• x360 sürümünün 1 saatlik deneyimi için konuşursak;

    sunumu, sesleri, müzikleri, hafif soluk renk paleti, abartılı duman, partikül, kıvılcım, flare efektleri gayet iyi olmuş. özellikle gerçekçi atmosferi yaratan saydığım efektler oluyor. çünkü çevre pek çok yarış oyununda olduğu gibi dikkatli bakınca pek de detaylı değil. ancak geçip giderken iyi bile görünüyor.

    fizik motoruna gelirsek araba biraz hafif gibi geldi, yoldan çıkma marifetiyle çok kolay salto ve taklalar atabiliyor. bununla eğleniyorsanız, çok eğleneceksiniz. ama tabii gerçek arabayla o hızla bir yere çarpmadığım için bilemeyeceğim, belki gerçek araba da o kadar kolay takla atıyordur. sadece diğer oyunlarla karşılaştırıyorum, çünkü bariz bir fark var.

    forza4 ve gt5'i gördükten sonra araba modellemeleri iyi diyemeyeceğim, açıkçası zayıf geldi.

    araba hasarı, yamulması ve parçalanması/parça bırakması konusunda ise codemasters yine iddialı...

    kokpit kamerası yok, kısmet...
  • grid*'den tam olarak ne farkı olduğunu henüz anlayamadım. biraz görsel makyaj dışında (yine ego motorunu kullanıyor oyun) değişen bir şey yok. fiziklerde de değişen bir şey yok. araba modellemesinde de değişen bir şey yok. bu ne lan?! yalnızca yarışları güya internet kullanarak seçme, fan sayını artırmak için sponsor görevlerini tamamlamaya çalışma mı eklemişler bunca zaman anlamadım.

    ilk grid mükemmel bir oyundu bence. lakin aradan bilmem kaç sene geçtikten sonra aynısını önümüze sunmaları yakışmadı codemasters'a. yine severek oynarız da kimi kandırıyorsun birader. neyse, daha oyunun çok başındayım, hemen eleştirmek yersiz tabi. edit görebilir, inşallah :(
  • malüm ortamlarda pc için kırılan oyunda reloaded ekibi her zamanki gibi s.çmıştır, "steam_api.dll" dosyası trojan içermektedir, "crack only"lerin de hepsi trojan içeriyor. hemen her sitede "%100 working" şeklinde ibareler var, aman kanmayın, indirdiğiniz halde mevcut korumanız trojanı görmediyse kaspersky 2013'e terfi edin derim.

    iyi haber; skidrow'un freearc'lı versiyonu temiz ve %100 çalışıyor. 4,6 gb'lık dosya decompression sonrası 10.0 gb oluyor.

    lakin grid 2'yi ben steam'den satın aldım, kotamı doldurdu codemasters, kendilerine ibret dolu bir mail attım.
  • olmamış. ilk oyunun başına oturduğumda saatlerce kalkmazdım, bunun başına oturduktan yarım saat sonra sıkılıp kapatıyorum. codemasters düştü iyice gözümden.
  • bir önceki nesli race driver grid'in devamı niteliğinde bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. steam'den ön siparişle almıştım ve ilk çıktığı günden beri büyük zevkle oynamaktayım. maddelersem düşüncelerimi;

    - yarış türleri bir çok yönden grid'in aynısı. eski oyunun japonya'da geçen yarışlarında "pro togue" adıyla anılan başabaş mücadele bu oyunda togue ve face-off olarak adlandırılmış. togue'de 5 saniye fark açabilirseniz kazanırken, face-off'ta pistin bitimine kadar kafa kafaya gidiyorsunuz. drift eski oyuna göre daha zor ve teknik tutulmuş, şahsen en gıcık kaptığım konusu da bu. time trial denen en iyi zamanı elde etme bölümlerinde 12 araç ile aynı anda tur atıyorsunuz, bu da eski nesil formula 1 sıralama turları seansını hatırlatıyor. temiz tur atmak için cidden öndeki trafiği takip etmelisiniz. checkpoint yarışları oldukça eğlenceli ve doğal olarak normal klasik yarışlarımız olmazsa garip olurdu zaten.

    - pistler eski oyunlarla farklı yerlere konumlandırılmış genelde ancak eskisinde daha bol seçenek vardı. spa francorchamps'in olmaması beni üzse de a1 ring adıyla da hatırlayabileceğimiz red bull ring gibi efsane bir pisti barındırıyor oyun. indianapolis'i pek sevmiyorum ondan efsane olarak saymadım. bir toca serisi klasiği olarak brands hatch var. yas marina'nın aslında eğlenceli bir pist olduğunu görebileceğiniz imkanlar var. oyunun amerika şubesi miami ve chicago sokakları olurken (bak eski oyunda da bi deniz kenarı pist, bir de karasal pist vardı aynı çizgide devam), bir de pasific highway üzerinden çatır çatır geçen yolda da kapışabiliyorsunuz. avrupadaki pistler barcelona ve paris'te bulunan sokak yarışları genelde ve kanımca amerikan sokak pistlerinden daha güzel. genelde drift ve togue yarışlarının yapıldığı japonya ve hong-kong ile fransa rivierası yollarından pek zevk almadım.

    - dlc ile pist seçeneklerinin arttırılacağını düşünüyorum.

    - araba seçenekleri oldukça geniş. eğer ön sipariş ile alsaydınız oyunu, size beleşe mclaren mc12 gt3, mercedes slr 772 gt, nissan skyline specv, dallara'nın indy carlarından birini beleşe vereceklerdi. yine de dlc ile yükleyebilirsiniz. ayrıca daha geçen hafta race drive grid'den getirilme subaru impreza wrx sti'ın yanında, honda civic sedan, nissan skyline r32'yi de dlc olarak indirebiliyorsunuz.

    - oyunda arabalar grip, balanced ve drift olarak sınıflandırılsa da kullanım tarzı olarak, bazen aynı sınıf içindeki arabaların birbirleriyle hiç alakası olmuyor. bu yüzden her zaman test etmeden araba kullanmayın. codemasters'ın son zamanlardaki rahat kullanabildiğin araba en hızlı arabadır felsefesi burada da geçerli. tabi diğer araba sınıflandırması ise tier 1, tier 2, tier 3 ve tier 4 (ha indycar da var) güç sıralamasına göre. tier 1 yolda görebileceğimiz makinalarken genelde tier 4'ler ise süperspor araçlar.

    - peki en iyi arabalar nedir diye soracak olursanız; tier 1'in en iyisi volkswagen golf r32. tier 2'de nismo skyline gtr r34 öne çıkıyor. tier 3'te uzun süre caterham sp300r'yi kullansam da şu an nissan skyline gtr r32 ve subaru impreza wrx sti kullanıyorum. tier 4'te rahat kullanımlık bir makina yok. klavye ile cidden eziyet. kağıt üstünde en iyi araba koenigsegg agera yalnız.

    - kariyer modu eğlenceli değil pek ve oldukça kısa sürüyor. bu yüzden çok geçmeden online oyuna başlasanız iyi olur. oyunun zevkini tavan yaptırıyor kesinlikle. yarışa katıldığınız her an para kazanıyorsunuz ve level atlıyorsunuz. kazandığınız paralarla araba satın alıyorsunuz ve isterseniz onları upgrage yapabiliyorsunuz. ama bir sınırı var upgrade'in. eğer tier 1 arabaya modifiyelerin hepsini yapacak olursanız o makina tier 2 olur mesela.

    - online modu kariyerdeki pistlerin aynısıyla yapılıyor. ama pistleri ezberledikten sonra bir formula 1 pilotun edasıyla kullanıyorsunuz arabanızı.

    - ayrıca online modun içinde racenet diye bir seçenek var codemaster'ın geliştirdiği bir yarış platformu işte. burada her cuma günü belli pistler seçilir ve grid 2 oyuncuları sürelerini yarıştırırlar. ama çoklu platformlarla oynandığı için gamepad'ler ve direksiyonlar klavyeye göre daha avantajlı. laptoptan oynadığım için genelde ancak ilk 50ye-60a girebiliyorum. ve emin olun çok kalabalık bir kitle var.

    - online oyuncular genelde fransız, alman ve ingiliz ağırlıkta. acayip laflıyorlar kendi aralarında. eğer ekşi takipçisi arkadaşlar dalacaksa beni steam'den eklesinler, buradaki nick'imle aynı nick'i kullanıyorum oyunda. araç kapı numarası da 44 zaten tanırsınız.

