• gözlüklerde kullanılır; fotokromik camlar, gün ışığında koyulaşan kapalı ortamda ise rengi açılan camlardır. bu camlar parlak ışıkta ters orantılı olarak koyulaşan, donuk ışıkta ise belirsizce rengi açılan camlardır. camlar ultraviyole ışınlara, örneğin güneşe maruz kalınca koyulaşır. bu tür camlar güneşli ortamda veya sürekli değişen ışık koşullarında büyük bir görüş rahatlığı sağlar, zararlı ultraviyole ışınlarını emerler

    (bkz: kolormatik gözlük)
  • eski teknolojilerin aksine, günümüzde kapalı bir ortama girildiğinde rengi dışarıdan anlaşılamayacak kadar açılan camlardır. (çok düşük maliyetli çakma camlar hariç) ayrıca söylenmesi gereken bir başka şey camların güneş ışığıyla değil, ultraviole ışıkla aktive olduğudur. bu nedenle araba sürerken arabanın üstü açık değilse hiçbir işe yaramaz zira araba camları diğer tüm yaygın kullanılan cam tipleri gibi ultraviyole dalgaboylarını geçirmez.

    ayrıca fotokromik camların performansları zaman geçtikçe düşer. günümüzde "markalı" fotokromik camlardan birinin ömrü yaklaşık 2 seneyken, materyal farkları nedeniyle diğerinin ömrü daha uzundur. (fotokromik cam sektöründe başa güreşen 2 firma bulunmaktadır)

    son olarak fotokromik camlar hakkında pek bilinmeyen başka bir durumsa camların aktivasyon / deaktivasyon hızlarının hava sıcaklığıyla doğrudan ilişkisinin olduğudur. ilk okuyuşta düşünülenin aksine, soğuk havalarda daha çabuk koyulaşıp açılırlar ve açıkken sıcak havadakine göre daha açık, koyuyken daha koyu olurlar. yani fotokromik camlar iskandinavya'da türkiye'den hem hız hem de açıklık/koyuluk oranı olarak daha iyi performans gösterir. hatta va hatta 35 derecenin üstündeki sıcaklıklarda performansları çok büyük oranda etkilenir.

    piyasada genellikle kahverengi ve füme (gri) renklerde bulunsa da bazı düşük maliyetli camlar farklı renklerde de olabilir. kahverengi renkli fotokromik camlar genellikle yaşı 40'ı geçmiş presbiyoplar tarafından progressive camlarda tercih edilirken füme renkli fotokromik camlar tek odaklı cam kullanan genç kullanıcılar tarafından ağırlıklı tercih edilir.

    sonuç olarak her yere iki gözlük götürmek istemeyen kullanıcılar için gayet iyi bir çözümdür zira sokakta yürürken güneş gözlüğü, binaya girince renksiz numaralı gözlük olarak değişim yapmak gerekmez.
  • kolormatik kelimesi fethullahçı çağrışımı yaptığından, janti semtlerde bu kelime kullanılmaktadır.
  • serengeti güneş gözlüklerinde kullanılan teknoloji. serengeti fotokromik cam'da ekstra olarak ultraviyole ışığa karşı bu camı geliştirmiştir. ve bu teknoloji ışık değişimlerinde (parlama ve çarpmalarda) geçişleri absorbe ederek gözün rahat görmesini sağlar.
  • fotokromik camlar

