• resmi twitter hesaplarına yeni yabancı kuralı patch'i ile ilgili yaptığım aşındırmalara rağmen miles jacobson'ın twitter'da yaptığı açıklama mevcut kuralın football manager 2016 ile devreye gireceğini göstermekte. üzüldüm.

    ilgili tweet.
  • hull city'de 3. sezonumda şu an takım kuramaz hale geldim. çok değil 1 hafta içinde tam 5 as takım oyuncum sakatlandı.

    erik lamela 4 ay. (arjantin'de)
    adama traore 3 ay. (maçta)
    juan fernando quintero 4 ay. (maçta)
    marco reus 2 ay. (antrenmanda)
    roman bürki 1 ay. (antrenmanda)

    1 hafta içinde 350 milyona yakın değeri olan adam kaybettim. bu nedir arkadaş.

    edit: bazı arkadaşlar nasıl aldın o kadar adamı kadronu gönderebilir misin diye sormuş. kadro burada.
  • mahalle takımımı yaratmak istediğim fakat nasıl yapacağımı bilemediğim oyundur.

    kayserispor, swansea ve man city sonrası tahmin edersiniz ki oyundan sıkıldım. sıfırdan bir kulüp yaratıp tr en alt liginden başlayıp o takıma da mahalle arkadaşlarımı yaratmak istiyorum.

    ancak beceremiyorum sözlük, oyun içinde 12 tl'ye satılan editörle mi yapmak lazım bunu bilemiyorum. yeşillensin diye bekliyorum kutularım.
  • az önce wolfsburg ile yaptığım şampiyonlar ligi maçında malanda'yı görünce üzülmeme sebep olan oyun.
  • hala söylenmemiş olabilir mi, yabancı kuralının 2016'da çıkacak olanında aktif olacağı oyundur.

    takribi bir 10 kez yazıldı sanırsam bu bilgi bu başlıkta.
  • beşiktaş kanserini schalke 04 ile kariyer yaparken bana canlı kanlı yaşatmış oyun. beşiktaşlı değilim ama, beşiktaşlı kardeşlerimin hallerinden çok iyi anlamamı sağladı puşt oyun. hatta onları geçmiş bile olabilirim emin değilim.

    oyunla ilgili ekran görüntülerini eklemeden önce hakkında birkaç* kelam etmek isterim.

    efenim, luka modric adlı arkadaş tottenham hostpur'dan ayrılınca bana da oyun ilk çıktığında oyuna ısınmak için yeni takım aramak düştü. herhalde en son fm 08'de schalke ile kariyer yapmıştım, kadrosunda da huntelaar olsun draxler olsun farfan olsun görünce bir ışid militanı gibi allahuekber çığlığı atıp yeni takımımla hemen haşır neşir olmuştum.

    neyse, bu oyunda da dedim schalke ile adam gibi bir kariyere başlayayım. efenim bundesliga, bayern ile diğerleri olmak üzere ikiye ayrılır, en azından bu seride ben bunu gördüm. para desen onlarda şan şöhret desen onlarda en iyi oyuncular desen onlarda. ligi domine etmiyorlar bile, domine edilecek bir lig yok ki. bütün takımlar adamların karşısında domalıyor, işi biten çıkıyor yerine yenisi geliyor. son sezonumda ligde 6 gol yediler lan 6?? ilk 11 maçta kalelerinde gol dahi görmediler?????

    bayern'i özet geçtiysek sıra kalan 17 takımda. bu takımların maçlarını bir cümle ile açıklamak gerekirse, kimin parası kimin komidininin üstünde belli değil. diyorsun ki 10 maçım kalmış ligin bitmesine; dur ufak bi kerat cetveli hesabı yapayım şampiyonlar ligi'ne katılabilmek için. naaaaaaaaaaaaaaaaaaaah diyorsun! ligin son sırasındaki takımın düşeceği 5 hafta önceden mi kesinleşmiş? son hafta hem de evinde mi oynuyorsun o takımla? galibiyete kesin gözüyle mi bakıyorsun? yaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrrrrrrak bakarsın.

    (bkz: kimin parası kimin komidininin üstünde belli değil)

    bu 3 sezona toplamda 58 saat harcadım. dedim gelenekselliği bırakayım, gerizekalıyım belki bir de türkçe oynayayım.* dedim belki kendi taktiğimde sorun, forumlara bakayım şalke'yi seçenler ne yapmış. şalke ile pek kariyere rastlayamadım bu oyunda ne yazık ki. ama dortmund ile henüz ilk sezonda bundesliga'nın altını üstüne getirenler olduğuna şahit oldum. güldüm falan. ben yapamıyorum diye demiyorum, illa ki başarılı olan olacaktır benim cenabetliğim benim yeterince iyi olmamam falan, taktiksel hatalar oyuncu seçiminde hatalar yapmışımdır olur yani niye olmasın.

    ilk sezon ligi orta sıralarda bitirmesi beklenen hamburg ligi ikinci bitirip ertesi sezon cl'de gruplardan çıkarken bu üçüncü senemde son hafta kurtardı götünü playoff oynamaktan. veya geçen sezon playoff oynayıp ligde kalan mönchengladbach bu sezon ligi ikinci bitirdi. ilk sezon ligi yamulmuyorsam 8. bitirip reus, ilkay, mkhitarian, aubameyang, nuri gibi takımın neredeyse bütün iyi oyuncularını hem de 80 milyon euro gibi komik fiyata elinden çıkaran dortmund'un ikinci ve üçüncü seneyi kadro ve taktik konusunda istikrar abidesi olan benim önümde bitirmesi ne bileyim bremen'in her sene "ben düşüyoooruuuuuuum" deyip beni tokatladıktan sonra ligde yükselişe geçmesi ya da lige yeni yükselen nürnberg ile hannover'in cl mücadelesi verip sonradan pes etmesi bu ligin sanıyorum ki çekişmesini anlatabilir. böyle bir ligde yaşamak da ölmek de ekip işidir deyip mücadele ediyoruz.*

    alman ligi'ni de özetlediysek oyunla ilgili birkaç şey hakkında konuşmak isterim. bunca yıldır özellikleri 10 olan bir menejer olarak oyuna başlamış bir birey olduğum için yeni versiyonda heyecanlanıp özelliklerimi 15-16-17 yaptım hemen. birkaç özelliğim bir kademe falan arttı, en yüksek linsansa sahip olduğum için daha da artacağını sanmıyorum açıkçası. neyse. iki üç özelliğimi de bu özellikleri yüksek tutmak için 1'e sabitledim.

    denilmişti ki şu şu özelliklerin yüksek olunca oyuncular her ufak sıkıntısında sana gelmeyecek. yalan. yalan abi. kolasinac ibnesi sürekli ağlayacak olay buluyor. en son dedi ki beni everton istiyor aga göndersene. göndermezsem şerefsizim dedim en ufak teklife bile he diyeceğim. everton'un ilgisi geçti işte kimse ilgilenmiyor bununla, be amcık ağızlı sen niye ağlarsın hala? teklif geldi de ben mi göndermedim? veya avdijaj diye genç mi genç forvetim var. şans verdiğimde iyi performans gösterdiği için iki senedir 11'de başlatıyorum herifi. sonbaharda geldi bana dedi ki patron maaşıma zam istiyorum. levent kırca edasıyla zamına korum deyip kapıyı gösterdim. yaşıtları liseye giderken ben bunu stamford bridge'de nou camp'ta sahaya ilk 11'de sürmüşüm, geliyo bana haftalık 15k maaşımı beğenmiyorum diye ağlıyor. draxler ile meyer'in de isteklerini geri çevirdim takımda moraller düştü performans da. kovulmanın eşiğindeyim, yeni yıl arifesinde bunlara sinema ısmarladım, lunaparka götürdüm, antrenman arasında manitalarının yanlarına gidip öbüşmelerini görmezden geldim ve maaşlarına yüklü miktarda zam yaptım. dedim moraller düzelir şimdi. ki düzeldi de. şimdi ben bunları neden anlattım? çünkü bu kaleciye pas vereceğim diye rakibe pas verip maç kaybetmemize sebep olan kolasinac hala ağlıyor. kuzum senin derdin ne diyorum, avdijaj'ın maaşına zammı hak ettiğini düşünüyorum diyor. yahu evladım çocuğum yavrum zaten yapmadım mı amın feryadı diye bir seçenek çok aradım da bulamadım.

