• --- spoiler ---
    japonya'da bir tabağı 500 dolar olan, iç organları, derisi ve erbezlerinde 30 yetişkini öldürebilek kadar zehir taşıyan balıktır. sadece yıllarca eğitim almış lisanslı aşçılar tarafından hazırlanmaktadır, sipariş etmeden önce sorumluluğu kabul ettiğinize dair bir de belge imzalıyorsunuz. yediğiniz her lokmada ölümcül olmasa da bir miktar zehir var, bu zehir dilinizi ve midenizi uyuşturmaya yetecek kadar kuvvetli, fugunun tarif edilemez lezzeti de bu özelliğinden gelmekte. her yıl çoğu japon olmak üzere yaklaşık 100 kişi bu balığın lezzetine dayanamayarak ölüyor. japonya'da bir maçoluk gösterisi olarak kabul edilen fugu ziyafeti eski dönemlerde tam bir rus ruletimuamelesi görüyordu. bugünde garsona fugu istiyorum dediğinizde tüm restoran tarafından çılgınca alkışlanıyorsunuz ve gece boyunca size hürmet gösteriliyor.
    --- spoiler ---

    (bkz: en lezeetli ölüm)
  • nasıl yapılmış programının bir bölümünde hazırlanışını göstermişlerdi. bu balığı hazırlamak için 5 sene ustanın yanında çalışarak kazanılan bir ruhsat gerekiyormuş. ama hazırlanırken resmen balığa işkence ediliyor. canlıyken gözleri çıkartılıyor, kesilip biçilirken taze kalması için tam öldürülmüyor. o kadarcık balık eti için değer mi lan? adam gibi öldürüp yapsanıza madem.

    edit : ilk yakalandığında da dişleri kesiliyor.

    (bkz: iğrençsiniz ibneler)
  • dişleri, gözleri, derisi ve bazı organlarında panzehri olmayan bir zehir barındıran balık. aşçının küçük bir hata yapması halinde gerçekleşecek kesin sonuç ölüm. buna rağmen bu balığı tatmak isteyenlerin sayısı azalmak yerine gittikçe çoğalıyor. geçmişte japonya'da binlerce insanın ölümüne sebep olan balık, artan zehirlenme olaylarıyla birlikte yemesi yasaklanmış. bu yasakla beraber amaçlanan satışının yok edilmesi maalesef gerçekleşememiş ve bu yasağın üstüne ilgi daha da fazla artmış.

    sadece dişi fuguların zehirli olmasına rağmen olayın enteresan tarafı bazı fugu balıklarının çift cinsiyetli olabilmesi. bu kadar tehlikeli bir balığın yenilir hale getirilmesi için hazırlayan aşçının lisanslı olması ve en az iki sene çalışmış olması gerekiyor. gerçek bir fugu aşçısı olabilmenin ise neredeyse on sene kadar tecrübe gerektirdiği söyleniyor.

    tabii fugu balığının yenilebilir hale gelmesinin en önemli aşaması ise bu aşçının oldukça titiz bir biçimde zehri tamamen temizlemiş olmasını söylemeye gerek bile yok diye düşünüyorum. peki ya fugu balığı hazırlanırken zehirli bölgelerin temizliği sonrasında atık diyebileceğimiz parçaların çöpleri karıştıran kişiler tarafından bulunma ihtimali? korkunç bir sonuç doğurabilir. keza bu sebepten ölen insanlarla da dolu bir tarihi olan japonya bu yüzden fugu balığının atık parçaları olarak sayılan zehirli kısımları özel olarak imha ediliyor.