    - ha codemasters hala o kadar düzeltme yapmasına rağmen oyunla alakalalı, oyuna mikrofon kapama seçeneği koymamış. bu yüzden eğer masaüstünde bilgisayarın mikrofonu aktif edilmiş ise, oyuna girdiğinizde klavyeye her basışınızda etrafa ses gider. acilen düzeltmeliler.

    oylama sonrası eklemeli edit:

    tier 3'te en ideal arabanın ariel atom olduğuna karar verdim, cidden sağlam bir makina ve her türlü piste uyuyor. alfa guilietta'yı tier 2'ye yükseltip onu da kullanabilirsiniz skyline'a sınıfında iyi bir alternatif. tier 1'de chevrolet comaro uygun modifiye edildiğinde çok çok hızlı.
  • klavyeyle oynuyorum. bana kalırsa bilgisayar tarihinin en iyi yarış oyunu. adamlar yapmamış, adamlar aşmış.

    3 sene öncesinin high end olmayan sisteminde çok kaliteli grafikle kasmadan oynatıyor. codemasters isminin hakkını veriyor.

    nissan sylvia çok iyi olmuş.

    direksiyondan kamera yok.

    klavyeyle müthiş oynanan bi oyun olduğundan direksiyon setinde kötü olabilir.

    yarışların başında-sonunda göt göt konuşan, "çok iyi yaptın dostum" falan diyen gereksiz bir adam eklenmiş. ama yarış içinde iyi konuşuyor. önceki tura göre, rakiplere göre ne durumda olduğumuzu güzel söylüyor.

    yalnız merak ettiğim bu cülüyetta'nın direksiyonu niye sağda lan?
  • bence grafik optimizasyonu pc için çok iyi.şöyle ki bunun seviyesinde bir need for speed oyununu oynarken bilgisayarımda takılmalar ufak kasılmalar oluyordu ama bunda neredeyse full grafik oynuyorum yağ gibi akıyor oyun.

    kullanabilirliğe değinirsek bence dirt 2 tadında bi kontrolü var arabaların.dirt 2 zaten codemasters'ın çoğu kişi tarafından zirve yaptığı bi oyun olarak değerlendiriliyor.bu oyunu da ben dirt 2 ye benzettim biraz.

    bence güzel,hoş ve oynanmaya değer bir oyun
  • öncekinde extreme modda fark atarken bunda kolay modda sinir krizi geçirilebiliniyor.

    edit: bu entry drift türü araç ile inatla hill race denemeleri sonunda yazılmıştı lakin günler sonra bir şans daha verdim ve görüşüm olumlu yöne döndü.

    eski grid'in sürüş motoruna alışanlar için arkadan itiş 'grip' araçlar çok uygun oluyor alfa romeo gibi. drift araçlarda da araç viraja göre daha çabuk dönüyorsa gazı bırakmak, daha yavaş dönüyorsa ufacık bir space dokunuşu işe yarıyor. balanced araçlar da nabza göre şerbet zaten. ancak ne yalan söyleyeyim, grip araçların virajlardaki drift hareketleri, tepkileri daha bir gerçekçi drift araçlara göre.

    codemasters dirt'in ilk oyununda bir ilki gerçekleştirip gerçekçi mekanik hareketleri kazandırmıştı oyuna. öyle ki kaput koptuğunda önden bakarken motorun içindeki parçaların hareketini ya da alttaki şaftın dönüşünü görebiliyordunuz. burada da aynı şeyi sürdürmüşler, üzerine araçların dönüşlerindeki mekanik tepkimelerini gerçekle bire bir yansıtmışlar (örn: virajlarda arka tekerlerin yatması, aracın aks üzerinde bir miktar sola gitmesi).

    yapay zeka gelişmiş, birinci oyunda yan yana giderken rakibe yaklaştığımızda sırf temas sağlanmasın diye gazı kesip yarıştan kopuyorlardı. şimdi oldukça agresifler, virajlarda öne geçmek adına sizin spin atmanıza neden olabiliyorlar. ah bir de araçlar birbiri ile temas ettiğinde karton kutu tepkisi vermeseydi...

    bir de güzel bir özelliği var laptoplar için, şarja takılı değilse sağ üstte şarj göstergesi ve tahmini kalan süre yazıyor. pratik birşey.
  • online modu oldukça şahane kesinlikle... hadi o zaman bilmeyenler ve ayrıntılarını öğrenmek isteyenler için haziran ayından itibaren edindiğim tecrübeleri aktarayım teker teker.

