• evet müthiş bir saptama.

    misal faşist değilsiniz ve bu nedenle faşist olmayanları seviyor, faşistleri sevginizden mahrum bırakıyorsunuz. o zaman faşizminiz harekete geçmiştir. pis faşist!

    o zaman neymiş, faşistlere kucak açacakmışsınız. bak haluk kırcı bu mottoyu benimseyerek nasıl çözmüş işi: ülkücüler empati yapsin
  • "büyük nefretler aşkla başlar" misali bi şey herhalde..
  • "kendine benzemeyeni sikmekle de biter" şeklinde sonlanan doğru önerme.
  • şöylesi daha akla yatkın sanki:
    (bkz: faşizm iki insan arasındaki ilişkiden başlar)
  • (bkz: #17264640)
  • (bkz: #8382268)
  • ee, sonra ne olmuş diye sorası geliyor insanın. yahu başlangıçtan size ne? başlangıçlar eksik, soyut, rastlantısal, olumsaldır çoğu zaman. pek sevgili bir hocamın deyimiyle, "ne başladığı gibi kalmış ki şu hayatta?" lafta yarın diyete başlıyorsunuz, öbür gün spora, sonraki gün çalışmaya. golü ittirene kadar "hadi arkadaşlar başlıyoruz"un bir anlamı mı var? bunun yerine koyun, "bir insanı sevmekle başlar her şey" diye başka bir motto, o da olur. ama edebiyattan ahlak yasası çıkarmayalım bence. ya da şöyle diyebiliriz aslında. seven her varlık, kendine en benzeyeni sevmekle başlar. (bkz: otoerotizm)

    buralarda seveni çok ya, spinoza'ya başvuralım. bu abimize göre bize benzediğini düşündüğümüz şeyler bir şeyler tarafından etkilenirse, biz de benzer bir etkiyi hissederiz. sisteminde empatiyi buraya dayandırıyor, merhamet, sevgi gibi kavramları bununla ilişkilendiriyor. benzer şekilde kendisi hiçbir benzerliği olmayan iki şey birbiri cinsinden anlaşılamaz da diyor. ya da fichte'nin dediği gibi, iki şey arasındaki farkı görmek için bile onları aynı zeminde inceliyor olmam gerekir. velhasılıkelam, eğer ben anlamadığım bilmediğim şeyi severim, hep yeni bir heyecan, hep yeni bir yaşanmışlık diyorsanız, sizi yine edebiyata davet etmek durumundayım. ya da buyrun, kendilik nedir, özdeşlik nedir, fark nedir, bunlardan bahsedelim önce.

    önemli olan nasıl başladığı değil diyoruz ya. kendim dediğim şeyi değişmez bir şey olarak görmediğim için bu benim için bir mesele değil. diğer taraftan, sizi bilmem ama ne kadar değişsem de faşist olmadığım için ben hep faşist olmayanları sevmeyi umuyorum. katilleri, ırkçıları, semaye kuyrukçularını sevmesem de olur. ama kendimi olumsal, rastlantısal özelliklerimle, biçimimle, rengimle, kafamın ölçüleriyle vs. değil de, düşünen ve kendi doğasını gerçekleştirmeye çabalayan bir insan olarak tanımladığım için bana benzeyenleri severim. ha "sarışın, esmeri ne de kumralı, benim için en güzel olanı insan olanı" demeye çalışmıyorum. o ayrı mesele. "meselam herkesin hayatına kimse karışamaz. ha nasıl karışamaz. ben bu şekıl severim. bu bayan şu şekıl sever. şu şekıl sever. ha hiç kimse kimseye karışmaya bi hakkı yok. özgulüğü bidir."

    sündürüle sündürüle kopan faşizmin ise bütün bunlarla hiç alakası yok. sahi yıllar önce faşizm teorileri diye bir şeyler vardı, ne oldu onlara?

    of, bu arada heatseeker aracılığıyla marx'tan çok pis ayar aldım.
  • "birini sevmek" gibi son derece içgüdüsel, hesapsız ve doğal bir eylemi dahi idealize etme amacını güden, bunu bile sorgulayan, hayatımda duyduğum en faşistçe sözlerden biri. adam sana mı soracak yahu kimi seveceğini?

    dünyanın en güzel duygusu olan bir şeye bile müdahale hakkını bulan, insanlara istedikleri duyguyu hissetme özgürlüğünü bile tanımayan faşistten korkarım ben.
  • alla alla bir tek bana cok mantikli gorundu herhalde.

    fa$izm evet kendine benzeyeni sevmekten dogabilir yahut fa$izmin ilk emareleri bu eylemde ortaya cikmaya ba$layabilir.
    bunda da "kendine benzeyen" derken tam da anladiginiz $ey olan benzer sosyo-kulturel altyapi, benzer aile, benzer hayat tarzi, benzer egitim, benzer finansal durum diye gider bu. yoksa senin burnun kemerli diye ille kemerli burunlulari seviyorsun degil. ama fiziksel olarak da bir benzerlikten bahsetmek mumkun: bir beyazin bir siyaha a$ik olmasi imkansiz ise (neden?) orada bir durumlar var demektir mesela en bariz ornekle.
    siyahi birine a$ik olamamak sonrasinda "ama onlarin genetigi farkli, ama onlar farkli kokuyor, ama onlar cok cirkin" gibi noktalara varinca daha orta karar taze edinilmi$ fa$izanligimiz da olu$uyor. zaten benim fa$izmden anladigim da bu (ille dogru anliyorum diye bi$ey yok, $unun $urasinda "gemiler nasi batmiyo" diyen bi insan evladiyim halen) yani ilk once "oteki"ni sevmedigini deklare etmek, akabinde de bu irkci soylemi kendini destekleyecek bir duzleme oturtmak adina "ama.." ile ba$layan "onlarin teni farkli/onlar bizim $ehrimizi istila etti/onlarin topu hirsiz it kopuk" ile devam eden on yargiya dayali, tutarsiz argumanlar sunmak.
hesabın var mı? giriş yap