• -hocam günlük politika bizimle uğraşıyor. bi rahat verseler neler yapacağız da...

    ispatın bu türlüsü bilimden sayılırsa hergün terörist veya vatan haini olmadığımızı ispatla uğraşıyoruz.
  • aziz sancar'ın türk gençlerine tavsiyesi.

    link

    şu ülkede bilimle uğraşacak bir ortam ve politikadan uzak kalmak gibi bir şansımız var sanki de...
  • aziz sancar'ın gündemden habersiz olduğunu gördüğümüz açıklamadır.

    belli ki hoca ,kendini bilime verdiği için günlük politikaların çocukların hayatını nasıl etkilediğini bilmiyor. mesela çocuk gündemi takip etmiyor , okuyor , geziyor başka işlerle uğraşıyor, olaylardan habersiz . bir gün "hero" yazılı tişört giyip sokağa çıkıyor ve göte geliyor.

    gördüğünüz gibi gündemi takip etmeden siyasete dalıp günlük hayatla ilgili çıkarım yapmadan gençlerin hayatta kalması zor memleketimizde. ben bile ticari planlarımı yandaş medyadan aldığım sinyallere göre planlamaya başladım , mecbur tv izleyeceğiz artık ne yapalım.
  • şimdi politikayla uğraşmayıp da, sadece size tanınan alanda inekleyen bir öğrenci olursanız, çocuğunuz eğitimde fırsat eşitliği filan yakalayamaz.

    aziz sancar alanında iyidir ama diğer konularda hiç kafa yormadığı çok belli. onu yetiştiren cumhuriyettir, mardinin bir köyünden çıkan fakir bir ailenin çocuğu olarak, bugün bulunduğu yere gelmesini cumhuriyete borçludur.

    cumhuriyet elden gitmek üzereyken, neo-liberalizm her alana böyle derin sirayet etmişken politikayla uğraşmayayım, yoluma bakayım diyemezsiniz. siz kendinizi kurtarmış olsanız bile gelecek nesiller var.

    bugün aynı mardinin aynı köyündeki çocuk amerika'da profesör olmayı bırak, oraya turist olarak gitmeyi bile hayal edemiyor. geçti artık, fırsat eşitliği, muasır medeniyet seviyesini yakalamak, aşmak filan.. bunlar geçmişte kalan idealler..

    şimdi en vahşi biçimide kapitalizmin kucağındayız. sağlık da parayla, eğitim de parayla, gelecek de parayla.. durumun iyiyse çocuğunu durumu daha da iyi olacak, durumun kötüyse çocuğun daha rezil bir hayat yaşayacak..

    sonra bu açılan gelir farkında ghettolaşma daha da derinleşecek. sanıyor musun ki senin torunun o kale gibi korunan sitede huzurlu yaşayacak? hayır! sanıyor musun ki ghettodaki torunun din masalına inanmaya devam edecek, haline şükredecek? gene hayır!

    torunlarınızın birbirini boğazlamaması için, sokağa çıktığıklarında korkmamaları için, huzurla yaşamaları için, eşşek gibi politikayla ilgileneceksiniz.

    yasayı kim çıkarıyor, bu yasalarla kimin cebindeki para kimin cebine akıyor, çevreyi kim koruyor, geleceği kim koruyor, sağlığımızı kim koryor.. bileceksiniz, ilgileneceksiniz, etki edeceksiniz.

    bir de, bir konuyu iyi bilen bir adamı her konuda otorite kabul etmeyeceksiniz..
  • 'amerika'dan konuşmak kolay tabii' diyeceğim ama artık oradan da konuşmak kolay olmayacak.

    11 yıl türkiye'de bir üniversitede çalıştım. 7 yılı araştırma görevliliği idi, 4 yılında da öğretim görevlisi kuyruğunda yardımcı doçentlik sırası bekledim.

