4 entry daha
  • 1929 yapımı bir sürrealist klasiği olan "un chien anadalou", luis bunuel'in ilk filmidir. filmin senaryosu dali'yle yapılan ortak çalışmanın ürünüdür. bir endülüs köpeği'nin gerçekleştirilme öyküsü, bunuel'in ağzından "iki düşün bir araya getirilmesiyle başlar." bunuel, figueras'a, dali'ye gittiğinde ayı kesen, ince uzun bir bulutla,bir gözü yaran usturanın rüyasına girdiğini anlatır. dali de, kısa bir süre önce karıncalarla dolu bir el gördüğünden bahseder. bu iki rüyadan yola çıkılarak şekillenen kurgu, akıldışı ve içgüdüsel bi anlatımı benimsemiştir. film, mantıksal hiçbir açıklamaya meydan vermiyecek düşünce ve görüntülerden, belirsizliklerden ve usa aykırı eylemlerden esinlenmiştir. bir kadın gözünün usturayla oyulması, kalçaları arasında kaybolan bir çift göğüs, kocaman bir piyanoya gömülen eşek ölüsü gibi akla hayale sığmayan sahnelerle dolu olan film, saldırgan görüntüleri hedef alınarak, birçok tartışmaya neden olsa da, gösterimde kalmayı başarmıştır. yine bunuel'in kaleminden, bir gün, kırk elli kadar muhabir, polis karakoluna gidip, kışkırıtıcı ve edebsiz olarak nitelendirdikleri filmi yasaklatmak istemişlerdir. doğruluğu kesin olmasa da, filmin iki kez çocuk düşürme olaylarına neden olduğu da söylentiler arasındadır.(son nefesim'den). spekülatif söylemleri bi kenara bırakıp, sinemaya dönersek, bir endülüs köpeği, gerçeküstü sinamanın en önemli örneklerinden bir sayılır. anlatımdaki devamlılığı yıkması açısından, sinemasal geleneklerin karsında duran, yenilikçi, özgür niteliktedir. bunuel'e göre, gerçekle düşün kesin kesişme noktaları yoktur, hep içiçedirler ve sinema, duyguların dürtülerin dünyasını ifade etmede bir araçtır
114 entry daha
hesabın var mı? giriş yap