    ondan sonra menejerini kovma seçeneği bu oyunda gitmiş. ancak maaşına zam yapma isteğini reddettiğinde o seçenek geliyor. onun dışında yok.

    geçen sene zam yaptığım herif geliyor bu sene de zam istiyor. birini kovuyorum öteki geliyor. her gün kovulma korkusuyla yatağa giren ben, hanımla sevişmek yerine şu ruh haline bürünüyorum yeminle.

    oyuna başladığımızda farfan 8-9 aylık bir sakatlık yaşamakta. ocak ayında hafif antrenmanlara başlayabildi ancak, şubat gibi ufaktan şans vermeye başladım. baktım eski farfan olma yolunda ilerliyor, bunun sevinciyle o akşam evime dönerken sen git zenci arkadaşlarını toplayıp beni tesislerden çıkarken kafama poşet geçirme suretiyle arabaya atarak kaçır. gözdağı veriyor amına kodumun pezevengine bak, gözlerimi açtığımda hepinizin tahmin edebileceği üzere odada yanan tek bir lambanın altında ellerim arkadan bağlanmış şekilde kafam öne eğik vaziyette uyandım sandalyenin tekinde. önce sesini duydum sonra karanlıktan çıktı geldi. karanlıktan çıkmasının sebebi de artistlik değildi ha, ben sağa sola bakınıyordum nereden geliyor bu ses diye meğersem bu çukulata renkli arkadaş karşımda konuşuyormuş. konuştuklarını dinlemeyip sesin geldiği yönü ararken ben, artistliği bozuldu tabi keltoşun çıktı hemen. dedi sen beni neden oynatmıyorsun. nasıl oynatmıyorum ya oynuyorsun ya işte diye bir seçenek olmadığı için dedim ki ağır bir sakatlıktan çıktın, ondan böyle ağırdan alıyorum. sesini yükseltmeye başladı höyt möyt derken mutsuz oldu gavat. sezonun sondan ikinci üçüncü maçında galiba şans bulmaya başladığı için tekrar mutlu olmuştu, halbuki 10 küsur maça 11 başlayıp 7-8 gol atmıştı. böyle de saçma bir olayla karşılaştım her sene kendini geliştiren bu muhteşem oyun serisinin son harikasında.

    sakatlıklardan yana ilk hazırlık kampında sıkıntı çekmiştim, 4-5 tane oyuncum sakatlanmıştı ama kısa süreliydi. 3 sezonda bir iki kez iki üç aylık sakatlıklarla karşılaştım, onun dışında bir iki haftalık sakatlıklarla bile karşılaşmadım desem yalan olmaz. birkaç gün içinde dönüyor alayı. antrenman programına dikkat ediyorum, kondisyoner almadan önce sadece kondisyonu değil, adam yönetimi, disiplini, motivasyonu, kararlılığı gibi bir sürü özelliğe de dikkat ediyorum, bazen almanca bilip bilmemesine bile bakıyorum bilmiyorsa almıyorum. epey seçiciyim o konuda.

    ama başıma en sık gelen, benden önce de bahsedilmiş olan kornerden dönen toplar. duran top organizasyonunu ellerimle tek tek ayarladım kim nerede duracak ne yapacak, korner olsun serbest vuruş olsun taç olsun. defansif pozisyon alma gibi defansla ilgili her şeye bolca antrenman ayarladım. koçlarımın da özelliklerine dikkat ettim çok, pozisyon alma markaj top çalma kafa zıplama dayanıklılık konsantrasyon şu bu yüksek oyunculara ayrıca dedim sen hep geride dur sen dedim zayıf ayağınla oynamaktan kaçın sen işte uzun top oyna cart curt yine de üç senede iki yüz gol falan yedim. denemediğim oyuncu geri dörtlüsü kalmadı, bunu da uzun süre zarfına yaydım tek maça bakarak değil. atak oynamayı seviyorum ama kontrol oynarken de çok gol yiyordum. dedim madem çok gol yiyorum, koy götüne rahvan gitsin ben atak oynarım. set instructions'tan oyun stratejisine oyun mantalitesine taktiğe ne bileyim arkadaşlar her şeyi denemediysem ne olayım.

    ilgimi çeken bir diğer nokta ise maç öncesi gerçekleşen tünel konuşmalarında "rakip kaleci şu uzun süredir gol yemedi" diye bir soru ne zaman gelse o maç en az bir gol kesin atıyorum. kesin ya. genellikle daha fazlasını atıyorum ama bu benim atak oynamamdan mı kaynaklanıyor rakibin oynadığı rakiplerle mi alakalı bilmiyorum da oyunun bug'ı varsa o da budur. ne zaman muhabir böyle soru sorsa aha diyorum bu maç da kesin golümüz var. zaten gol atamadığım maç yok denecek kadar az da; buffon'a dört gol atmayı beklemiyordum mesela.

    bunların da dışında öne geçince rahat olamıyorum. 2-0 3-0 ne olursa olsun. bir hannover maçında ilk 6 dakikada 3-0 öne geçtim, maçı 5-3 kaybettim. hamburg ile kupa maçında 4-0 öne geçtim, ikinci yarı yediğim gollerle 5-4 kaybettim maçı. bunlar ilk aklıma gelenler, sürüyle var böyle. bir de düşme potasındakiler ya beni yeniyor ya da berabere kalıyor. zayıf halkayım resmen koca ligde.

    şimdi sizi ekran görüntüleriyle başbaşa bırakma vakti.

