• feminist zırvalarından biri.

    erkek "eşek gibi çalıştıktan sonra bir de ev işi mi yapayım?" dese; ne odunluğu kalır, ne seksistliği kalır, ne ataerkilliği kalır... kadınların bu çifte standartlı yaklaşımlarından bıktım artık!

    yemek yapmak istemiyorsan evlenme, yine de evleniyorsan çalışma, çalışıyorsan da tut birini o yapsın. nedir bu erkeklere yüklenmek istenen gereksiz misyon?
  • sen evlenme ulan ayı.
  • şaka gibi aq kimse kimseye yemek yapmak zorunda değil şu entrynin altına yazılanları okurken kahrımdan öleceğim
  • yanlız yaşayıp, işinde çalışıp, evine geldiğinde kendi yemeğini uzunca bir süre kendi yapmış olan biri olarak benim de tarafım kadınlardan yana. çünkü hakikaten çok zor lan. herkes yemekten anlamayabilir ama en azından masa hazırlamaya tabak çanak taşımaya da olsa yardım etmeli..
  • yapamadığım için bir ilişkinin daha sonuna yaklaştığımı hissettiğim durum. bir konu hakkında “-meli,malı” yaklaşımlarından hoşlanmasam da ben işten gelip yemek yaparken kanepede zaman geçiren erkeğin sevgisi bana inandırıcı gelmiyor. yemek yapamasam bile malzemeleri doğrayıp öğrenmeye çalışırdım sanırım ben. paylaşmak isterim hayatın yükünü. eğer bu zahmete giremiyorsa zorlamanın ne anlamı var, onu çözmeye çalışıyorum bugünlerde.
  • yemek yaptığın o "erkek" sevdiğin adamsa eğer hiç zoruna gitmez.
    aksine dinlendirir.
    zevkle, keyifle yapılması gerekendir. hele bir de sevdiceğin sevdiği yemeklerden biriyse yapılan daha bir mutlu eder seni.
  • kadın erkek eşitliğini yanlış değerlendiren bir şikayet söz öbeği.

    evlilik yahut kadın erkek birlikteliği bazı görev paylaşımlarının kabulü üzerine yürür. mutlak eşitlik kavramı yanlıştır,"mutlak adalet" kavramı daha doğru olacaktır.
    görev paylaşımı kabul edildikten sonra şikayet etmek doğal olabilir ancak bunu "anormal" olduğunu ima etmek yanlış olur. diyelim ki elinde bıçakla kapına dayana bir tinerci seni rahatsız ediyor o zaman niçin "mehmeeet" diye bağırıyorsun?
    ama eşitiz. boşandınız, ömür boyu hiç çalışmadan nafaka alıyorsun niye?
    ama eşitiz. boşanıyoruz, çocukları niye sen alıyorsun da babası 15 günde bir ve belli saatlerde görebiliyor? .niye ?
    ama eşitiz. evin geçimini sağlamak için sen de çalışıyorsun ve eşitsiniz. senin yerine yemek yapması ya da toplumda genel kabulu sağlanmış kadın rolunü erkekten beklemek niye? eşitiz. o üzerine düşeni yapsa sen de yapsan nasıl olur?
    bu görevlerin paylaşılması ile ilgilidir. toplumun standarları dışında ve mutlak eşitlik adına haraket etmek istiyor olabilirsiniz ancak o zaman da erkeğin toplum standarlarında sana yardım etmesini beklememeyi kabullenmeyi gerektirir.
    bu her evlilik için ad hoc bir durumdur.
    her evlilik kendi iç hukukunu kendi sağlar ve genelleme yapılamaz.
  • baştan söyleyeyim evli değilim. ama evliliğin bir paylaşım olduğunu düşünüyorum. dolayısıyla bir iş bölümü yapılırsa bu sorunlar sağlıklı bir şekilde aşılabilir. yani yemeği erkek de yapabilir bence bir sıkıntı yok. bu olay iki kişinin anlaşmasına bağlı.
  • artik sevmedigi hatta nefret ettigi erkekle buyuk ihtimal evlilik ve cocuk bagiyla ayni cati altinda yasama mecburiyetini maddi zorluk veya ailevi baski yuzunden sonlandiramayan calisan kadinin aksam eve gelirken aklindan gecen.
  • gibi kelimesi oraya fazla olmuş demektir, bu fikirde olan birine değil tek taş takmak altın semer vursan o gibisi fazla olan canlıdan farkı yoktur.
hesabın var mı? giriş yap