frog
-
ingiliz erkeklerinin fransiz erkekleri ni niteleme sekli
-
"le frog" namlı bir gömlek markası vardır buna ilaveten. hatta frog diye bir eski zaman bilgisayar oyunu vardı, kurbağa yoldan karşıya geçmeye çalışıyordu, ezilince yeniliyodunuz. zıp zıp zıplıyordu aynen böyle. bu tarz kurbağa adventure'ları çoktur. misal bir atari oyunu olan kurbağada da zıplayıp sinek avlamaya çalışıyordunuz. çocukluğumun rekor kırıcı oyunlarındandır netekim.
öte yandan biri bizi gözetliyor mu dememe neden olan başlıktır bu efendim. zira sabah sabah bir offical frog ile müşerref olduk. tabii ofisiniz allahın dağında olunca; süleymancık da yetiştirirsiniz frog da. -
prens yumurtası olarak nitelendirilir. kinder tarafından üretilir. öpünce paket açılır, olay kopar gider. çok kurbağa öpenle çok prense verenin bu yüzden sivilcesi çok olur derler.
-
(bkz: frosch)
-
(bkz: super frog)
-
ağız ve dil hareketlerinden yararlanarak, soluk borusuna arka arkaya küçük miktarlarda hava göndermek için başvurulan soluk alma yöntemi.
-
"kurbağa neyin var" kısmı öldürmül bitirmiş bir ata demirer şaheseri. (bkz: hastasıyız)
-
christopher confronti'nin, kendine yasayacak bir alan bulmaya çalisan bir kurbagayla ilgili, acaip girgir, 4 dakikalik animasyonu.
-
(bkz: crazy frog axel f)
-
bir reklam ajansı.
(bkz: derya tambay)
(bkz: mustafa baripoglu)
(bkz: imran ozmelek)
(bkz: leyla pekmen)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap