• bayılıyorum sözlükte ki isviçre kafasına. arada bi camdan dışarı bakın. nerede yaşadığınızı bi anlayın. sonra yine desteklersiniz.
  • evlilik dışı çoçuklar ne düşünüyor onu sormak lazım.
  • toplumun ahlak kuralları çerçevesinde bilsem ki çocuğuma dünyayı dar etmeyecekler, anında yaparım bir tane bebek. ne evlenmek barklanmak, ne de birinin ağız kokusunu çekmek işime gelmiyor. şöyle zeki, biraz da yakışıklı, merhametli bir adamdan. benden de güzelliğini, aklını, hırsını alsın yeter :) valla güzel sipariş oldu be. ne evleneceğim ondan sonra.
  • mesela çocuğun soyadı ne olacak? 3-5 değil ama okul çağından sonra bunu kabul edebilecek mi? bir ikincisi çocuğunuz olduktan sonra karşı taraf birlikteliği bir mesajla bile rahatça bitirebilecek ve çocuğunuz konusunda dna olarak babası olduğu alenen bilindiği halde hiçbir hak iddaa etmeyip kabul etmiyorum derse? yani sadece maddi açıdan baktım kusura bakmayın;
    manevi açıdan zaten sevmezse ister evli bir çiftin isterse evlenmeyen bir çiftin çocuğu olsun, ebeveyn sevmedikten sonra bir farkı olmaz zaten evli olmanın.

    evlenilerek yapılan çocuk, evlenmeden yapılandan daha huzurlu olur. bilmiyorum ben öyle düşünüyorum en azından.
  • evlilik dışı doğan çocuğun soy bağı;
    doğuran kadın, çocuğun annesidir.
    baba ile çocuk arasında üç ayrı yöntemle soy bağı kurulabilir.
    1- babanın, anne ile evlenmesi
    2- tanıma
    3- mahkeme kararı

    ayrıca evlilik dışı doğan çocuğun velayeti annededir. baba çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep edebilir.
    baba, çocuğun velayetini de talep edebilir.

    evlilik içinde veya dışında doğan çocukların miras payları eşittir.
  • tanım: evlilik birlikteliği olmayan çiftlerin çocuk sahibi olmasıdır.

    burada önemli olan çocuğu dünyaya getiren anne ve baba arasında evlilik bağının olup olmadığıdır. anne veya baba bir başkasıyla evli olabilir. hiç evli de olmayabilir.
    yani evli veya bekar bir erkek ile yine evli veya bekar bir kadının birbirleri ile evli olmadıkları halde ilişkiye girmeleri ve bu ilişkiden doğan bir çocuğun varlığı halinde evlilik dışı doğan çocuk söz konusu olur.

    bu çocuk dünyaya geldikten sonra bir takım hukuki soruları da beraberinde getirir.

    *nikahsız eşin ve evlilik dışı çocuğun miras hakkı var mıdır? (bkz: miras hukuku)

    türk medeni kanununa göre yasal mirasçılar şunlardır:

    - çocuklar
    - ana baba (çocuk yoksa)
    - büyükanne büyükbaba (çocuk yok ve ana baba hayatta değilse)
    - sağ kalan eş
    - evlatlık
    - devlet

    dolayısıyla kanun nikahsız eşe ve onun evlilik dışı doğan çocuğuna yasal bir miras payı hakkı tanımamaktadır.

    **peki nikahsız eş ve evlilik dışı doğan çocuk, çocuğun babasının mirasından hiç mi yararlanamayacaktır?

    nikahsız eş miras davaları ile ilgili olarak miras hukuku içerisinde belirlenmiş hiçbir zümreye ait değildir. bu nedenle nikahsız eşin mirasçı olabilmesi için iki seçenek bulunmaktadır;

    - miras bırakacak olan kişinin hazırlayacağı vasiyetname
    - ölüme bağlı tasarruf.

    nikahsız eş saklı paylı mirasçı değildir. saklı paylı mirasçı olmadığı için yapılan vasiyetnamenin yahut miras sözleşmesinin olası bir iptali halinde miras hakkı ortadan kalkmaktadır. bunun dışında başka bir şekille nikahsız eşin mirasçı olma ihtimali bulunmamaktadır.

    nikahsız eş her ne kadar yasal mirasçı olmasa da bu kişiler lehine yargıtay içtihatları ile destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi söz konusu olmaktadır.

    ***evlilik dışı çocuğun miras hakkı nedir?

    eskiden evli erkekler, evlilik birliği içerisinde olmadığı diğer kadınlara evlilik vaadinde bulunmadıklarını söylediği takdirde mahkeme çocuğu yasal haklarından yoksun bırakabiliyordu. 2002 yılından itibaren ise evlilik dışı doğan çocuklar da tıpkı evlilik birliği içinde doğan çocuklar gibi soy isim ve miras hakkına sahip oldu.

    evlilik dışı hısımlar: evlilik dışında doğmuş ancak baba ile soybağı tanıma ya da hakim kararıyla kurulanlar, baba yönünden evlilik içinde doğmuş çocuklar gibi mirasçı olurlar. örneğin, evli ve bu evlilikten 2 çocuğu olan mirasbırakanın evlilik dışı bir çocuğu varsa ve onu tanımışsa, altsoy sayısı 3 olacak ve her biri eşit oranda mirasçı olacaklardır.

    1) tanıma :

    babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz. yani baba hanesinde başka bir erkek varsa önce bu erkek ile çocuğun arasındaki soy bağının ortadan kalkması gerekmektedir.

    2) babalık davası:

    dava açma hakkı anne ve çocuğa aittir. babanın çocuğu tanıma yönünde bir isteği bulunmadığı durumlarda, çocuğun yararının göz edilmemesi amacıyla babaların babalıklarının mahkemece belirlenmesidir.

    anne ve çocuk beraber de ayrı ayrı da bu davayı açabilirler.

    babalık davası çocuk doğmadan önce veya sonrasında açılabilir. dava açma süresi, anne için çocuğun doğumundan itibaren 1 yıldır. bu süreden sonra annenin dava açma hakkı düşmektedir.

    çocuk için ise süre ergin olmasından sonra başlayacaktır.

    bu dava babanın vefatından sonra da açılabilmektedir. babanın vefatının ardından açılacak olan babalık davalarında, babayı mirasçıları temsil etmektedir.

    babalık davalarında soybağının ispatı ile evlilik dışı çocuk miras hakkına sahip olur ve mirastan pay alır fakat açılacak babalık davası sonucu soybağının ispatı yapılamaz ise babalık davası reddedilir ve evlilik dışı çocuğun miras hakkı bulunmaz.

    evlilik dışı çocuğun anne ile olan soybağı ise annenin doğum yapmasıyla birlikte kurulmaktadır. evlilik dışında doğmuş ve yetiştirilmiş çocuğun bakımı ve masrafları anneye aittir. dava açılması ve hükmen babalık kararı verildiği takdirde anne, çocuk için nafaka isteyebilir. söz konusu nafaka iştirak nafakasıdır. anne bakımında birçok gideri talep hakkı doğmaktadır, doğum giderlerini, doğumdan önceki altı hafta ile altı hafta sonrası geçim giderlerini maddi tazminat davası ile isteyebilir.
  • * oecd ülkelerinde tüm doğumlar içinde oranı 2018 yılı verilerine göre %40'ı geçmiştir (%41). 1970'lerde neredeyse tüm ülkelerde bu oran %10'un altındayken, 1995'e gelindiğinde ise %24'e yükselmişti.

    * 40'tan fazla ülke arasından sadece 4 tanesi %10 altında orana sahip: güney kore, japonya, türkiye ve israil

    * türkiye yaklaşık %3 ile avrupa'daki en düşük oranlı ülke konumunda. onu %11'le yunanistan takip ediyor.

    tüm ülkeler sıralı liste:
    şili 73.7
    kosta rika 71,8
    izlanda 70,5
    meksika 69.3
    fransa 60,4
    bulgaristan 58.5
    slovenya 57.7
    norveç 56,4
    portekiz 55.9
    isveç 54,5
    danimarka 54,2
    estonya 54.1
    hollanda 51.9
    belçika 49.0
    çek cumhuriyeti 48.5
    birleşik krallık 48.2
    yeni zelanda 48.2
    ispanya 47,3
    finlandiya 44.6
    macaristan 43.9
    ab ortalaması 41,3
    avusturya 41,3
    oecd ortalaması 40,7
    slovak cumhuriyeti 40.0
    amerika birleşik devletleri 39.6
    letonya 39,5
    lüksemburg 39.5
    irlanda 37.9
    avustralya 35,3
    italya 34.0
    almanya 33.9
    kanada 33.0
    romanya 30.9
    litvanya 26,4
    polonya 26,4
    malta 25,9
    isviçre 25.7
    hırvatistan 20.7
    kıbrıs (b, c) 20,3
    yunanistan 11.1
    israil (a) 7.5
    türkiye 2.9
    japonya 2.3
    kore 2.2
  • evliliğin çiftler için yasal faydaları var. en basitinden vizeye başvururken evlilik cüzdanıyla başvurmak ayrı, sevgilim diye ayrı.

    nüfus cüzdanına yaşamınıza dair belediye ruhsatı gözüyle bakmıyorsanız buna da bakmayın.

    evlilik dışı çocuğu ayıplamak yersiz de, günün sonunda aynı şeyi yaşayacaksanız devlete bildirmeye kötü anlam yüklemek de garip.

    sperm bankası olmadığı için hamile kaldıktan sonra bir sene evli kalıp ayrılanlar keşke daha cesur olsa da evlenmese gerçi
  • (bkz: jon snow)
  • saçma sapan huzursuz kavgalı gürültülü evlerde büyüyeceğine evlilik yapmadan sadece çocuk yapmak bence çok normal ve olması gereken şey.
hesabın var mı? giriş yap