    -- online mod'un 4 tip playlist'i var. bunlar everything, race, alternative ve 2 hafta önce gelen güncellemeyle aktifleşen hardcore... everything'de her tip yarış bulunuyor [dayanıklılıktan (endurance) tut, time attack'a kadar]. alternative playlist'in everything ile farkı kendisinde yarış ve dayanıklılık olmaması. race'in adı üstünde zaten, paso yarış var. hardcore ise diğer playlistlerden farklı bir mücadele sunuyor size. sadece dayanıklılık ve normal yarışlar bulunurken, oyunda görsel hasara ek olarak mekanik hasar da alıyor arabanız. ayrıca diğer playlistlerde 5 flashback hakkınız varken, burada yok. eee hardcore tabi.

    -- online mod'da amacınız xp kazanmak ve para tabiki de. eğer araçları açma pakedi almazsanız eğer, teker teker xp kazanarak ilk önce tier 2, sonra tier 3, sonra tier 4 arabalarını açacaksınız. şöyle söyleyeyim tier 2'nin en iyi arabası nismo skyline r34'ü açmak için 17. level'a gelmeniz gerekiyor. upgrade'leri ise 18. levelda açılıyor. mantıken hardcore'da daha çok para kazanırlır diye düşünülebilirsiniz veya daha fazla xp edinilebilir... ama teoride doğru olsa da bu, pratikte her zaman size everything isimli playlist daha fazla kazandıracaktır. eğer doğru araba seçimi yapar, doğru upgrade'ler kurarsanız arabanıza, pistleri de ezberlerseniz bir şekilde hep kazanırsınız.

    -- playlistlerin kapasitesi 12... bu 12 oyuncu grid'e xp puanlarına göre sıralanıyor. en yüksek level'a sahip olan herif en geride, en düşük olan en ileride başlarken; en geride başlayan bir adam yarışın çoğunu yükselmek için geçirebiliyor. aynen bir fernando alonso gibi.

    -- custom playlistleri de anlatalım. burada arkadaşlarınızı davet ediyorsunuz, 12 kişiye kadar, yarışı ve türünü seçiyorsunuz... hoop al sana kişisel turnuva. bu kadar basit.

    -- oyunun online modu'nun en kritik olaylarına geliyor şimdi sıra. "rival" yani rakip olayı. codemasters'ın dirt showndown'dan beri çalıştırdığı racenet denen naneye entegre olan grid 2 size kendi kendine 2 tane rakip veriyor, cumadan cumaya yenmeniz için. bu rakiplerden birinin adı "weekly", diğerinin adı ise "custom". eğer steam'den oynayan arkadaşlarınız varsa bu oyunu, onları da "social rival" olarak belirleyebilirsiniz ve onlardan da onay gelirse rakip sayınız 5'e çıkar. amacınız bu rakiplerden daha fazla xp toplamak cuma'dan cumaya.

    -- oyunda global challange denen ve yine cumadan cumaya değişen yarışlar bütünü var. yine buna racenet üzerinden erişebiliyorsunuz. mesela power lap dediğimiz, kalkışın da dahil olduğu tek turluk zaman yarışı; global challange'ın etkinliğinden biri diyelim. altın madalya için bilmem ne, gümüş madalya için ıvır zıvır, bronz madalya için bla bla derecesi elde etmeniz gerekiyor. ee siz sağlam kullanıp ıvır zıvırdan 5 saniye iyi tur attınız... tüm dünya'da kaçıncı olduğunuza bakmak için de yine racenet'e tıklıyorsunuz. klavye ile yarışan, sıradan bir laptop kullanıcısı olarak genelde ilk 50 içine giriyorum ben. direksiyonun bariz avantajı var.

    -- global challange'da rakiplerinizin derecelerini de geçmeye çalışıyorsunuz tabi...

