• 90 dakika boyunca bas, topu kap, golü at taktiği üzerine oyununu kuran takım. rakip takım taraftarı olarak, dışarıdan ve (olabildiğimce) tarafsız bir gözle, birkaç görüşte ve eleştiride bulunmak istiyorum:

    - öncelikle papaz her zaman pilav yemez, bu taktik illa patlayacak. 34 maçın 34'ünde de basarak öyle hayvan gibi şaapamazsınız. kondisyona abanıp, ki henry tudor'un da taktiği sadece bu, zayıf takımlara karşı şov yaparsın ama golü bulamadığın anda bir b planın yok?
    - transferler iyi, uyum da sağlamış gibi duruyorlar bu bir artı.
    - kulübe gerçekten zayıf, ilk maddede dediğim gibi maç sıkışınca girip tabela yapacak adam yok. (önder özen'leştim ama olsun)
    - hoca güven vermiyor. hadi eğri oturup doğru konuşalım içbir galatasaraylı tudor'dan emin değil ve en ufak tökezlemede suç tudor'a kalacak. o da bunun bilincinde, bu ekstra baskı demek.
    - avrupa yok, bu lige ekstra konsantrasyon demek. zaten bu da benim çekindiğim nokta kendi takımım adına.
    - ve son olarak, harcanan büyük meblağlar sportif başarıyı getirmezse eğer şu ankinden bile daha büyük finansal darboğaza kulüp batabilir, ki bu da aslında buz dağının görünmeyen yüzü. başarılı oldunuz oldunuz beyler, gene ilk yarı bitmeden havlu atarsanız g*ötü toparlayamazsınız haberiniz ola.

    zevkli, bol gollü, eğlenmeli, gerçek futbol izlemeli bir lig dileğimle.
  • dursunu sevmem lakin bu transfer sezonunda beklentilerin çok üzerine çıkmıştır. yiğidi öldür hakkını ver demişler. bu noktada tebrik ediyorum.

    tudorla ilgili şüphelerim devam ediyor. fakat mükemmel yaptığı bir şey var ki uefa kupasını aldığımız dönemdeki çılgın bunaltan pres ve sürekli koşan, dikine top yapan takım yaratmış. yıllar olmuş bunu görmeyeli, içim titriyor. taktiksel olarak ne yapmaya çalışıyor bilemesem de, daha takım birbirini tanımadığı, daha doğrusu daha tam takım olamadığı için yer yer dağınıklıklar, savrukluklar ve saçma paslar izleyebiliyoruz ki son derece normal buluyorum. sonuçta takım sıfırdan kurulmuş ve daha sezonun ikinci maçı. 6-7 haftaya bunlar oturduğunda çok daha tıkırında bir oyun izleyeceğimizi düşünüyorum. bu kadar koşmanın sonucu olarak 70. dk dan itibaren bir düşüş oluşuyor ve bu çok tehlikeli. ancak bu da daha oturmamış maç ritmi ve kondisyona bağlı. ayrıca bu düşüş olacağında girip direnç katacak oyuncu yok kenarda. selçuk giriyor her zamanki gibi top ezmeler, yanındakine al sen oyna tarzı paslarla tüm tempoyu mahvediyor. yasin zaten ne halt edeceğinden bihaber, anca kendini yere atmalar, saçma fauller ve hakeme itirazlarla tüm futbol zevkimizin içine ediyor. sinan zaten ruhen ortada yok. eren desen küskün bir adam. gerisi de defans zaten. hani bu noktada tudora kızamıyorum da. malzeme bu. bekleyip görmek lazım.
    yeni transferler hakikaten beklentimin çok üzerinde, hırslı, deli gibi koşan, pres yapan kaliteli adamlar. öyle ki tolga ve linnes bile bu takımda çılgın atmaya başladı. tolga kanat oynuyor mesela. feghouli takıma katılınca ve kanatlar gerçek kanatlardan oluşunca, tolga orta sahadaki dinamizme daha fazla katkı yapacak hamle oyuncusu olacaktır diye düşünüyorum. asomoah gibi bir bek de gelince işler daha da güzelleşecektir. fakat hala dinamik bir stoper, orta sahaya (selçuktan kurtulup o paraya) 1-2 tane genç, hırslı ve koşan adam alınıp, bir de 3. forvetle tadından yenmez bu takım.
    ha tabi bir de gomis var. tam bir ikon, tam bir parçalayan forvet. umut bulut izlemiş bu gözlere tedavi oluyor. umarım 4 ayak üstünden kalkmazsın hiçbir maçta, yürüyedur kara aslan.
  • nedense bu kadar basit bir konuda bile kafa karisikligi mevcut. galatasaray 4-3-2-1 dagilimi ile oynamaktadir. asimetrik olarak tolga defansta sol tarafta bulunsa da hucuma yerlesildikten sonra dogrudan gomis'in yanina gitmektedir. rodrigues genelde sag kanatta oynamaktadir. yani hucuma cikarken sag tarafta ndiaye, mariano, rodrigues, belhanda var iken solda sadece linnes bulunmaktadir. soldan bu kadar az gitmemizin sebebi sayisal olarak az kisi olmamizdir. ancak rakip sag tarafa cok kisi gittiginde ters kanada donerek hucumu genisletmekteyiz. feghouli geldiginde boyle devam etmeyecegimizi ve 4-2-3-1'e donecegimizi umuyorum.

    ndiaye faulleri biraz azaltmali, belhande gevsek paslara ve top kontrolu denemelerini dizginlemeli. fernando biraz daha hucumu dusunmeli ve koray stoperde denenmeli.

