• iki alman sevgilinin amerika'da aldıkları eski bir okul otobüsünü karavana dönüştürüp kanada, alaska , amerika ve meksika gezisini anlatan belgesel.

    kendileri de itiraf ediyorlar . eğer almanya'dan çıkmasalardı yabancı insanlara güvenmeyi asla öğrenemeyeceklerdi. çünkü o şekilde yetiştirilmişler. olabildikçe sıcaklar, yani ellerinden ne geliyorsa artık. hani bu millet herkese soğuk ya , onun altında bir güvensizlik var. denizden de gezseler karadan da bu değişmiyor. bunu filmde itiraf ettikleri için öncelikle teşekkür ediyorum.türkçe biliyorlardır okurlar burayı *. sonra da güvenmeyi öğrenmeleri bu gezilerinin en önemli katkısı olmuş onlara.

    o köpeğe meksika'da hastalandığında birşey olmayacaktı, tabi ki uzaktan teşhis koyma gibi bir yeteneğim yok ama " köpek öleceğini anladı ,yolun sonuna geldi , o nedenle bizden kaçıyor karanlık yerlere giriyor " derken serum alan köpek bildiğin canlı canlı gözlerle kıza bakıyor , etrafı seyrediyor. bir kusma ishal ile öldürdüler köpeği. bunu da abartı kültüre bağladım. sanırım yolda amerikalılardan öğrendiler. ha o kadar yol , çok ta konforlu olmayan bir yolculuk o köpeği yorardı , yordu da. sıcak iklim de yorardı . ölüm vadisinden geçerken köpeğe sıcak için çare arıyorlar. lan meksika' ya girmek için 1200 dolar ödüyorsunuz, para sıkıntınız yok gibi , bir klima taktırsanıza otobüse ,herşey çözülürdü.

    güzel belgesel film. 10 \ 7.5
  • kahramanlarımızın kanada'yı boydan boya gezdiği, alaska'nın türlü güzelliğini gördüğü, sonra kanada'nın batı yakasını, abd'nin oregon ve california sahillerini gezdiği ve en son da arizona çölleri üzerinden meksika'ya vardığı gezi belgeseli. yalnız yolculuk boyunca gördükleri onca muhteşem manzaradan (rocky dağları, pasifik okyanusu, göller, dev şelaleler, redwood ormanları, alaska'daki milli parklar...vs) sonra en fazla beğenip en fazla etkilendikleri yerin çöl olması ve en fazla vakti çölde geçirmeleri bana ilginç geldi.

    bir de geziye ilk başladıklarında mevsim yaz, 7 ay sonra hala yaz mevsimi devam ediyor. bu da garibime gitti. ne bitmez yazmış.
  • belgeselden çok bir yol hikayesi.

    görülen yerler, tanışılan insanlar, kurulan dostluklar, geçirilen kaliteli ve eğlenceli zaman, bir yabancıya güvenmeyi öğrenmek gibi olumlu yanları dışında, karşılaştıkları zorluklar, köpeğin hastalanması, amerika'nın vizede zorluk çıkarması vb. gibi olumsuzluklar da güzel şeyler. zira, hem birey olarak hem de çift olarak karakterlere, ilişkiye enfes katkıları var bu tür olumsuzlukların.

    bir gün ben de yapacağım! o güne kadar bu tür yolculukları izlemeye devam.
  • 8.5/10

    mutlaka izleyin derim.

    netflix ekranına boş boş bakarken, ufak bir araştırmayla bulup izlediğim ”uzun yol mutluluğu” isimli enfes belgesel.

    kahramanlarımız alman. erkek olan mercedes’teki işi bırakıp herşeyi satıp savıp bu yolculuğa harcıyor, kızımız da şarkıcı, traveller. mogli adıyla spotify’da wanderer isimli bir de house/indie karışımı bir de albümü bulunuyor. bir de rudi adında sevimli bir köpekleri var.

    yukarıdaki arkadaşların da bahsettiği gibi amerika’dan bir okul otobüsü alıp, içini dizayn edip başlıyorlar yolculuğa. inanılmaz yerlerden geziyorlar, farklı deneyimler ve tatlar yaşıyorlar falan fistan buralar klasik ancak benim belgesel ile ilgili esas hoşuma giden şeyler bunlar değil.

    belgesele başlarken, acaba gezmek çok harika, hadi yola çıkın temalı mı çıkacak diye endişeliydim, ancak öyle olmadı. benim esas merak ettiğim olumsuz neler geliyor başlarına ve ne hissediyorlar sorusuydu. onun cevabını vermişler, ben de altta spoiler alert ile cevaplıyorum.