    abner: *http://imgur.com/7suljia *http://i.imgur.com/8uv0fkr.jpg
    luciano acosta: *http://i.imgur.com/d224nka.jpg *http://i.imgur.com/dc7bsrx.jpg
    kristoffer ajer: *http://i.imgur.com/8fadmfj.jpg *http://i.imgur.com/ossvdto.jpg
    donis avdijaj: *http://i.imgur.com/vvqwcrq.jpg *http://i.imgur.com/swwonuk.jpg
    theo bongonda: *http://i.imgur.com/isb032i.jpg *http://i.imgur.com/joyhphr.jpg
    julian draxler: *http://i.imgur.com/loj3wnl.jpg *http://i.imgur.com/u5pvago.jpg
    cédric soares: *http://i.imgur.com/otonhbb.jpg
    ralf fahrmann: *http://i.imgur.com/l2njczg.jpg *http://i.imgur.com/jbov5ge.jpg
    leon goretzka: *http://i.imgur.com/ktzspyf.jpg * http://i.imgur.com/sbvtjsd.jpg
    benedikt höwedes: *http://i.imgur.com/uoxzye3.jpg *http://i.imgur.com/3uevtan.jpg
    jese rodriguez: *http://i.imgur.com/o7ox43b.jpg *http://i.imgur.com/ydcuhu5.jpg
    kaan ayhan: *http://i.imgur.com/vu04a3l.jpg *http://i.imgur.com/nf6gojh.jpg
    sead kolasinac: *http://i.imgur.com/zgk4qxp.jpg *http://i.imgur.com/7za9xx6.jpg
    andrija zivkovic: *http://i.imgur.com/w2hswga.jpg *http://i.imgur.com/1bl5hw0.jpg
    atsuto uchida: *http://i.imgur.com/h21fqbk.jpg *http://i.imgur.com/knmxndj.jpg
    nicholas lopez: *http://i.imgur.com/zuipjuy.jpg *http://i.imgur.com/1gajejx.jpg
    roman neustadter: *http://i.imgur.com/0i5ktkh.jpg *http://i.imgur.com/3mkj6la.jpg
    maximilian meyer: *http://i.imgur.com/mb5s2db.jpg *http://i.imgur.com/5tcukzk.jpg
    nicola leali: *http://i.imgur.com/lotaxq5.jpg *http://i.imgur.com/cdx9arj.jpg
    sidney sam: *http://i.imgur.com/1sruqnf.jpg *http://i.imgur.com/nhw0tyl.jpg
    `davide santon:` *http://i.imgur.com/trciawa.jpg *http://i.imgur.com/ybjto8k.jpg
    alberto tendillo: *http://i.imgur.com/urzbyyt.jpg *http://i.imgur.com/hupa6ub.jpg
    matias kranevitter: *http://i.imgur.com/jlddp6m.jpg *http://i.imgur.com/nqzfc69.jpg
    terence kongolo: *http://i.imgur.com/gdo0bkg.jpg *http://i.imgur.com/4ms9zh7.jpg
    kevin volland: *http://i.imgur.com/t68stsx.jpg *http://i.imgur.com/liwfj1g.jpg
    bundesliga: *http://i.imgur.com/pif8ew2.jpg *http://i.imgur.com/yamq8mz.jpg *http://i.imgur.com/kmtxku4.jpg
    premier league: *http://i.imgur.com/tk91aed.jpg *http://i.imgur.com/ao89wie.jpg *http://i.imgur.com/lwvkzsn.jpg
    serie a: *http://i.imgur.com/rqndg4u.jpg *http://i.imgur.com/kjum58g.jpg *http://i.imgur.com/p3k3qxk.jpg
    la liga: *http://i.imgur.com/vcqetxs.jpg *http://i.imgur.com/hmbm4ou.jpg *http://i.imgur.com/djanv0r.jpg
    ilk sezon fikstür: *http://i.imgur.com/kfbskq5.jpg *http://i.imgur.com/kgfzf3l.jpg *http://i.imgur.com/tfjgah1.jpg
    ikinci sezon fikstür: *http://i.imgur.com/we2pg0h.jpg *http://i.imgur.com/nvl63jo.jpg *http://i.imgur.com/dmqr42e.jpg
    üçüncü sezon fikstür: *http://i.imgur.com/ykqn9zg.jpg *http://i.imgur.com/lt5ncb8.jpg *http://i.imgur.com/etoqjmi.jpg
    transferde ilk sezon: *http://i.imgur.com/f92ezsa.jpg
    transferde ikinci sezon: *http://i.imgur.com/pmeps2u.jpg *http://i.imgur.com/wbwajwv.jpg
    transferde üçüncü sezon: *http://i.imgur.com/7eizmla.jpg *http://i.imgur.com/t6mjpk7.jpg
    genel: *http://i.imgur.com/o79ye3s.jpg
    yönetim: *http://i.imgur.com/ohcwozf.jpg

    son olarak eklemek istediğim, oyun beni bu zamana kadar en çok zorlayan fm oyunu. ben zorlanıyorum diye herkeste öyle olacak, yaşadığım problemleri herkes yaşayacak diye bir kaide yok. ben schalke 04 ile şampiyonlar ligi potasına girmeye zorlanırken serie a'da torino iki kere ikinci bir kere üçüncü bitirdi ligi, veya granada ikidir ilk üçte bitiriyor ligi. böyle şeyler oluyor olmasına da, hull city'ye aaron ramseymiş erik lamelaymış david luizmiş yıldızlar topluluğu yapmalar, yok premier league gibi bir ligde orta sıradaki bir takımla iki senede şampiyonluğa koşmalar, inanasım gelmiyor pek. eski oyunlarda olurdu o, potansiyelli oyuncuları alıp direkt şampiyonluğa oynamalar şu bu. gözlerim ağrıyana kadar oynayan biri olarak bu oyunu, save load yapmadan bu işi becerebilen varsa cidden bravo. yazım yanlışı veya ekran görüntülerinde hata falan meydana geldiyse de affola, uyarırsanız düzeltirim.
  • oyundan zevk almak isiyorsanız ingiltere ligi'nden şaşmayın ağalar. bu kadar çok kafaya oynayan takımın olduğu bir ligde oyundan alınan zevk ikiye katlanıyor, hele bir de orta halli bir takım seçerseniz resmen bağımlılık haline geliyor.