    ancak yasin-selcuk-sinan kesinlikle gonderilmeli ve tercihen yerli genc yedek oyuncular alinmasi zorunludur. feghouli, asamoah geldi diyelim, yedekte linnes, tolga, eren disinda oyuna girmesini aklindan gecirecegin kimse olmayacak. sinan yasin insallah giderse kanat yedegi olmayacak. hadi asamoah uygun diye sulaniyoruz diyelim ancak hem bu sene hem daha sonrasi icin bu tranfser sezonu icin ilk 11'e transfer ihtiyacindan ote genc dinamizm katicak ve organize bir takimda gelisecek oyuncular daha degerli olacaktir.

    halen dursun, tudor gitmelidir kuskusuz ama takim gercekten umut veriyor. severek, paslasarak, basarak, kosarak oynuyorlar. bu sevkin kaybolmamasini saglamak bu sene icin cok kritik olacak.
  • 2011- 2012 sezonu başında takımı ciddi bir şekilde yenileyip, sonraki 5 senede 3 şampiyonluk, 2 türkiye kupası, 1 şl çeyrek finali gören takım.

    2017-2018 sezonu başında da kadroda yine köklü değişiklikler yapmıştır. önümüzdeki 5 seneyi bekliyoruz.
  • dursun kesinlikle istifa ama igor tudor konusunda erken karar vermemesi gereken taraftarlara sahip takımım.

    adamda taktik yok diyorsunuz ama hücum karşılarken fernando ile birlikte 5li defansa dönen takım, 3 saniye içinde 3lü defansa dönüyor deli atak yapıyor.

    bakın cidden hepsini geçtim bu taktik cidden uygulaması zor bir olay. tüm futbolcular nerede duracağını biliyor tam taktiğe göre rol oyuncular alınmış.

    ki kendisi daha 4-1-4-1 uygulatacak maç içinde 3. taktik olarak. ndiaye denen arkadaş hem defansta hem ofansif orta sahada çok iyi. bu adama neden bu para verildi ben anladım.

    hepsini geçtim takımın kanat kademesi çok iyi. 60tan sonra sendromu dediğiniz takımın 2 farkla önde olduğu maçların taktiği için de uygulatmaya çalıştığı bir sistem var o da muhtemelen ofansif beklerle 5-3-2. tam olarak 5li defans değil, kanat oyununa dayalı bir dar alan defansif 3-2-3-2 tarzı melez bir sistem. buradaki 2 bek hücumda yakalanmış karşı takıma karşı kademe ağırlıklı yerden dikine ileri oyunculara uzun top oynayacak ve dm-mc ler nefes alacak. bunun için asamoah ve ayağına hakim bir defans lazım onları da istiyor bence. takım oyundan düşüyor dediğiniz orta sahalar presi azaltıp daha geride karşılamaya çalışıyor, bekler 10 numarayı uzun toplarla arıyor. bu da o pres oyunundan sonra yavaş geliyor haliyle bizlere. tam beceremedik bunu ama oturursa kontraları izleyin derim

    yani adam taktik biliyor dostlar. modern italyan ve alman taktikleri çalışmış. ıddaa ediyorum türkiyede şuan bu şekilde cesur dizilişleri düşünebilecek td yok.

    klasiklerin dışında bir taktik ve pres var o nedenle takım makine gibi. 60 sonrası için 1-2 transfer lazım o da gelirse uzun top kontrasına çıkarız ve bu gerideki takım için kabus olur
  • valla bir beşiktaşlı olarak ilk iki maç performansını ayakta alkışladığım süper lig takımı.
    sanırım iki yıl aradan sonra ilk kez aslanın nefesini ensemizde hissediyoruz.
    az sakin ol pisicik bu kadar heyecana gerek yok

    mecburi edit: aslanın nefesini ensemizde hissediyoruz dedim diye 16 yaşında bir bebe olmuşum.
    yaşımı sormuş, 33 yaşındayım.
    bi bak da ne demişim. gayet olumlu şeyler söylemişim gs için. bu daha neyin kibri.
  • şampiyonluk tabi.ki de olmazsa olmazımız haline gelmiştir bu sene için. ancak şampiyonluktan öte takımdaki isteği hırsı savaşı görmek bizleri mutlu eden şey. osmanlı maçını stattan izledim takım ne yaptığını bilerek belli sisteme uyum sağlamaya çalışarak oynuyor henüz ikinci maçları tabiki aksayan yönler sistemin tutmadığı maçlar olacaktır. yedek kulübemiz çok yetersiz kalıyor 11 e göre leşçuk un bende gitmesi gerektiğini düşünüyorum ancak 60 dan sonraki oyunda rölanti halinde oyunu soğutuyor geri paslarla. umarım daha iyi oluruz. osmanlı çok kötü durumda kayseri yeni kurulan takım sonuçta bu sistemi antalya bursa maçlarında göreceğiz yakın zamanda. umarım çok çok iyi olur her şey şampiyonluk meşalelerini yakarız.

    not: inadına felipe melo
  • bu hırs ve istekle oynamaya devam edersek önce fenerbahçeyi kadıköy de yener sonra da şampiyonluğumuzu ilan ederiz.
  • rakip takımlara karşı son yıllarda bir kere bile ırkçılık yapmayan taraftara sahip kulüp. kulüp futbolcularına karşı yapılan ırkçılık eylemleri için #70335282 no'lu entrye bakabilirsinuz.

    bugüne kadar ne beşiktaşlı atiba'ya, babel'e, aboubakar'a ne de sow'a , lens'e, webo'ya, nani'ye ırkçılık yapılmadı. böyle birşeyle gündeme gelmedik. bu yüzden kulübümle ve taraftarlarımla gurur duyuyorum. bu sene kuyruk acınız belli ama vakit erken konuşmak için.
hesabın var mı? giriş yap