    fugu balığını yeme cesareti gösteren bazı insanlar sadece kafa olmak için bile bu balığı yiyebiliyorlarmış. öldürecek kadar değil de kontrollü biçimde kafasını iyi yapacak bu balığı yiyip hiç kendine gelemeyenlerin olduğu da söyleniyor.
  • simpsonların en komik maceralarından birine de konu olmuş, doğru hazırlandığında lezzetli, yanlış hazırlandığındaysa zehirli olduğu söylenen efsanevi balık. homer'ın domuz pirzolalarından bıkan aile değişik bir şeyler yeme arzusuyla başkaldırır ve soluğu bir japon lokantasında alır. menüdeki tüm seçenekleri teker teker deneyen homer, garsonun uyarılarına aldırmaz ve son olarak da bir fugu sipariş eder. ancak lokantadaki ünlü fugu ustası şef işi çıktığı için mutfağı bir çaylağa devretmiştir. zavallı çaylak da eline geçirdiği yemek kitabının "şu organı kesin aman bunu kesmeyin" nidaları dolu ve kurukafalarla süslü fugu bölümüne bakarak bir şeyler hazırlar ve homer da ne olduğunu bilmeden afiyetle hepsini mideye indirir. ancak telaş içinde yetişen şef homer'ı hastaneye yollar. homer'ın çok az ömrü kalmıştır.. vs. vs. bu bölümde ayrıca amerikalıların oraya buraya kroki koyma hastalığıyla da dalga geçilmektedir: japon lokantasının menüsünün arka kapağında en yakın hastaneye gidiş yolunu gösteren bir kroki yer almaktadır.
  • gözleri ve dişleri de zehirliymiş. hatta yakalandığı zaman, su tankına atılmadan önce diğer balıkları zehirlemesin diye dişleri kesilirmiş. temizlemesi bir saat sürermiş ve temizlik sırasında 60 litre su harcanırmış. çıkan artıkları, evsizler çöpten alıp yemesin diye çöpçüler gelene kadar kilitli çelik bir kazanda saklanırmış.

    discovery channel'dan aklımda kalanlar.
  • oyle sanildigi kadar yiyip zehirlenmenin kolay olmadigi bir baliktir. zehir ozellikle ic organlarda ve deride bulundugu icin bunlar yenilmedigi surece bir sorun olmayacaktir. peki neden surekli japonyada fugudan zehirlenenler olmaktadir? bu olen arkadaslarimiz bir nevi rus ruleti oynamaktadirlar. nasil bir psikolojiyle yapiyorlarsa baligin karacigerini falan yiyorlarmis. iyi bir fugu ustasini digerlerinden ayiran ise size sundugu ete surdugu zehirdir. cunku bu zehir dilinizi uyusturup hos bir tat yaratmaktaymis. zaten eger bu his olmazsa diger sashimilerden cok buyuk bir farki yoktur. adam zehiri fazla kacirirsa hakkin rahmetine kavusursunuz tabi.
  • japonya da yılda 10 ton tüketilmekte olan bir balık türüymüş ve 100 kişi bu balık yüzünden ölüyormuş.

    hemen hesabımızı yapalım;

    10 ton = 10000 kg
    10000 kg = 20000 balık (1 balık 500 gr dersek)
    zehirlenme ihtimaliniz = 100/20000 bir başka değişle 1/200.

    artık buna göre gidip yersiniz.

    not: bunu türkiye ye uyarlarsak en iyimser ihtimal 5/200 olur herhalde.
  • yumurtaliginda ve cigerinde 30 kisiyi oldurucek kadar zehir tasiyan balik.ayni zamanda; " fugu wa kuitashii, inochi wa oshishii" ( fugu yemek istiyorum lakin yasamak ta istiyorum" anlamina gelen geleneksel deyimin kahramanidir.
  • küresel ısınma sebebiyle akdeniz'de görülmeye başlanmış balık... ne olduğunu bilmeden fugu avlayıp yiyen birkaç kişi zehirlenince ortaya çıkmış bu durum...
  • japon kraliyet ailesi üyelerinin yemelerinin yasak olduğu zehirli balık. japonlar çok pahalı olduğundan dolayı bu paluğu sık sık yiyememekten yakınıyorlarmış. yedikleri zamanda kendilerini tabu yıkmış, ölüme meydan okuyan insanlar olarak görüyorlarmış. zehirlenme etkisini ilk olarak dilde ve dudaklarda uyuşmalarla gösterip, sinir sisteminin felciyle son buluyormuş. ilk yarım saat herşeyi görsenizde hareket edemediğinizden hiçbir şey yapamıyormuşsunuz. balığın bir porsiyonunun fiyatı ise yaklaşık 1000$ civarındaymış. hazırlanış şekli ise etin çok ince, bir zar gibi kesilerek çiğ bir şekilde tabağa dizilip süslenmesi şeklinde oluyormuş. bizden söylemesi.

    http://watanabe-junichi.net/archives/fugu.jpg
hesabın var mı? giriş yap