• her zaman direkt olarak dedim hiç de refüze olmadım bana da çok dendi ve seviştik bunda abartılacak bir şey yok.
  • "sevişsek güzel olur" diyerek bu sorunu çözme girişimi iyi bir başlangıç noktası olabilir ancak yeterli değil ve hatalı. onun adı sevişme değil seks, zira ortada karşılıklı sevgiye dayalı herhangi bir edim yok. ayrıca olayı "güzel olur" diyerek yumuşatmanın alemi yok, madem bir samimiyet arayışı var, seks yapmak isteyen insan "seninle seks yapmak istiyorum" diyerek derdini dile getirebilmelidir.

    bununla birlikte esas sorun da toplumun genel olarak dürüstlüğe, samimiyete, açık iletişime ve sekse bakış açısı. aslında sevişme isteğini erkek de kadın da rahatlıkla dile getirebilir durumda olmalıdır, bu işin ideali de budur. fakat toplum, açık iletişimin, derdini kısa ve öz biçimde olduğu gibi anlatmanın, sadece sekste değil her konuda işlerini oldukça kolaylaştıracağından ve kendilerine büyük zaman kazandıracağından, sorun çıkma ihtimalini minimuma indireceğinden ve tarafların birbirini daha iyi anlamalarına olanak sağlayacağından bihaber insanlardan müteşekkil olduğu için, erkeğin seks isteğini samimiyetle dile getirebilmesi adına öncelikle tüm toplumun düşünce yapısının bütünüyle değişmesi gerekiyor.

    toplumun düşünce yapısının da içinde yaşanan ekonomik sistemden bağımsız ele alınması akıllıca olmaz. örneğin ilişkilerin daha samimiyetle yaşanmasının tarafların mutluluğunu artıracağı iddiasına gelen itirazlardan birini ele alalım: "her istediğimizi olduğu gibi açık açık söyleseydik ne sosyal ilişkilerde, ne iş hayatında bi sikim olamazdık." haksız bir itiraz mı? değil. neden haklı? çünkü sistem bu şekilde işliyor. şartlar çetin olduğu için istediğinizi almak adına sizinle benzer şeyleri isteyen diğer kişilerle bir rekabete girmek durumundasınız, ve kartlarınızı tamamen açık oynamanın bir rekabet ortamında size faydadan çok zararı dokunacaktır.

    yani insanların ihtiyaçlarını karşılamak adına kıyasıya bir rekabete girişmek durumunda kalmaları, onları başarıya ulaşmak adına birbirlerine samimiyetle değil hesapçılıkla ve içten pazarlıklılıkla yaklaşmaya mecbur bırakıyor. böylece insanların düşünce yapıları zaman geçtikçe samimiyeti dışlayacak şekilde evriliyor. bunun neticesinde de erkekler istedikleri seksi elde edebilmek adına kendilerini açıkça ifade etmeye sıcak bakmıyorlar. bunun değişmesi için gereken, öncelikle toplumun refah seviyesinin artması, gelir dengesizliğinin azalması, insanların ihtiyaçlarını birbirleriyle rekabet etmeye gerek duymadan da karşılayabilir hale gelmesi ve bu şekilde daha samimi ilişkiler kurabilmeleridir. bu sayede insanlar, çevrelerindeki kişileri rakip olarak görüp onlardan daha üstün bir konumda olmaya çabalamak yerine, dayanışma halinde birbirlerinin gelişimine katkıda bulundukları bir hayat sürmeyi tasavvur edecek bir zihinsel temele sahip olabilirler. bu da iletişimi olanca samimiyetiyle sürdürmeleri için önlerinde herhangi bir engelin kalmamış olması anlamına gelir.

    buraya kadar olan kısım, genel düşünce yapısıyla alakalı olan kısım. konuyu bir de seks özelinde incelediğimiz zaman durum daha da çetrefilli ve vahim bir hal alıyor. seks; cinsel organlara ve bunlar kullanılarak gerçekleştirilen eylemlere tarihsel süreç içinde kültürel bağlamlarda yüklenegelmiş anlamlar nedeniyle bir tabuya dönüştüğünden dolayı, çoğu kişinin seksi son derece doğal ve olağan bir eylem olarak görmesi pek mümkün olmuyor. insanların sekse bakış açısı, özellikle doğu kültürlerinde daha da yoğun biçimde olmak üzere henüz erkeğin siktiği, kadının sikildiği ve sikmenin zarar verici bir yönünün bulunduğu bir eylem olarak görüldüğü bir çerçeveden kurtulmuş değil. sekse bu kadar cinsiyetçi bir perspektiften bakılması da seksi konuşmayı, seks isteğini dile getirmeyi, bu konuda açık bir tutum sergilemeyi epey zorlaştırıyor.