    7 yılım (yüksek lisans + doktora) biterken rektörümüz değişti. yandaş yandaş arkadaşlarını kadrolara doldurmaya başladılar. ben kadroya başvuramadım; 100 küsur kişi ile okuldan atıldım. o arada bir öğretim görevlisi kadrolarını bir tanıdık için açmışlardı. o kadroya başvurup o tanıdığı sınavla geçince paşa paşa geri almak zorunda kaldılar. ondan sonra da akıllandılar ve şöyle ilanlar verilmeye başlandı.
    https://hizliresim.org/r/8chwj
    bu iki kadronun konularını google'a yazınca bu konuları çalışan dünyada bir kişi çalışıyor. aynı şeytanla mücadele edecek öğretim görevlisi gibi ilanlar çıkmaya başladı ve bir daha tanıdık olmayanlar üniersiteye adım atamadı. bu politik varan 1 olsun.

    dedim ya, kapıdan kovdular bacadan girdim. bu sefer de, çalışmalardan geri kalamayım, araştırma yapamayayım diye mobbing başladı. bu 'tanıdık'lar haftada en fazla 6 saat ders verip kalan zamanını araştırmaya ayırırken; bana haftada 17 saat ders vererek araştırma yapacak zamanım engellendi. o tanıdıklar rahat rahat çalışabilirken, onlara yetişebilmek için canımı dişime taktım, okulda sabahladığım oldu.

    günlük politika ile ilgilenmedikçe, günlük olarak araştırmanın aksamasını geçtim; araştırmayı hiç yapamayacaksınız. günlük politika ile ilgilenmezseniz, ümüğünüz böyle sıkılacak ve okulsuz, işsiz kalacaksınız.

    kimse 'ne olacak bu memleketin hali' derken işini aksatmıyor; bu memleketin hali işini, araştırmanı, bilimi elinden alıyor. araştırmayı geçtim; nuriye gülmen ölüyor.

    khk'lar, atılanlar; onlar da mı politik değil.

    bir buçuk senedir amerika'dayım, burada bir üniversitedeyim. amerika'da bunları söyleyebilmek görece daha kolay, çünkü politik kadrolaşma nadir olarak görülen bir şey, bu kadar yaygın değil. okulda daha ağır oyunlar var, buranın da kendine göre torpili, dinamikleri var ama en azından 'sen demokratsın, bu yüzden olmaz', 'bu bizim senatörün kankası, o yüzden seni almıyoruz' gibi durumlar olmuyor. ayrıca, bir üniversiteden ayrılan bir kişi için aynı ayarda birçok üniversite ülke çapında mevcut.

    ancak, yakında aziz sancar da paşa paşa günlük politika ilgilenmek zorunda kalacak.

    trump'ın seçilmesi ile bu sene amerika'ya yabancı öğrencilerin doktora başvurusu %42 azalmış. burada gelecek göremediklerinden bu değerin 4 sene boyunca böyle kalması bekleniyor. dolayısıyla, okullara diğer yıllara göre sınav puanları, kaliteleri daha düşük öğrenciler girmiş.

    benzer olarak da amerika'nın tübitak'ı olan national science foundation'ın projelere verdiği ödenekler azaldı, daha az projeye para ayrılır oldu. bunun daha da azalması bekleniyor.

    aziz sancar nobel sahibi, artık öğrenci bulurken, ödenek bulurken zorlanmaz belki ama 'nerede o eski öğrenciler' derken, 'eskiden projelere %şu kadar daha fazla alırdık' derken, 'eskiden 10 projem onaylanırken, şimdi 5 projem para aldı' derken, kendi öğrencileri iş bulmakta zorlanırken bunun politikayla ilgisinin olmadığını düşünmezse, bunun günlük politikanın biriken bir sonucu olduğunu algılayamazsa çok yazık! kendisi belki bu konuda büyük sıkıntı yaşamayacaktır ama çevresinde 'nerede o eski bilimciler' diye sorduğunda bugünleri, bu lafını hatırlasın.