    ben oyuna başalr başlamaz 25+ tüm oyuncuları satıyorum ağa, sikerler yaşlı adamla işim olmaz. ardından tüm altyapısını tararrım takımın, özellikleri biraz iyi gencolar varsa hoppp 11'deler affetmem. ardından dünya turuna çıkıp max. 18 yaşında eli yüzü düzgün gençler arıyorum, bu gençler intenet sitelerinde "wonderkid" diye geçen denyolar değil tabi ki, onlara orta sınıf takımın gücü yetmez. neyse efendim, ordanda kiralık-satılık 3-4 tane oyuncu indirirsem zevkten götüm tavan yapıyor.

    sistemim yıllardır hiç değişmez: 4-2-3-1, (kanatlar içeri kat eden, orta sahalar box-to-box). özellikle defansı kuvvetli yapmak lazım bu oyunda, o yüzden defans oyuncularım takımın geri kalanına göre biraz daha tecrübeli olurlar(o da 24 yaşında falan).

    takımı kurduktan sonra, teknik ekibin üzerinden buldozerle geçerim, sikerim anlaşmam böyle, kendi ekibimi getiririm her türlü, ararım sorarım, para vermemek için boşta olan elemanları takıma katarım.

    oyunda; akıcı, ön alanda pres, direkt pas, topu kanatlara yay, ayakta kal, defansı öne çıkar gibi hücuma yönelik, ilk 4-5 hafta 3-4 farklı mağlubiyetleri geçirecek taktiği tercih ederim, takım oturana kadar sizi osurtur bu taktik ama takım alışınca göze hoş gelen bir takım olursunuz.

    ilk sene hedefim ilk 10 olur her zaman, bu işi kıvırırsam ikinci sene avrupa kupalarına oynarım, gençler başarılı olursa illa ki gelen transfer tekliflerini de 3'e 5'e bakmadan değerlendirip yeni gençler kovalarım, bu böyle sürüp gider.

    ben oyun anlayışım yıllardır böyle, biraz emek istiyor evet ama otomatiğe bağlanıyor bir süre sonra. tavsiye isteyen çaylaklar varsa da yardımcı olmaktan mutluluk duyarım, esen kalın efenim...
  • ingiltere'nin şark kurnazı sigames tarafından, mevcut savelerin etkileneceğini öne sürerek rusya ve türkiye liglerindeki yabancı kuralı olayının devre arası patch'inde gelmeyeceği, yeni oyunla birlikte geleceği açıklanan oyun. database değişiklikleri eski saveleri etkilemiyor (sonuçta oyunun açıldığı database silinmediği sürece o datadan devam ediliyor), fakat database dışında ufak tefek yapısal değişiklikler de gerektiren bir durum söz konusu olmalı ki (sanmıyorum ama) böyle ayak yapıyorlar (resmi data editöründen tam olmasa da benzer olayları yapan adamlar olduğuna göre koskoca si de iki özellik ekleyip yapabilir datayı, sonuçta bu kuralların benzerleri başka liglerde var.)...
  • beşiktaş ile oynuyorsanız maçlardan önce save yapmaktan daha çok kuralardan önce save daha gerekli oluyor. oyunu gerçekçi yapmışlar. bayern, barcelona, liverpool, beşiktaş nedir allah aşkına?
  • zayıf bir takımı alıp hayal edemiyecekleri kadar yukarıya tasıdıgınızda yönetimin gotu oyle bir kalkıyor ki. altayla artık şampiyonluk mucadelesi veririm sozuyle sezona basladım super lige. yıl 2021. bi genc oyuncu sattım oyuncular ayaklandı, sonra huzursuzluk başladı. ve yonetim beni bir besıktas maglubiyeti sonrası kovdu! ivme hep yukarı olmayınca mahalle takımını bile tepeye cıkardıgınızda yönetimin şımarıklıgi ile karsılasıyorsunuz. aklıma the damned united ta brian clough'in derby county'i yukarıya tasıdıgında başkanın sosyetikleşmesi eline puroyu alması geldi. tam olarak bu geldi lan başıma.
hesabın var mı? giriş yap