• eski eşyaları temizlerken arkadaşımın evinde bulduğumuz mektupla hissettiğimdir. annesi babasına yazmış: "çocuğun canı kiraz istedi, alamadım"
  • midye yerken sözelci olduğum halde süper hesaplamalar yapmam.
  • on yaşlarında sakat bir çocuğun, tekerlekli sandalye yerine, bebek arabasında taşınmak zorunda kalındığını gördüğün an. muhtemelen o her yeri dökülen bebek arabasını da başkası vermiştir çünkü çocuğun annesi 1,5 lira olan otobüs parasını bile zor denkleştirdi, ''1 lira olsa olmaz mı? daha geri döneceğiz bir de'' dedi. muavin gencin bile gözleri oldu ''abla hava sıcak, su alırsınız, para istemez bizden olsun'' dedi. bizim kampüsün girişindeki araştırma hastanesinde onlar inene kadar kimseden çıt çıkmadı.
    insanların böylesi zorluklar yaşadığı bir ülkenin vatandaşı olmaktan utanıyorum...
  • yurtdışında alışveriş yaptığın chanel, louis vuitton, desigual alışveriş poşetlerini valizin altına yayıp türkiye'ye getirmek. o alışveriş poşetlerinden vazgeçememek.

    :(
  • alisveris sitelerinde siralamayi ucuzdan pahaliya yapmak.
  • bazen anlık şeylerle eskiler hatırlatıldığı andır. arkadaş sevgilisiyle buluşacaktır. ama kıyafetine uygun ayakkabısı yoktur. sizden ödünç ayakkabı ister. arkadaşla birlikte eve gidilir. ayakkabılarımın olduğu dolap arkadaşla talan edilir. tabi bu arada arkadaş şok geçirmektedir. o kadar çok ayakkabımın olduğunu görünce; önce benim olduğuna inanmaz. çünkü aldıklarımın neredeyse hiçbirini giymiyorum. dolap ayakkabı mağazası gibi olmuş. onun o hareketleri davranışları bana zamanında yaşadığım isteyipte alamadığım ayakkabıları hatırlatır. onların hırsımı, hevesimi nedir bilinmez. her beğendiğim ayakkabıyı meğersem para kazandıktan sonra almışım almışım... ortaya ömrüm boyunca giysem tükenmeyecek platform ayakkabılar, spor ayakkabılar, şaçma sapan tonlarca para ödenerek alınan ayakkabılar çıkmış..bende ki nasıl bir hırsa.. nasıl bir sonradan görmelikse... nasıl bir fakirlik yaşamışsam zamanında.. olayın boyutu yaşanmış fakirliğin intikamına dönüşmüş. farkında olmadan..
  • maaşı aldığın gibi kredi kartlarına ve taksitlere eft ile gönderip hesabında 0.00 tl kaldığını gördüğün andır.
  • pazardan alınan ayakkabının, daha alındıktan bir gün sonra delinmesi, ve yeni bir ayakkabı alacak para olmadığı için aybaşına kadar o ayakkabıyla okula gitmek zorunda kalmak. delik uç görünmesin diye, sürekli diğer ayağınla o yırtığı kapatmaya çalışmak.
  • herşeyle uyumlu olsun diye alınan tek tip siyah renkli kıyafetler ve ayakkabılar.
  • beyin olarak düşününce "fakirliğin anlaşıldığı anlar" başlığını okumak.

    maddi olarak ise;
    vay amına koyim lan siz ne diyorsunuz? kendinizle ilgili değil başkasıyla ilgili gördükleriniz yazmalısınız!

    en acınası haldekiniz almış önüne klavyeyi karşısında monütör bir şekilde internete bağlanmış yarraam!

    patlak topla oynamaya çalışan çocuğu yazın amına koyim ne bileyim cevizle misket oynayan kara suratlı veletleri yazın evladını beslemek için çöpte yarısı yenmiş dürüm döner bulan adamın gülümsemesini yazın lan.
hesabın var mı? giriş yap