    özetin özeti:
    http://2.bp.blogspot.com/…3997597618871721069_n.jpg

    edit: 'günlük siyasetle uğraşmak size ne kazandırdı' diye bir iki soru geldi. tam tersine, günlük siyasetle uğraşmadığımız için, uğraşmaya başladığımızda bazı olanlar için artık çok geç olduğndan, birçoğumuz gezi zamanına kadar politik olmadığımızdan ve o zamana kadar ya bilime ya da başka şeylere gömüldüğümüz için bunların başımıza geldiğine inanıyorum. günlük siyasetle uğraşmayı, kahvede 'ne olacak bu ülkenin hali' diye laflamak olarak görmüyorum (ki iki düşünmenin, laflamanın da küçük olsa bir katkısı vardır). herkesin görüşüne, mezhebine en azından aktif bir stk ya da bir sendika üyesi olmasından bahsediyorum. bunlar olmadığı için, sadece kafamızı gömdüğümüz için bunların başımıza gelmesinin kaçınılmaz olduğunu ve aynı şekilde, günlük siyasetle uğraşmazsak daha da fazlasının kaçınılmaz olduğunu, günlük siyasetle uğraşmanın ya da uğraşmamanın geleceğimizin en önemli belirleyicilerinden biri olduğunu belirtiyorum. bu tek bilimciye, akademiyene düşen bir görev değil; herhangi bir birey ilgilenmeyi görev bilmediği sürece başına gelene şaşırmaması gerektiğine inanıyorum.
  • amerika'da hayat kuranlar türkiye gerçeklerinden kopuyor. bu her yerde gözlemlediğim kesin bir fenomen. sözlükte bile onlarca örneği var.

    bu tipler zamanla iyice amerikalı olma kafasına girip türkiye'yi de amerika gibi yorumlamaya ve amerika savunuculuğu yapmaya başlıyorlar. leş bir amerikan ağzıyla jargonuyla konuşmaya başlıyorlar. aziz sancar da bu fenomenin kurbanlarından.

    bir kere türkiye genelinde bizim okumuş kesimde, eğitime, bilime, teknolojiye önem verilirse kalkınma olacakmış gibi bir kanaat var. aziz sancar'ın bu lafına hak veren kitle işte bunlar. halbuki hayır amına koyim öyle bir şey yok. onu unutun aklınızdan çıkarın. tam aksine kalkınma olursa eğer eğitim, bilim ve teknoloji mümkün olabilir. karnı aç adam bilim, felsefe yapamaz. size şu an lise3 bilgisi verdim, lise felsefe sınav sorusudur, ilk filozoflar neden liman kentlerinden çıkmıştır? çünkü adamlar tok. karnın tok olacak ki sıra felsefeye, bilime, teknolojiye gelsin. biz bunu öğrenemedik. aziz sancar da unutmuş neden çünkü amerika'da karnı tok.

    bilimin, teknolojinin olması için kalkınma gerekir. batı bilime, teknolojiye sahip oldu çünkü kalkındı. bu kalkınmayı nasıl yaptılar? sömürerek yaptılar. amerika kıtası, afrika kıtası, asya'nın batısı avrupalılar tarafından hayvanlar gibi sömürüldü. orta ve doğu asya'nın amına da sscb ve çin koydu. bu kıtalar hep talan edildi. afrikalı öğrencinin okuyacağı kitap, tabiri caizse isviçreli bilimadamının kağıt kahve bardağı oldu. afrikalının yiyeceği yemekler ne oldu ona hiç girmiyorum. şimdi afrikalı çocuklara fetullahçı piçler istiklal marşı okutuyor. adını bilmediğin ülkelerde fransa tarihini ezbere bilen adamlar var. neden, çünkü başka türlü çocukların imkanı yok. yoksa afrikalının da çok sikindeydi bunlar yani. ama sömürülürsen işte böyle olursun. bilim milim de yapamazsın. ya da gider amerika adına yaparsın. kim gibi, mesela aziz sancar gibi.

    sonuç olarak batıdaki adamlar, sömürdü, zenginleşti kalkındı. bizim salaklar sömürüldü, fakirleşti, kalkınamadı. şimdi türk'ün çocuğu bilim yapamıyor, politika yapıyor. neden? çünkü bilim yapacak imkanı desteği yok. bu yüzden de önce onu sömürge yapan, fakirleştiren, kalkınmasına engel olan politikaları yenmek zorunda. dolayısıyla önce politika yapıyor.

    mevzu budur.
  • "politika ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar." (platon)

