• ocakta kaynayan çaydanlığın fokurtuları, gene ocakta pişmekte olan biber dolması ve zeytinyağlı fasulyenin kokusu, açık olan balkon kapısından duyulan mahalle çocuklarının gürültüleri, karşı komşunun yan dairede oturan oğlunun evinin kapısını çalması ve torununu kucağına alıp parka götürme sesleri, çalan telefonun sesi, üst komşunun çocuğunun zırıltısı, babanın televizyonda dinlediği haberlerin gürültüsü, annenin hazırlamakta olduğu sofranın çatal bıçak ve dahi tabak sesleri...
    seslerden ve kokulardan oluşan bir bütün.
    ve bu ses ve kokulardan oluşan bütünden ayrı olmayan bir his.
  • günün bu saatinde salonda yerdeki otantik halıya yansıyan güneşi izlemektir evde olmak, pazar günü çay kaşığı sesiyle uyanmaktır, kalabalığın arasında yanınızdan geçen x birinin eski sevgilinizle aynı parfümü kullanması da size evdeymiş hissini verir, çok eski bir şarkıyı minibüste dinlemek de. evde olma hissini yaşamak için illa gerçekten evde olmaya gerek yoktur. iş yerinde öğle yemeğinde çıkan menemen de sizi evde hissettirebilir.
  • hafta içi yaşanan curcunanın ardından adeta inzivaya çekilmektir..

    inziva halindeyim mesela şu an. kedimi saymazsak yapayalnızım. muhakeme ediyorum düşünüyorum tasarlıyorum. rahatım ama. bugün tüm gün evde olma gerçeği hoşuma gidiyor. herşeyi bir süre de olsa arkamda bırakmak güzel bir duygu. telefonumu çoktan kapadım. evde olunca rahatsız edilmek istemiyorum. film izliyorum hayattaki en büyük tutkumu icra ediyorum. günde 3 bazen 4 tane izlediğim oluyor. sözlüğe girip kendimi anlatabiliyorum. sözlüğü günlük gibi kullandığımı da farkettim bu arada ya neyse..
    en kötü tarafı yemek sorunsalı oluyor evde hiç yemek yok mesela. ve acıkmaya başlıyorum. ne yesem sıkıntısı başladı bile. bunu halletsem günlerce dışarı çıkmam heralde. kitaplarım filmlerim kedim yeter gibi.. en azından 2-3 gün çıkmam..
    evde olmak huzurlu sıkıcı değil, tabi her gün evde olanlar için durum farklı olabilir ama stres altında çalışan bünyeler için kısmi bir cennet havası yaratabiliyor..
    evde olmak, yalnızlık insanı kendisiyle başbaşa kalma sonucunu da doğurduğu için daha da medite edici olabiliyor.hayatın hızlı akmasını sevmiyorum. yavaşlatıyorum hayatı ya da öyle hissediyorum..
  • yurtta kalıyorsanız, uzanıp tv izleyebileceğiniz bir koltuğunuz da yoksa, paha biçilemezdir.
  • an itibariyle grip nedeniyle salya sümük de olsam, cam kenarında erimeye yüz tutan kar manzarası eşliğinde çay içmek keyfidir. her türlü ''çalışıyor olmaya'' tercih edeceğim bir durumdur.
  • bazen özlenendir; ve kesinlikle huzur veren bir şey bu. yani düşünüyorum da dün dışardaydım ve bir sürü tanımadığım ya da yeni tanıştığım insanla birlikteydim, evet eğlendim, geyik yaptık; ama şu an odamda yatakta uzanmış sakin bir müzik dinlerken sanki keyfim daha yerinde.
  • huzurlu ve rahat olmak demektir. özellikle de evin huzur olduğunu öğretilmişse küçüklükten beri ve yetmeyip güzel anılarınız varsa o evde. bir yerlerde sevdiğiniz kokular da varsa tadından yenmez.
  • tuvalette tuvalet kagidinin olmasinin rahatligini yasamaktir.
  • kesinlikle rahat olmak demektir. kafa dinleyebileceğiniz anlamına da gelebilir; ama unutmayın murphy diye bir şey var, o yoksa da kesin işiniz vardır.
  • kendi bilincinin içinde kabullenilmiş bir izolasyon sürecine girmektir.
hesabın var mı? giriş yap