    -- racenet'in bir ilginç özelliği de "follower" sistemi. rakiplerinizi her geçişinizde, onlardan daha iyi yaptığınız tüm derecelerde, gerçekleştirdiğiniz tüm hedeflerde size follower eklenir veya onlar sizi geçerse follower'ınız azalır. atıyorum rakibinizin global challange'daki derecesini geçtiniz hoop 100 tane takipçi size geldi. atıyorum adamla aynı playlist'te yarışırken adamı geçtiniz, 50 follower geldi. eskiden daha fazla veriyordu yeni güncellediler.

    -- tier 1'de golf ve camaro, tier 2'de skyline ve c63 amg, tier 3'te ariel atom 3-corvette c6-caterham sp300r, tier 4'te ise bugatti veyron ile koenigsegg agera r en iyi arabalar. ancak c63 amg, agera r ve corvette'i efektif kullanmak klavye ile çok zor, arabaların drift eğilimi yüksek olduğu için.

    -- drift için özel seçimlerim ise, tier 1'de dodge charger, tier 2'de dodge charger'ın dlc versiyonu, tier 3'te size bedavaya verilen chevrolet camaro tyler isimli drift arabası, tier 4'te ise upgrade edilmiş ve tier atlatılmış bir honda nsx.

    -- ayrıca global challange checkpoint'lerinde her zaman drift eğilimli arabalar daha avantajlıdır. çünkü geri sayım daha büyük bir değerden başlar. bunu da çoğu kişi farketmez.

    sorular için yeşillendirirken, beni online mod'da görebilirsiniz, beraber yarışırız diyorum.

    ayrıca oyunun online mode'una da bayrak desteği geldi. türk bayraklıysanız bazen size kasten çarpabiliyorlar, dikkat etmeniz gerekiyor. almanlar, fransızlar, ruslar, polonyalılar, hatta güney afrikadan ve malezyadan oyuncular göreceksiniz.

    ayrıntı ekleyelim biraz hardcore playlist konusunda...

    şimdi o kadar eğlenceli ki bura, çakıl alana çıktın kendin döneceksin. yok öyle backspace'e basayım, kaldığım yerden devam edeyim olayı. agresif yarışıp adamı içten geçmeye çalıştığında birinciilk için, hata yaparsan 3. olabiliyorsun. tamam normal yarış playlist'inde de kalkışta ve ilk virajda ortam karışır ama burada ilk virajdan sağlam çıkamayabiliyorsun. bordüre çarptın diyelim, lastiklerin patlayabiliyor. duvarlara bindirince aksların zarar görebiliyor, hasarlı hasarlı yarışa devam etmek zorunda kalabiliyorsun. ama eğlence için girilir, xp edinmek için girilmez.

    yine bir not: bunu kimse söylemez, ne kadar çok oyuncu varsa o kadar çok xp edinirsiniz. o yüzden her zaman kalabalık playlistlerde oynamaya çalışın.
  • race driver grıd yani ilk oyunu uzun süre oynadım, efsane bir oyundu.

    gerçekçilik, sürücüyü geliştirmek, 2. sürücü seçimi, sezonlar, 24 saat lemans, para kazanmaya çalışmak, en iyi yarışçılar ve yarış firması arasına girmeye çalışmak, dünya birincisi yarışçıları barındıran rainwest. oyunun sonlarına doğru
    rainwest'in en iyi yarışçıyısla, teke tek, ve zorluk derecesi en zorda olan yarış inanılmazdı. (7-8 kez oynamışımdır geçmek için) le-mans pistiyle aynı yerde teke tek yarışıyorduk.

    oyun efsaneydi.

    grid 2? çok heycanla bekledim çıkmasını, yükledim, karşıma ne çıktıysa oyundan soğuttu.

    fan ne ya? fan artınca popüler oluyoruz, oyunu popüler olmak için oynuyoruz. (herkesin bir popisi var.)

    araba almıyoruz, kendi kendine geliyo, garajımız yok. hiç bir gerçekçiliği olmayan bir arcade oyununa dönüşmüş. ve böyle oyunları hiç sevmem.

    orjinal grid'i 3 defa oynadım, üçünde de sezonun en iyi yarışçısı olmaya yerleşmeden bırakmadım.

    grıd 2'yi 3 gün oynadım, soğudum, bıraktım. çok başarısız bir oyun.

    eğer grid 1 oynamadıysanız, kesinlikle yükleyin onu oynayın. grid 2'ye yanaşmayın bile.
hesabın var mı? giriş yap