 maaş giren çocuklar özel okulda okuyabiliyordu, böyle pıtrak pıtrak ürün vermemişti daha özel okullar bostanı.

    her gün okula gidişimde, o çocuklar ile aramdaki bariz farkı görürdüm. çocuk aklıyla bile ayırdedebiliyorsun onu, işin kötüsü, onlar da farkediyorlar ve bir şekilde, onlardan biri olmadığını anladıkları anda oba dışı kalıyorsun koca okulda. teneffüs saatlerinde bile dışarı çıkmazdım, babamın öğlen yemek yiyeyim diye verdiği paraları biriktirip aldığım kitapları okurdum sıramda oturup.

    liseye geçtiğimde, babam emekli oldu, ben de yallah devlet okuluna dehlendim. arkadaş ortamının asla özel okuldaki ile alakası yoktu, nihayet kabul gördüğüm bir yerdeydim. ama şu vardı; özel okulda gayet vasat bir öğrenciyken, üstelik oradakinden bir gram fazla çaba sarf etmezken, devlet okulunda parlamaya başlamıştım.nitekim, 40 kişilik sınıftan, bir tek ben üniversiteyi kazandım. (çok iyi bir bölüm olmamasına rağmen mezun olduğumdan bu yana (+10 yıl) kısa bir süre bile işsiz kalmadım.

    özel okulun avantajlarına rağmen, çocuğum olduğunda asla özel okula göndermeme kararı vermiştim ki, devlet okullarındaki eğitimin düşüşü, müfredatın dandikliği, sınıf dolulukları, yeni jenerasyonun bizimkinden kat kat şımarık ve istediğini elde etmeye alıştırılmış bir şekilde büyütülmesine bağlı bir takım sorunların da ortaya çıkması derken, oğlum 6 yaşına geldi.

    kendimi, dur bakalım anaokulunda özel okula vereyim de, daha her şeyi anlamlandıramadığı bu yılı hasarsız, hırpalanmadan atlatsın, sonrasına bakarız derken buldum. okulu görmeye gittik, eğitim sistemini öğrendik derken kayıt yaptırdık, 3 gün önce de okula başlattık.

    okula bırakıp alırken, kendi dönemimden farklı olarak dikkatimi çeken tek bir şey var: artık özel okullar çoğunlukla zenginlerin çocuklarının gittiği yerler değil. benim gibi, "çocuğumun kafasını saçma sapan şeylerle doldurmasınlar, iyi bir eğitim ve öğretim sunsunlar da, ben aç kalmaya razıyım" diyerek kredi kartı limitlerinin, eksi hesaplarının sonuna kadar dayanmış, yemeden içmeden okul taksidi ödemeye çalışan insanlar çoğunlukta. birkaç veli ile görüştüğümde de, hemen herkesin aynı şaşkınlığı yaşadığını gördüm. "zengin çocuklarının arasında hırpalanır mı acaba diye korktuk" diyorlar onlar da.

    bazı devlet okullarında, bazı özel sınıflar varmış, okula bağış ile çocuk kabulü yapıyorlarmış. bilemiyorum. tek bildiğim, artık çocuklarımıza doğuştan gelen iyi bir eğitim hakkını sağlayabilmek için bile, temel ihtiyaçlarımızdan kısmak zorunda kaldığımız.

    eskiden küçük şanslı bir azınlık olan özel okul öğrencileri ve aldıkları eğitimin kalitesiyle yarışmak daha kolayken, ben şimdi çocuğuma devlet okuluna git, özel okulda bire bir ilgi gören ve her türlü imkana sahip olan çocuklarla yarış demeye utanıyorum. kendisini başarısız, beceriksiz olarak benimseyecek, başka insanların yaşantılarına özenerek bakacak diye korkuyorum.

    ama eğitimi bu hale getirenler, insanların eğitim sistemine olan güvenlerini bu derece sarsanlar utanmıyorlar.
288 entry daha
hesabın var mı? giriş yap