    "siz siyasetle ilgilenmezseniz, siyaset sizinle ilgilenir." (duvenger)
  • ekşi sözlüğün ne kadar cahil herifle dolu olduğunu gösteren beyan. ciddi ciddi ''evet haklı beyan ideolojiler bizi bölüyor, siyaset bölüyor siyaseti bırakmalıyız'' yazan var. lan ne boş beleş adamlarsınız ya ? bir de kendinizi ideolojileri aşmış, gerçeklerin farkına varmış ve ideolojilerin üstüne çıkmış aydın insan modunda görüyorsunuz ya çok komik. sanki insanlar siyaset diye bir şeyi zevk için uydurmuş ve hobi olarak yapılan bir şey yüzünden insanlar kavga eder hale gelmiş de bu ekip ''arkadaşlar ne yapıyorsunuz ya bu kadar ciddiye almaya ne gerek var, oyun oynuyoruz şurada'' diyor. lan siyaset ve ideoloji dediğin şey dünyadaki diğer her şeyi kapsayan, kısacası senin dünyanın nasıl işlemesi gerektiğine dair düşüncelerinden ibaret bir kurum. gerizekalı mısınız birader ? ''askeri harcamaya ne kadar bütçe ayrılsın, dini kurumlara ne kadar ayrılsın, teknoloji ve bilime ne kadar ayrılsın ?'' konusunda bir fikriniz yok mu mesela sizin ? ya da vergilerin nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair ? ya da hukuk sisteminin işleyişine dair ? ne kadar anlamsız söylediğiniz şey farkında mısınız ? akp bilim düşmanı siyaset izleyip bilimi katlediyorsa sen bilimsellik yanlısı siyaseti savunur, bilimi yüceltmeye çalışırsın. siyaset olmasın ne demek lan ? mümkün mü sanıyorsunuz gerçekten öyle bir şeyi ? ot gibi yaşamayı kabul edersen siyaset olmayabilir.

    aziz sancar'ın dediklerine gelince. bazı yazarların yaptığı gibi yüce anlamlar çıkarma çabasına girmeyegerek yok. bomboş bir şey söylemiş. bir insanın değerli bir bilim adamı olması siyasal-sosyal konularda dediklerini kayda değer yapmaya yetmez. aynı slavoj zizek'in kimya hakkında atıp tutmasının komik olacağı gibi. o yüzden, aziz sancar'dan, celal şengör'den iyi mi biliyorsunuzculuk yapmaya gerek yok. evet birçok kişi bu konuları aziz sancar'dan veya celal şengör'den daha iyi biliyor.

    söylediklerinin saçmalığı gayet kolay şekilde ülkedeki duruma bakarak zaten anlaşılabiliyor. ülkede her geçen günü eğitim müfredatı bilimsellikten uzaklaştırılıyor, neredeyse bütün okullar imam hatip oluyor, okullarda evrim yasaklanıyor, tübitak'ın hali ortada, khk'larla değerli akademisyenlere kıyım yapılıyor, en basitinden vikipedi bile yasak ama "günlük politikalarla uğraşmayın,bilim yapın" diyor adam. nasıl yapalım hacı ? kendi çabasıyla bir şeyler yapmayı başaranlar olursa tebrik ederim fakat kişise, istisnai başarıları ölçü alamayız. türkiye şu an itibariyle bilim yapmaya uygun bir ülke değil çünkü iktidar politik anlayın diye bakınız vererek yazıyorum evet politik sebeplerle bilim öğretiminin önünü tıkıyor. dindar nesil yetiştirmeyi kendine görev ediniyor. bunla mücadele etmeyip ''siyaset boş iş hacı ya'' tavrı asıl bilim düşmanlığıdır. ülkede bilimin gelişmesini istiyorsanız çıkın bir şeyler yapın. tübitak'ın iktidar partisinin aklanma aracı haline getirilmesine karşı çıkın. okullarda adnan oktar'lara konferans verdirilip evrim'in yasaklanmasına karşı çıkın. anaokul çocuklarına tank maketleri yaptırıp 15 temmuz gösterisi sergilenmesine karşı çıkın. mahallenizdeki okulların imam hatip yapılmasına karşı çıkın. ülkede doğru düzgün bir eğitim sistemi olursa bilim gelişir merak etmeyin. fakat gerçek sorunlarla uğraşmaya maçanız yemediğinden anca altını doldurmadan ''siyasetle uğraşmayın, bilim yapın'' diyorsunuz. sen siyasetle uğraşmazsan siyaset seninle uğraşır merak etme. iki gün sonra yaptığın buluşlar dine uygun mu değil mi diye bakılmaya başlanınca anlayacaksınız herhalde neyin ne olduğunu.
  • aziz sancar kimmiş bir araştırayım dedim ama wikipedia'ya erişim engelli olduğu için öğrenemedim.
hesabın var mı? giriş yap