13 entry daha
  • iyi olduğunu duyduğum ve en sonunda izlediğim filmdir. akabinde hissettiğim "olmamış birsey var bu filmde" duygusunun sebebini biraz düşündükten sonra bulabildim. o da şudur:

    --- spoiler ---

    filmin sonunda anliyoruz ki (ya da ben uyduruyorum ve kendini bilmezin tekiyim ama neyse) film boyunca konusmalarini anlamaya calistigimiz cift butun bunlari patron konumunda, kötü olmasi beklenen, ve bu insanlarin bir sekilde ozgurluklerini kisitlayan şahsı öldürmek üzere planlamışlardır.
    şimdi bu insanlar kaza süsü vererek bu adami öldürmeyi düşünmüşler, bununla da kalmayip yanlarina harison ford'un oynadigi -o robert duvall'in asistani ya da sağ kolu oldugu nerdeyse su götürmeyen- karakteri de almislardir.
    bilmiyorum insan elinde boyle kosullar varken, neden kayit alinmasi hiper zor bir yerde dolasip ulkenin en iyi böceğini tutmak, ona hede bin dolar vermek, bunu düşmanı biryerlere çekmek için kullanmak zahmetine katlanır?

    --- spoiler ---

    mantık aramak bircok sanat eserinde ya da daha spesifik olarak bircok filmde yanlistir. fakat the conversation bu kücük detaylar uzerinde durmasi gereken bir filmdi bence. nihayetinde merkezinde polisiye bir hikaye var.
    atmosferi cok iyiydi ve üzerine düşünmenin keyif verici oldugu bircok birbiriyle baglantili tema, bunlarin hiçbirine lafim yok. fakat film basyapit olabilecekken sadece iyi bir film olarak kalmis ve yine bu baglamda coppolanin da en iyi filmi olmadigini düşünüyorum.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap