• hacı arif bey'in kürdili hicazkar makamını terkib ettiğinde ilk olarak bestelediği eserdir:

    geçti zahm-ı tîr-i hicrin tâ dil-i nâ-şâdıma
    merhamet ey gamze-i cadu yetiş imdâdıma

    öyle bîhûş eyledim azar ile kim tâb'ımı
    gelmez oldu bir dahi lûtf u kelâmın yâdıma

    meclis-i ehl-i sühande yek kalemdir bu gazel
    es'ada* söz var mı hüsn ü tâb'ı istidadıma
  • kurdilihicazkâr makamını terkib eden hacı arif bey, bu eser ile volkswagen misali "ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu" demiştir diye düşünüyorum. usûl desen usûl, makam desen makam. makamın tarifi niteliğinde bir eser bu ayrıca. "inici kürdi" makamını sol üzerine indirerek üretilmiş değil de, "kürdilihicazkâr" olarak doğmuş bir eser.
  • bestekârının imzasını hissettiren eserdir. hacı arif bey bu eseri saraydaki ilk aşkı çerkes güzeli cariye çeşm-i dilber'e gönül verdiğinde bestelemiştir. ( kaynak : timuçin çevikoğlu ) son beyitte yazdığı üzere güftekârı mehmed es'ad nam-ı diğer (bkz: şeyh galip) dededir.

    bekir sıdkı sezgin'in güzel yorumuyla dinlemek için; http://www.youtube.com/watch?v=vmrqrhhnxto
  • bu eserden kürdilihicazkar makaminin ve ağır aksakın tadını alan, icinde bulunduğumuz yüzyıldan selahattin pınarın bestelediği eserler dışında dinlediği müzikten haz alamaz kanımca.
  • geçti zahm-ı tîr-i hicrin, tâ dil-i nâşâdıma,
    merhamet ey gamze-i câdû, yetiş imdâdıma

    “niçin terk eyleyip gittin a zalim
    seni sevmek midir bilmem vebalim”

    düşer mi şanına ey şeh-i hûbân
    bırakmak âşıkın böyle perişan”

    “olmaz ilaç sine-i sad-pâreme
    çare bulunmaz bilirim yareme”

    “nigâh-ı mestine canlar dayanmaz,
    uyanmaz uykudan canan, uyanmaz”

    talii düşkün garibim, âşık-ı avareyim
    gün gibi deryayı aşkında gezer biçareyim”

    “gurup etti güneş dünya karardı
    gül-i bağ-ı emel soldu sarardı”
  • türkçesini çevirebilecek çıkar mı, ne dediğini müthiş merak ettim
  • galib dedemin* ve hacı arif beyimin bu muazzam kürdilihicazkâr eserini, bekir sıdkı'dan dinlemek ne büyük zevk, ne zengin taam.

    geçti zahm-ı tîr-i hicrin tâ dil-i nâşâdıma
    merhamet ey gamze-i câdû yetiş imdâdıma

    öyle bîhûş eyledin âzar ile kim tâbımı
    gelmez oldu bir dahi lûtf-u kelâmın yâdıma

    meclis-i ehl-i sühande yek kalemdir bu gazel
    es'ada söz var mı hüsn ü tâb-ı istidâdıma

    --- günümüz türkçesiyle şöyle söylenebilir:

    ayrılığının ok yarası tâ mahzun gönlüme işledi
    merhamet ey büyülü bakışlı, yetiş imdadıma

    tâkatimi alarak öyle sersem ettin beni
    gelmez oldu bir daha kerem sözün hatırıma

    usta söz meclisinde bir çırpıda yazılan bu gazeli
    esad'a söz var mı güzel ve uygun istidâdıma
hesabın var mı? giriş yap