    yakın geçmişte ışığın şiddetine göre rengi koyulaşan yani çok ışıklı bir yerde karararak gözü koruyan,
    az ışıklı yerde ise yine eski durumunu alan gözlük camlan yapılmıştır,
    bu tip camlara fotokromik camlar deniliyor.
    fotokimyasal reaksiyonlar: bir foto-kimyasal reaksiyon hem yeşil bitkilerin yapraklarında,
    hem de optik camlarda cereyan edebilir.
    birçok kimyasal reaksiyonlarda reaksiyon için gerekli enerji, reaksiyon veren parçacıkların yüksek hızlı çarpışmalarından sağlanır, bu çarpışmalar parçacıkların termik hareketlerinin sonucudur.
    fotokimyasal reaksiyonlarda ise reaksiyonu yürüten enerji, soğurulan ışığın enerjisidir.
    yeşil yapraklardaki fotokimyasal reaksiyona foto sentez denir;
    karbondioksit ve su’dan klorofilin katalitik etkisiyle karbonhidratlar oluşur.
    gözlük camlarında ise camda mevcut parçacıklar ışık enerjisini soğururlar ve soğurma ile kararan ve camdan geçen ışığın bir kısmını yansıtan bir madde vermek üzere reaksiyona girerler.
    fakat bu halde gelen ışığın şiddeti azalacağından reaksiyon daha sonra tersine cereyan eder ve cam da aydınlanmaya başlar.
    işığın etkisiyle oluşan bu alışılmamış kimyasal reaksiyon optik camın yapısına sokulabilen mikroskopla görülemiyecek kadar küçük gümüş halojenürlerden (gümüş klorür, bromür, v.b.) ileri gelir.
    bu tip bir cam fotokromik cam olarak adlandırılır.
    camdaki gümüş halojenürlerin ışık altında tersinir reaksiyonları 50-55 yıl öncesinden bilinmektedir ve camın gerçek kristallerden veya gerçek kristal olupda gözlenemiyecek kadar küçük parçacıklardan oluştuğu henüz aydınlatılamamış olan yapısına camın elde edilmesi sırasında gümüş halojenürleri de katılabilir.

    gümüş halojenürler fotoğraf filminin üzerindeki emülsiyonda da bulunan ışığa karşı duyar maddelerdir. bozulmamış bir film ışığa gösterildiğinde gümüş halojenürler ışık enerjisini soğururlar; bu halojenürlerin parçalanmasını başlatır; fakat bilindiği gibi bu parçalanmanın devamı için developman işlemi yapılır ve film üzerinde çok ince metalik gümüş açığa çıkar:
    işık
    n ag cl — n ag + n cl
    bu gümüş atomları bir araya gelerek negatifin koyu renkli bölgesini oluştururlar:
    n ag — (ag)„
    koyuluğun şiddeti, fotoğrafı alman cisim tarafından fotoğraf filmine yansıtılan ışığın şiddetine bağlıdır.
    beyaz bir cismin negatifi çok koyudur; fakat film tab'edildiğinde ışık negatiften fotoğraf kağıdının üstündeki emülsiyona geçer.
    çok koyuluktaki bölgelerden daha az ışık geçeceğinden fotoğrafta bu bölgeler gerçekte olduğu gibi beyaz, diğer taraflar siyah olacaktır.
    gümüş halojenürler hem fotoğraf filmi emülsiyonlarında hem de fotokromik camlarda kullanıldıkları halde ikisi arasında önemli bir fark vardır; çünkü gümüş halojenürlerin fotoğraf emülsiyonlarında ışıkla parçalanması tersinmez bir reaksiyondur.