    dolayısıyla burada da olması gereken, seks kavramının kendisine yüklenen bu anlamlardan sıyrılması ve rıza dahilinde yapıldığı sürece kadın veya erkek olsun (veya başka bir cinsiyet olsun) katılan tüm tarafların zevk aldığı bir eylem olarak kabul görmesidir. nitekim seks zaten budur; doğal bir ihtiyaçtır, zevklidir ve zorla yapılmadığı sürece kimse bundan zarar görmez. seks istemenin utanç verici veya yanlış herhangi bir yanı yoktur, seks arzusu insanın doğal içgüdülerinden biridir ve bu isteğin varlığı değil yokluğu sorun teşkil eder. ne var ki sekse dair pek çok uydurulmuş, hatalı, gerçeği yansıtmayan bilgi ve fikir, halkın çok geniş bir kesimi tarafından kabul gördüğünden, bunlar sürekli bilinçsiz ve bilgisiz insanlar tarafından yeniden üretilmekte ve yaygınlığını korumaktadır.

    sonuç itibarıyla bir toplum olarak olaylara bakışımızı değiştirme lüksüne sahip olmamız sayesinde bazı hastalıklı bakış açılarından kurtulup seksi olduğu gibi görmeye başladığımız zaman, açıkça iletişim kurarak kendi hayatımızı kolaylaştırmak adına önemli bir adım atmış olacağız. nitekim değişim kaçınılmazdır ve gidişatın da bu doğrultuda olduğu mevcut duruma bakıldığında gözlemlenebiliyor zaten. bunun anlamak için de bir kırk yıl öncesiyle bugünü kıyaslamak yeterli olacaktır, zira o zamanlar açıkça seks isteğini dile getirmek gibi bir fikir bile kolay kolay öne sürülüp bir tartışma konusu olarak düşünülemezken, bugün toplumun küçük de olsa bir kısmı bunu eyleme dökmüş ve yaşantısına yansıtmıştır. bu yöndeki dönüşüm de zaman geçtikçe olması gerekene yakınsayacak gibi görünmektedir. dolayısıyla hepimize keyifli seksler arkadaşlar. hepimize minimum çakallık, maksimum samimiyet dolu bir hayat diliyorum.
  • sevgiliye/eşe direkt söyleniyor da kimse yoksa bu fizyolojik bir ihtiyaçsa, orada mevzu bir miktar karışıyor işte.
  • yanlış bilgi, diyorum/uz.
  • bir dram. ama ortak bir dram. kadının "ya bana şu an mıçmıç ilişki lazım değil, emek derdim yok, bi anı yaşayıp akışta kalalım, kimya vs tutarsa belki sevişilir de" diyebildiğini hayal edebiliyor musunuz? kadın da o an keyfine bakıp, sonrasında o adama sevimli görünmek için türlü türlü hallere girmek istemeyebilir pek tabii, adamın fason sahiplenme pozlarına katlanmak istemeyebilir. kendisine sahip veya köle aramıyor olabilir.
    ara sıra bir temas istiyor diye kendisine sürekli cila atmak istemeyebilir. ilişkinin getirdiği muhtemel kasınç diyaloglar ve naz niyaz ile ömrünü yemeyi tercih etmeyebilir. bu işlere hiç bulaşmak istemeyebilir de.
    bazen seks sadece sekstir ve bu her iki cinsin suç ortaklığıdır. kadınlar diyebiliyorlar mı bunu? diyemiyorlar. yahu kendileri bile kabul edemiyor. ergen olanlar birbirlerine masturbasyonu bile zor itiraf eder. daha seks kelimesini telaffuz ederken yargı yağmuruna şemsiye açarlar. bunca akıntıya karşı küreğe rağmen insanlar sevişiyor elbet fakat yazısız kanunlar yine var. mecbur en çok gövde gösterisi yapan er kişiye şans veriyorlar çünkü erkeklerin hem sadece sevişmek isteyip, bu haz odaklılığı övüp; hem de buna razı olan, bu beyanata olumlu cevap veren, arzulayan kadın figürünü aşağılamasından yılmışlar. erkeğe sunacakları altı üstü 37 derece vücut sıcaklığı, bari erkeğin iflahını sökelim de aldığı seksi bir bok sansın diyorlar. onlar napsın. ben franklin etkisi gibi biraz. insan en çok yatırım yaptığı kişiye yakın hisseder.

