6 entry daha
  • soytarının bizzat bulunmadığı oyunlarda bile "soytarı işlevi" ni gören karakterler mutlaka yaratılmıştır. oyunun özünü çıkaran bu yaklaşım, shakespeare trajedilierinin yüzlerce yıldır tazeliğini muhafaza etmesinin, sadece karmaşık merak düğümleriyle dolu oyunlar olarak basit bir noktada kalmamasının en önemli nedenlerinden biri; yazarın can sıkmayan, parmak sallamayan ağırlığının, oyundaki etkisinin en belirgin olduğu karakterlerdir.

    diğer yandan soytarıların otorite karşısındaki özgürlüğü, sanatın, yazarın aynı otorite karşısındaki özgürlüğünün sanki bir metaforu gibidir.

    lear'ın soytarısı ya da hamlet'te sadece bir kuru kafa olarak var olan soytarı, bütün oyunun dışında ve de çok yükseğinde olan havalandırma delikleri gibidirler. tam olaylar içinde boğulurken, ne dediğini bilmeyen soytarının aslında ne kadar anlamlı şeyler söylediği ortaya çıktığı zaman, lear'ın yaşadığı deliliği anlamakta öte geçip, bunu yaşamaya bile başlar seyirci. soytarı bu oyunu okuma klavuzu, yazarın yakip edilesi ayak izleri gibidir.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap