geceye bir şiir bırak
-
dinle dinsizliğin arası bir tek soluk;
düşle gerçeğin arası bir tek soluk.
aldığın her soluğun değerini bil
bütün yaşamak macerası bir tek soluk.
ömer hayyam -
"..
beni bu dünyaya ağzımda
bu zehirle bıraktığında
ben senin kötü olduğunu,
senin kötü olduğunu
anlamamak için,
çok çalıştım.
..."
(bkz: birhan keskin) -
benden anlamadın şiirden anla
senin gülüşünle yaşadığımı
akşamı ettiğim senden kalanla
sabaha seninle başladığımı
benden anlamadın şiirden anla
(bkz: nurullah genç) -
elim sanata düşer usta
dilim küfre, yüreğim acıya
ölüm hep bana
bana mı düşer usta?
sevda ne yana düşer usta
hicran ne yana
yalnızlık hep bana
bana mı düşer usta?
gurbet ne yana düşer usta
sıla ne yana
hasret hep bana
bana mı düşer usta
refik durbaş/çırak aranıyor -
"deeeert
çok,
hemdert
yok"
yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır... -
“ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya..
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana..
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza...”
ahmed arif. -
"şiirler yazdım, kitaplar okudum
elime bir bardak aldım onu yeniden oydum
derinlerde kaldım böyle bir zaman
kim bulmuş ki yerini kim ne anlamış sanki mutluluktan
ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
söyleşin benimle biraz
bir kere gelmiş bulundum."
(bkz: edip cansever) -
-
sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
herkesin perde perde çekildiği bir akşam
siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun.
ağzında eriklerin aceleci tadı
elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.
yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor
aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun.
uzak dağ köylerine vuran ay ışığı
kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun. -
kadın
bir hücre
özgürlük vaadetmez
kadın
tanrı rolüne soyunur
beğenmez tanrı işini
çiçeklerden daha güzel kokarım
güneşten daha çok ışık saçarım
onun yarattığı ademden
daha iyisini yaparım
kadın
elinde makası dilinden keskin
kumaşı erkek
keser durur
kadın
özdeşleşmiş şeytanla
yalandır
şeytan güzellik sunar
kadın güzelliğin kendisidir
kadın
sunak mı
ruhlarını bırakıyor
tüm genç erkekler
kadın adak mı
saçını süpürge olarak adar mı
yoksa gençliğini
bir vefasıza
kadın
hep mağrur
hep yitik
hep gözde
hep tapılan
hep hep hep
bittik be
kadın
bitirdin hepimizi
şimdi vaktidir
bedenlerimizi
zihinlerimizi
özgür bırakmanın
ve tutup çekicini
atalarımızın
kendimizi
erkeğe yontmanın
artık yakın
günün yeniden doğumu
esaretini kırıp zincirlerini
yeniden doğma vakti
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap