• kedim yavrusunu erken doğurdu çünkü kendisi de bir çocuktu doğum yaptığında. 4-5 aylıkken hamile kaldı ve tam gelişemediği için doğuramadı. gecenin bir yarısında doğum yaptığı için veterinere de gidemedik. aldım kucağıma başını seve seve doğurmasına yardımcı oldum, ılık suyla temizledim hep üşümesin diye. 2 yavru doğurdu birisi öldü, diğeri de tam gelişemediği için ellerimle besledim yavrusunu. çocuğum olsa bu kadar ilgilenirdim. ben kendime neden baba demeyim ? o benim evladım gibi çünkü.

    edit: nohut ve kızı angel :)

    yerim sizi

    edit: güncel halleri :)

    yerim sizi

    edit : maalesef ikisi de melek oldu.
  • bir kedi sahibi olmadan önce bende senin gibi düşünüyordum sayın suser. fakat şu an ona "ne yaptın babam " falan derken buluyorum kendimi istemsiz oluyor çünkü hayvan bize öyle davranıyor, öyle hissettiriyor.
  • teşekkür ediyoruz ya, gerçekten biz bunu hiç düşünememiştik. yaklaşık sekiz yıldır baktığım kedilerimin aslında farklı bir tür olduğunu, onların doğması için bir hanımefendiyle cinsel münasebete girmediğimi falan hiç bilmiyordum ben, ne kadar teşekkür etsem az cidden.

    ben yapmadım da mesela arkadaşının ya da belki de tanımadığı birinin annesine, babasına saygı ifadesi olarak "annem nasılsın?" diyen insanları da uyar bence, onların da kafası karışmasın mazallah.

    edit: bu arada, konusu her geçtiğinde belirtmekten keyif aldığım bir husus var. ingilizcede evlat edinmek anlamına gelen "to adopt" fiili, hayvan sahiplenirken de kullanılıyor. evinde beslediğin bir hayvanın başı sıkıştığında, canı yandığında, karnı acıktığında sana nasıl baktığını görsen, onun gözündeki durumunu karşılayabilecek en yakın kelimelerin de "anne" veya "baba" olduğunu anlarsın zaten.
  • başlık açanın mantığıyla evlatlık alınca da anne/baba olunamıyor çünkü onu da doğuran anne babası var.
    ebeveyn olmak sorumluluk almak, kendinden öne evladını koymaktır. evladın kuş da olabilir, maymun (insan) da olabilir.
  • efenim evlat edinenlerin çok sevdiğim bir yaklaşımı vardır, bir kedi anası olarak paylaşmak isterim:

    bazı anneler çocuklarını karnında, bazılarıysa kalbinde büyütür.

    işte bizimkiler, bu kalpte serpilengiller.

    yavrularıyla sokağa atılmış bir annenin, elimde minicik çocuk gibi büyüyüşünü, güven tazeleyişini gördüm ben. kordonla beslemedim, emzirmedim ama gözümün bebeği kendisi. ağzını burnunu yediğim...
  • nerede bu buton (bkz: derdini sikeyim)
  • zaten o canlılar da pet veya evcil hayvan değil, oğul veya kız çocuğu olarak görülmekteler sayın başlık sahibi. siz bu hissiyatı bilmiyorsunuz diye, bilen insanları hor görmeyiniz.

    dip not: youtube videolarında sırf izleyiciye tatlış görünmek için bu hareketi yapan sözde anne babalar konusunda haklısınız.
  • ilk kedimiz hayatımıza girdikten bir süre sonra, eşimden baban diye bahsedince eşim, “sen kendini annesi olarak hissedebilirsin, lütfen benim için babası deme” dedi. anlayışla karşıladım. aradan 10-15 gün ya geçti ya geçmedi ki bir gün baktım “al babacım” diye mama veriyor. ben bir şey demeden gülmeye başladı, “tamam tamam bunun da babasıyım.” dedi. o sıpa da benden çok onun kucağında, kız çocukları babaya düşkün oluyor gerçekten.

    edit: imla
  • ben alıştırdım kendisi anne/baba diye miyavlıyor, biyolojik sorunlarımızı böyle çözdük.
hesabın var mı? giriş yap