    erkek ve kadın artık bu küskünlüğü bırakıp, sulh ilan etmeli. cinsel organlarımız her santimiyle birbiri için yaratılmış fakat ruhları ve arzularımızı bir türlü birbirine uyduramıyoruz. hep bir şeyler peşindeyiz. her kafadan ses çıkıyor. kadın şüphesiz düğün istermiş, erkek polemiğe girmez skermiş. kadın yaş 30 olmadan bebek için kıvranırmış. erkek katiyyen tek eşli değilmiş. laf balonları hep. temelde guya herkes sevişmek istiyor, doğduğumuzda bu işe biyolojik anlamda ortalama 12 sene sonra (pübik dönem) hazır olacak cinsel organlarla dünyaya geliyoruz. sonra bu seneler esnasında erkek çocuk pipisini amcalara gösterip her fırsatta masaya vurmaya itiliyor, kız çocuğu eteğinin bile açılmasından korkutularak rahmini korumaya. sonra erkek penisini her fırsatta masaya vurmasının neden takdir görmediğinden yakınıyor, neden bir kadınla "sadece sevişmek" istiyor olduğunu dile getirmesinin kadına yetmediğini anlamıyor, neden daha fazlasının istendiğini çözemiyor çünkü amcalara gösterirken herkes alkışlamıştı? kadının şikayetleri ise değişken ve çeşitli. o topa girmeyeceğim çok karışıklar.

    nezaketsizce ve direkt "sadece sevişmek istediğini" belirten bir erkeğe, birçok kadın sonunda kabalık göreceğini bilerek, he demez. sürünerek öleceğini bilerek sigara içmek gibi bir aptallık olur bu. kadınlar da pek aptal sayılmazlar.
    elbette dürüstlük iyidir, nezaket eşliğinde olursa daha da iyidir. vikvik yazarken nihayet uykum geldi, esen kalın güzel insanlar.
  • ne yaptığını bilen birisi olarak, gayet rahat söylediğim eylem.
  • kadınlar diyebiliyor mu ???
  • uygulama haline getirilmesi durumunda, tinder'a sağlam bir rakip ortaya çıkarabilecek fikir.
  • desinler, biz de diyelim, ama bedel ödenmesin, hayır denilirse çirkefleşilmesin, erkekse "bu yollu", kadınsa "ıyyy pis yıvranç, sapık" demesin. bak dostum, bu uğurda bakmışsın hop noluyoruz derken iki ay içinde elde nişan halkası istikbal mobilyadan kenarı taşlı beyaz koltuk takımı seçip mağdur olmak da var, one night stand' in gözüne vurup utkuya giden yolda şanla yürümek de. yol çetrefilli beyler, risk severleriniz buyursun.
    erkeklerin işi zor ama bizimki de kolay değil. bak mesela sırf şu mecrada yürüyeceğim en az yüz elli erkek var, kadının edilgen konumu yüzünden sessiz kalıyorum. siz mağrur ve sap olmanın acısını bilir misiniz? lütfen biraz anlayış. sen yürümesen, ben yürümesem nasıl olacak bu işler?
    edit: lan hahaha, ömürsünüz. ben vatandaş olarak görevimi yaptım:) inanan ortadoğu gerçeklerinden bihaber ve bahar başına vurmuş kardeşlerimizdir.
    ikinci edit: ben snegurochka, harun abiniz benim halaoğlu olur. (yeminle adı harun)
    üçüncü edit: editlere rağmen birilerine cidden yürümek istediğimi sananlar var:)
  • sevişmek istşrio.. sevişmek isşitmu..
    yok diyemiyoruz harbiden.
hesabın var mı? giriş yap