• ilginç bir gerçeklik.

    fakirlerin düşünemediğinden değil de zengin saçmalasa da dinlendiğinden olsa gerek. yada aydınlanmak için gerekli boş zamanı oluşturmak için de bir birikimi olmalı insanın diye düşünüyorum.
  • katılmıyorum.şenol güneş halk arasından gelen bir filozof.
  • onun için sonuna kadar elitizm ve yalnızca elitlerin yaşadığı bir dünya hayal ediyorum
  • (bkz: maslow'un piramidi)

    adam fakirse, karnı açsa, barınma ihtiyacı varsa vs oturup felsefe yapmaya vakit bulamaması çok doğal değil mi?
  • fakir eve ekmek götürmekten derin düşüncelere mi dalabilir?
  • "felsefe yapma" diyerek felsefeyi küçümseyen bir toplumdan filozof çıkmasını beklemek hayal olurdu. bu konuda filozoflar elit kesimden çıkıyor demek çok doğru olmazdı. sadece kaliteli eğitim gören bir kesimden filozof çıkıyor dememiz uygun olacaktır.
  • mide dolu kafa huzurlu olunca düşünmeye bol vakit kalıyor tabi. yine de istisnaları var, kinik'lerden diyojen bunlardan biri. neredeyse tüm hayatını bir fıçı içerisinde geçiren filozof olur kendileri.
  • "kitaplarım, onları yazarken içtiğim sigaraların bile parasını karşılamadı" dedi ekonomi-politik dünyanın içine çekiç orak çizdiren filozof.

    -deha da, zeka da zengin işi demenize az kaldı sayın aklı evveller. -

    dostoyevski, oscar wilde, gorki, hemingway, çehov ve daha nice yazar/filozof açlıktan kırılmış, gününü zor geçirmiştir.

    diyojen mesela.
    başlı başına bir felsefenin öncüsüdür. kinizm büyüktür para|
    stoacılar. paranın, şöhretin karşısında çadır kurmuşlar(zenon=gölge)

    sizin zenginlik- filozof dediğiniz şey normal bir yaşama biçimidir.

    fildişi kulesinde yaşayıp felsefeyi tarumar eden kaç kişi var? ayrıca o kişinin para ile ilişkisi nedir?
    reddiyeci mi değil mi?

    bir gautama siddhartha gibi sarayı terk edecek kadar irade sahibi midir?

    parayı çok sevip aynı zamanda müthiş bir filozof olan kimse yoktur.

    siz sıcak yataklarınızda uyurken sayın aklı evveller, cam işcisi olan spinoza gece yarıları felsefi düşüncelerini kağıtlara yazıp duvarlara asıyordu, kilisenin aforoz cezasına rağmen.

    öz itibariyle;

    bir insan dahi olabilir ve zengin aileye doğabilir.
    bir insan zengin aileye doğdu diye dahi olamaz.
    bir kitap yazabilir, bir keman çalabilir, bir resim çizebilir.
    ama bir dostoyevski olmaz, bir beethoven ya da bir mozart veyahut van gogh olmaz, olamaz.

    ruh paradan büyüktür.
    ruhsuzlar yurdunda bunu anlamak için rönesans gerekir, reform gerekir.

    önce kirli ruhlarınız engizisyondan geçmeli sayın aklı evveller!
  • filozoflar, insanlık tarihinde bilgelik, bilgi ve ahlaki değerler gibi önemli konuları derinlemesine düşünerek araştıran ve sorgulayan kişilerdir. filozoflar, toplumların düşünsel gelişimine katkıda bulunan ve sık sık boş zamanlarını düşünceye, analize ve öğrenmeye adamış kişiler olarak bilinirler. ancak, bu filozofların boş zamanlarını sürdürebilmek için genellikle zengin insanlardan gelir sağlarlar.

    filozofların boş zamanlarını zengin insanlardan çıkarmalarının birkaç nedeni vardır:

    i. eğitim ihtiyacı: filozoflar, karmaşık düşünsel konuları anlamak ve derinlemesine incelemek için geniş bir eğitim almak zorundadır. bu eğitim genellikle zaman ve kaynak gerektirir, bu da zengin insanların bu eğitimi alabilmelerini kolaylaştırır.

    ii. bağımsızlık: filozoflar, düşüncelerini ve teorilerini bağımsız bir şekilde geliştirmek istediklerinden, maddi ihtiyaçlarını karşılamak için zamanlarına ve enerjilerine odaklanmak isterler. zenginlikleri sayesinde temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilirler, böylece düşünceye daha fazla zaman ayırabilirler.

    iii. erişilebilir kaynaklar: felsefe, kitaplar, yazılar ve kaynaklarla sıkı bir ilişkilidir. zengin insanlar, bu kaynaklara daha kolay erişebilirler ve filozofların araştırmalarını destekleyen kaynakları finanse edebilirler.

    ancak, filozofların boş zamanı olan zengin insanlardan çıkmaları gerektiğine dair bazı eleştiriler bulunmaktadır. özellikle, felsefenin toplumsal sorunlarla daha fazla ilişkilendirilmesi ve felsefi düşüncenin daha geniş bir kitleye yayılması gerektiği savunulmaktadır. bu, felsefenin sadece elit birkaç kişiye değil, toplumun her kesimine fayda sağlayabileceği fikrine dayanır.