    camdaki fotokromik reaksiyon tersinirdir:
    fotokromik camda olan reaksiyonu inceliyelim: işık cama çarptığı zaman, gümüş halojenürler, çok küçük taneli gümüş vermek üzere parçalanırlar ve bu gümüş atomları ışığı soğurduğundan cam karanlık olur.
    işık azaldığında cam çabucak eski halını alır; çünkü gümüş atomları, soğurucu olmıyan gümüş halojenürleri vermek üzere halojen atomlarıyla birleşir.
    fotokromik camın yapılmasındaki bir deneme esnasında bir cam numunesinin açık havada iki yıdan daha fazla bi/ süre kararma - aydınlanma özelliğini koruduğu gözlenmiştir.
    önceden belirtildiği gibi, gümüş halojenürlerin camdaki davranışlan camın yapısını araştıranlar tarafından bulunmuştur.
    araştırmacılar, erimiş cama katılan maddelerin camın soğuması esnasında ne gibi değişikliklere uğrayacagını merak ediyorlardı. erimiş cam, çok viskoz bir sıvıdır ve üç boyutta birbirine bağlı sio, (silisyum dioksit) moleküllerinden ibaret bir ağ yapısı vardır. erimiş sio., çok iyi bir çözücüdür ve hemen bütün element atomlarını yapısına alabilir; bunların bir kısmı ağ yapısına girer, diğerleri ağ yapısının boşluklarında hareket eden bir iyonik plazma halindedir.
    fotokromik camda çözünen atom iyonlan gümüş (ag*) ve klorür (cl—) iyonlarıdır; çalışmalar fotokromik camın 1 cm3' ünde 8.10° gümüş halojenür olduğunu göstermiştir.
    her bir kristalın (bu iyonlar mikrokristal olarak adlandırılır) çapı 50 a* (a = 10“ cm.) dür ve kristaller birbirinden yaklaşık 500 a* uzaklığındadır.
    muhtemelen kristallerin küçüklüğü ve birbirinden uzaklığı, gümüş halojenürlerin ışıkla parçalanması reaksiyonunun tersinir olmasının sebebidir.
    fotokromik camda üç çeşit reaksiyon cereyan edebilir;
    optik renk koyulaşması optik renk açılması, ısıyla renk açılması, ilkinde gelen ışık camı karartır, ışığın azalması ile cam eski durumunu alır. yalnız mor ötesi ışınlarla kararan fotokromik camların eski durumunu alması ise, görünür bölge veya kırmızı ötesi ışınlarla olur; buna optik renk açılması denir. isının etkisiyle de camın rengi açılabilir, bu da ısıyla renk açılmasıdır.
    eğer fotokromik camda gümüş klorür (agci) varsa fotokromik reaksiyon aşağıdaki şekilde gösterilebilir:
    ışık
    agci ag* + cl*
    ısı
    bu reaksiyon bir elektronun göçü sonunda olur ve tersinirdir.
    sonuçla, fotokromik camda ışığın soğurulması camın yalnız rengini koyulaştırır,
    fakat saydamlığını değiştirmez ve bu özelliği ile pek çok uygulama alanı bulduğu gibi,
    iyi bir gözlük camı olarak da değerlidir.

    kimyasal içeriği:

    kaynak: agustos 1974
  • bilinen bi gözlükçüden bilinen bi çerçeveye yaptırarak aldığım yeni hayat kolaylaştırıcılarım. fotokromik gözlük alırken ya dereceli gözlük çerçevesine yaptırıyorsunuz ya da güneş gözlüğü çerçevesine yaptırıyorsunuz. ben ikincisini seçtim çünkü yıl boyu kullanmak yerine yazın güneşli zamanlarda kullanırım diye düşündüm.

    güneş gözlüğünün gözlerinizi güneşten tamamen koruması gerekir. aynı şey fotokromik gözlükler için de geçerli. o yüzden camların uv400 olmasına dikkat edin. uv400, uva ve uvb ışınlarından koruyan cam demek. ultraviyole ışınları uva, uvb ve uvc diye üçe ayırıyorlar: uva ultraviyole ışınların %95 ini oluşturuyor. uvb, ozon tabakası tarafından kısmen engelleniyor ve aynı ışınların %5 ini oluşturuyor. insan sağlığı için tehlikeli olarak sınıflanıyor. ancak en tehlikelisi uvc ancak bu ışınlar dünyaya ulaşamıyor, ozon tabakası engelliyor.
  • kayak kaskında kullanılan ve bu özelliğe sahip visörlerin siste işlevsel olup olmadığını merak ettiğim teknoloji.
hesabın var mı? giriş yap