    --- spoiler ---

    yolculuklarının sonuna doğru kız bir yerde şu çarpıcı gerçeği söylüyor:

    -en başta yepyeni şeyler keşfetme heyecanı yaşarken artık her yer ve her şey normal ve aynı gelmeye başladı. her gün seyahat etmek de insanı fiziksel ve mental olarak yoruyor ve insan settle down (bkz: yerleşmek, sakinleşmek, düzene oturtmak) istiyor.

    bence tüm belgeseli özetleyen cümle bu!

    vize sorunları, arabalarının bozulması, köpeklerinin hasta olması, güven problemi, park problemi, sıcaklık problemi gibi şeyler yaşıyorlar ancak bunların da normal olduğunu kabulleniyorlar.

    --- spoiler ---
  • felix starck ve selima taibi'nin (nam-ı diğer mogli) oynadığı, yönetmenliğini de yine selima taibi'nin üstlendiği 96 dakikalık belgesel. az planla amerika kıtasını gezme fikri güzel. fakat plansızlığın aslında çok da iyi bir şey olmadığı teması işlenmiş gibi geldi bana. ortalama bir türk youtuber'a 7 ay süre versek daha iyisini kurgulayacağına eminim.

    bu arada 1200 $ (peso) şu anki kurla 397 türk lirası ediyor.
  • çocukluk hayalimin bir yerlerde gerçekleştirildiğini görmek iyi geldi.
  • zaman öldürmek için izlenebilecek keyifli bir yol belgelesi.

    --- spoiler ---

    fakat gezginlerimiz biraz şımarıklar. sen otobüsü yapmak için 90 gün abd vizeni bitir. sonra kanada'ya geç. oradan alaska'ya geçerken, adamlar sana acıyıp 8 haftalık bir vize daha versin. sonra amerika'ya tekrar girmeye çalış.

    vizede sorun çıkınca da kamera karşısına geçip ağladılar, yok ülkenizi istemiyoruz vs.

    eve dönüş için köpek de bahaneleri oldu gibi.

    bu arada o 1300 dolar, sanırım peso idi. işareti dolar ile aynıymış öyle dediler.

    --- spoiler ---
  • belgesel ile ilgili hemen hemen tüm yazılması gerekenler yazılmış, kesinlikle izleyin izlemesi çok keyifli.
    belki de çoğu özgür ruhlarin yapmak istediği olduğu için çok güzel..

    alaska alaskaaaaa bı pıtık into the wild etkisi yarattı ben de,

    güzel enerjilere..
  • oldukça keyifli ve görsel açıdan doyurucu bir seri olmuş. sürekli yolda olmak ya da çoğunlukla yolda olup kısmen yerleşik bir alanının bulunması tercihleri kişilere göre değişiklik gösterir. şahsen sürekli yolda olup yerleşik düzeni hareket ettirmeyi tercih ederim. onca olumsuzluğa, rudi'nin rahatsızlığına ve yüksek yakıt giderlerine rağmen

    - alaska'nın o eşsiz manzarasına karşı kahve eşliğinde kahvaltı yapmak
    - enfes leziz tacoları yemek
    - teotihuacan gezisi ve orada güneşin batışını izlemek
    - ölüler günü gibi güzel bir festival zamanına denk gelmek

    hepsinden öte güzel insanlarla karşılaşıp tatlı anılar biriktirmek için her şeyi göze almış olmak ve bazı ön yargıları kırmış olmak bu gezi için harcanan her galona değmiştir.
  • netflix sagolsun izledik. adamlar almanya’dan kalkip amerika’ya geliyo, okul otobusu alip eve ceviriyo ve baslasin road trip. yanlarinda da essolessek bir kopek. guzel hayatlar.
hesabın var mı? giriş yap