    antik dönem filozoflarının maddi durumları hakkında kesin bilgilere sahip olmak zordur çünkü tarihleri oldukça eskiye dayanır ve kaynaklar sınırlıdır. ancak bazı filozoflar hakkında maddi durumlarına dair bazı bilgilere sahibiz:

    sokrates: sokrat, etik ve ahlaki konularda derinlemesine sorgulamalarıyla tanınır. sokrat'ın öğretisi, öğrencileriyle olan diyaloglarında ve sorgulamalarında kendini bulur ve onun yöntemi, sokratik yöntem olarak bilinir. bu yöntem, sorgulamayı ve kendini keşfetmeyi vurgular. sokrates'in maddi durumu hakkında kesin bilgilere sahip değiliz. sokrates, atina'da yaşadı ve genellikle sokaklarda, pazar yerlerinde dolaşarak insanlarla felsefi diyaloglar kurduğu söylenir. ancak, birçok kaynak onun sade bir yaşam tarzını benimsediğini ve maddi zenginliklerle ilgilenmediğini öne sürer.

    platon: platon, sokrat'ın öğrencisiydi ve felsefe tarihine önemli katkılarda bulundu. platon, fikirler teorisini geliştirdi ve ideal bir toplumu ve devleti tasvir etti. "devlet" adlı eseri, siyaset ve toplum teorisi açısından önemlidir. platon, zengin bir aileye mensuptu ve eğitimi için çok olanaklara sahipti. kendi yazılarına dayalı olarak, platon'un gençliğinde birçok seyahat yaptığı ve atina dışında eğitim aldığı bilinir. bu nedenle maddi durumu genç yaşlarda oldukça iyi görünüyor.

    aristoteles: aristoteles, birçok alanda çalışmış olan çok yönlü bir filozoftur. onun çalışmaları, mantık, etik, politika, biyoloji ve metafizik gibi birçok alanda etkili olmuştur. aristoteles'in etik felsefesi, erdem etiği olarak bilinir ve hala tartışılan bir konudur. aristoteles, büyük iskender'in özel öğretmeniydi ve bu nedenle maddi açıdan iyi bir konumda bulunuyordu. büyük iskender'in himayesinde birçok projede çalıştı ve aynı zamanda kendi felsefi okulunu kurdu. dolayısıyla aristoteles'in maddi durumu oldukça iyiydi.

    epikuros: epikuros, zevk ve mutluluk üzerine olan felsefi görüşleriyle tanınır. epikürcülük, haz ve huzur arayışını vurgular ve sade bir yaşam tarzını benimser. epikuros, atina'nın dışındaki bir bahçede yaşayan bir filozoftu ve öğrencileriyle birlikte basit bir yaşam tarzını benimsemiştir. maddi zenginliklerden kaçındı ve sade bir yaşamı savundu.

    thomas aquinas: orta çağ'da yaşamış olan thomas aquinas, hristiyan düşüncesini aristoteles'in felsefesiyle birleştiren scholasticism'in önde gelen isimlerindendir. onun eseri "summa theologica," hristiyan teoloji ve felsefesinde önemli bir kaynaktır. aquinas, orta çağ'da yaşamış ve katolik kilisesi'nin etkisi altında felsefe yapmış bir filozoftur. kilise tarafından desteklendiği için maddi açıdan rahat bir konumda bulunuyordu.

    rené descartes: descartes, modern felsefenin kurucularından biridir. "cogito, ergo sum" (düşünüyorum, öyleyse varım) ifadesiyle ünlüdür. rasyonalizmin öncüsüdür ve bilginin temellerini sorgulayan "şüphecilikten" yola çıkar. descartes, zengin bir aileden geliyordu ve maddi açıdan bağımsızdı. bu nedenle düşünsel çalışmalarına odaklanabilirdi.

    ımmanuel kant: kant, epistemoloji ve etik alanlarında önemli katkılarda bulunmuştur. "ahlakın temeli üzerine metafizik eleştirisi" adlı eseri, ahlaki düşünceyi etik bir zemine oturtur. kant, öğretmenlik ve yazıları sayesinde maddi açıdan bağımsızdı. onun felsefesi, düşünsel açıdan yoğun bir çalışma gerektirdiği için maddi destek önemliydi.

    friedrich nietzsche: nietzsche, ahlaki değerleri, tanrı'nın ölümünü ve "übermensch" (üstün insan) kavramını ele alan önemli bir filozoftur. eleştirel düşünce ve varoluşçuluk felsefesine katkıda bulunmuştur. nietzsche'nin maddi durumu, yaşamının farklı dönemlerinde değişti. zaman zaman maddi sıkıntılar çekti ve sponsorlarının desteğine ihtiyaç duydu.

    jean-paul sartre: varoluşçuluk felsefesinin önde gelen temsilcilerinden biri olan sartre, insanın özgürlüğü ve sorumluluğu üzerine düşünmüş ve "varlık özden önce gelir" tezini ileri sürmüştür. sartre, yazarlık ve öğretim faaliyetleri sayesinde maddi açıdan bağımsızdı, ancak genellikle sade bir yaşam tarzını benimsemeyi tercih etti.

    bu filozoflar arasında maddi durumlar büyük ölçüde değişkenlik gösteriyor ve her birinin felsefi görüşleri ve çalışmaları, yaşadıkları dönem ve kişisel koşullarıyla da şekillenmiştir.

    işin özü, `ekmeğin peşinde koşturan adam önce açlıkla suçlanır.`
  • filozofluk zengin işidir üstadım. aç karnını doyurma derdine düşmüş insan başka ne düşünecek ?!
hesabın var mı? giriş yap