• 25.10.1984 istanbul doğumlu,
    ingilizce, fransızca, ispanyolca, portekizce dillerini tercüman seviyesinde bilen
    trabzonspor ruhunu iliklerine kadar hissedip hissettiren
    galatasaray üniversitesi iletişim fakültesi radyo-sinema-televizyon modülü mezunu
    adam'dır.
  • bursaspor - trabzonspor kupa maci sonrasi 'ailevi vb. sorunlarim vardi, kizim rahatsizdi umarim simdi iyidir bidi bidi' diye heyecanli bir sekilde konusurken gorup, ne zaman almislar bu balliyi takima macta niye hic gormedik, nasil kacirdim diye bakinirken teofilo'nun tercumani oldugunu farkedip 'haaaa?' tepkimemle birlikte* bu sayfalari bulmam bir oldu. arkasindayiz.
  • yaptığı isyan trabzonsporlusunun,beşiktaşlısının,fenerbahçelisinin,galatasaraylısının ve adaletsizliğe başkaldıran bütün taraftarların içinin bir yansımasıdır.

    içinde bu ruh bulunan halil gibiler olduğu sürece bu ülke topraklarında umut hiçbir zaman bitmeyecektir.
  • allah'ın kendisine ve kendisinin dünkü açıklamasını burada göklere çıkaranlara akıl fikir vermesini dilediğim kişi. bu kafadakilerle ne futbol, ne spor, ne de ülke bir yere gider. yok karardan sonra hakemin yüzüne bakmış da... yok vicdani rahatsızlığı görmüş de.. yahu hakemin arkasında sürekli bik bik konuşursan tabi atılırsın, senin o kulübedeki işin o mu? hiç mi soran yok bu adama?

    http://www.hurriyet.com.tr/…ol/17143656.asp?gid=373

    --- alıntı ---

    o 'tercüman' konuştu

    trabzonspor'un attığı üçüncü golden sonra hakem yunus yıldırım tarafından, soyunma odasına gönderilen tercüman halil yazıcıoğlu, yaşananları bir sosyal paylaşım sitesinde açıkladı.

    yazıcıoğlu, olayı şöyle anlattı: "öncelikle kusuruma bakmayın, umuyorum ki bu akşam takım, kulüp ve sizler için can sıkıcı bir duruma sebep olmamışımdır. bu akşam kulübeden atılmama sebep olan olaylar şöyle gelişti. 85. dakikada burak'a yapılan ve çalınmayan faulde hemen yedek kulübemizin önündeki yardımcı hakemin yanındaydım ve pozisyon biter bitmez kendisinin yüzüne baktım. şunu yürekten söylemeliyim ki yüzünde işini eksik ya da kötü yapan bir insanın vicdani rahatsızlığını gördüm ve bunun üzerine kendisine, 'hocam allah aşkına bana bir söyle, bunu gerçekten mi görmedin, yoksa gördün de böyle mi yorumluyorsun?' diye sordum ve haliyle soruma herhangi bir cevap alamadım."

    yazicioğlu: "direnişe tüm gücümüzle devam etmeliyiz"

    yazıcıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "bunun ardından 88. dakikada glowacki'nin attığı golden sonra yine kendisinin yanına giderek, 'hocam şimdi orta sahaya koş, lütfen koş çünkü bu sefer koşmak zorundasın' dedim ve şahsına yönelik hiçbir hakaret veya küfür içeren bir ifade kullanmadım. yardımcı hakem, kendisine söylediklerimden sonra dördüncü hakemi yanına çağırarak kulübeden çıkarılmam gerektiğini söyledi ve sonrasında da malumunuz soyunma odasının yolunu tutmak zorunda kaldım. şunu bilmenizi isterim ki tepkimin başlıca sebebi, vicdani olarak rahatsızlığı yüzüne vurmuş bir insanın içine düştüğü çaresizliğe çok yakından şahit olmam ve bundan daha kötüsü söz konusu bu çaresizliğin, trabzonspor'a zarar vermiş olmasıdır. benim ise kişisel olarak vicdanım rahat fakat içimi sızlatan, yukarıda anlattığım çaresizlik ve basiretsizlik anının takımımızın gayretine ve azmine darbe vurmuş olmasıdır. kendisine tepki gösterdiğim yardımcı hakemin iyi niyetini ve art niyetini sorgulamaksızın onun da vicdanıyla başbaşa kalıp aynaya baktığında o an açığa vurduğu çaresizliğinden üzüntü duyacağını umuyor, ondan değil fakat sizlerden ve bu takımı can-ı gönülden seven herkesten özür diliyorum. ayakta kalmamız ve direnişe tüm gücümüzle devam etmemiz umuduyla, selamlarımla."

    --- alıntı ---
  • kendini sürekli geliştiren pırıl pırıl bir insan. keşke daha çok halil yazıcıoğlu olsa, futbol arenası aklı başında, konuşmayı bilen insanlarla dolu olsa.
  • tutkusu ve isyanı nedeniyle artık kendisine hislerin tercümanı denmektedir.
  • kayseri maçından sonra yaptığı açıklamada basına yansımayıp çıkarılan kısım şöyledir: "glowacki'nin mehmet eren'e salladığı tekmeyi tüm seyirciler gibi ben de görmüştüm, işte o an yunus yıldırım'ın işini iyi yapmamış olmanın verdiği tok sesli osuruk hissiyatını sezdim, sonra hakemle göz teması kurup hipnoz tekniklerine girişerek kararını değiştirmeye çalıştım. maçtaki ilk uyarımı burada almıştım."
  • trabzonspor'un neden şampiyon olamayacağının canlı kanıtıdır adeta.

    daha ligin bitmesine bu kadar zaman varken , "hakkının yeneceğine" bu kadar inanmış ve böyle vicdan vs. saçmalıklarla ortaya çıkmış adamlar varsa bu camiada, işiniz çok zor kardeş.

    kendinizin en büyük düşmanısınız resmen.
  • bence de halil in yaptığı etik bir davranış değildi. her ne kadar yaptığı iş olarak kendisini beğensem de şenol güneş bile kızmıştır ona bana göre. tepkileri her ne olursa olsun abartmamak lazım, kendisi galatasaray lı olmasına rağmen fanatik trabzonspor lu olmuş haberimiz yok, işin bu yanı da sevindirici tabii.
  • aşağı yukarı dört seneye yakın zamandır trabzonspor'da görev yapmakta olan tercüman. saha kenarında stres düzeyi yüksek bir maçta sinirlenmiş, hakem tarafından cezalandırılmış - keşke hakemler bu cesur tavırlarını üstlerine koşarak gelen emre belözoğlu çirkefine de gösterebilse- ve bunun da gerekçelerini açıklamıştır. şimdi de zeka seviyesi kendi kendini eğlendirmeye yetenler tarafından aklı sıra dalga geçilendir. yazısının en güzel kısmı da son cümleleridir. ayakta kalması ve direnişe tüm gücüyle devam etmesi umuduyla.
hesabın var mı? giriş yap