• adalet bakanı abdulhamit gül'ın dün verdiği müjde. bakan gül, "hayvanları korumaya ilişkin düzenlemelerde de son aşamaya geldik. kurumlarımızla birkaç aydır yaptığımız çalışmayı nihayete erdirmek üzereyiz. kurumlarımızın da son görüşünü aldıktan sonra bunu kamuoyuyla paylaşıp, meclis'e inşallah sevk edeceğiz. bu yapılan çalışmayla da hayvanları bir 'mal' olarak gören anlayıştan onları da bir 'can' olarak gören anlayışa dönüşecek şekilde bir düzenlemeyi yapacağız inşallah. çünkü 'yaratılanı severiz, yaradan'dan ötürü'. bunların hepsi bizlere emanettir. hayvanlar da insanlara emanettir. kötü muamele, işkence asla kabul edilemez.
    http://www.haberturk.tv/…oren-duzenlemeyi-yapacagiz
  • gozlerimin dolmasina sebep olan sevindirici haber.
  • böylece hayvanlara işkence uygulayan şerefsizler para cezasını bilerek hareket edemeyecek ve en ağır hapis cezası yiyecekler. çok sevindim eğer adalet bakanı sözünde durursa. kedi ve köpeklere hatta diğer hayvanlara işkence yapan pislikler'de azalma olacaktır..
  • hayvanlarla ilgili suçlarda yaptırımların, cezaların yeni kanunla arttırılması sevindirici olsa da kanunların yapımı kadar uygulanması noktasında da kamu görevlilerinden hassasiyet beklenmektedir, uygulaması düzgün yapılmadıktan sonra kanun çıkmış çıkmamış pek de önemi yok.
  • hayvanlara karsi islenen suc kabahatler kanunu kapsaminda degil ceza hukuku kapsaminda degerlendirilecek diyor yani. eskiden bir hayvana zarar verirseniz ki o da sahipliyse kanuna gore adamin malina, arabasina falan zarar vermissiniz gibi ceza aliyordunuz diye biliyorum, yamuluyorsam duzeltiniz.

    boyle kucuk minicik adimlarla ilerlense bile bir gun hayvana eziyet eden, tecavuz eden insanlarin ayni zamanda potansiyel katil, tecavuzcu ve pedofil oldugu da sadece konuyla icli disli olanlarin degil herkesin kabul ettigi bir gercek olacak insallah.

    eger ki yine sokak hayvani ve sahipli hayvan ayrimi olacaksa, dilerim ki sahipsiz olana karsi islenen sucun yaptirimi cok daha fazla olur. ınsanlarin vicdanina emanet yasiyor garibanlar.

    ayrica hayvana karsi siddet sadece sokaktakilere karsi olmuyor. kendi evindeki hayvanina eziyet eden caniler de mevcut. simdilik hayal gibi olsa bile hayvanlarin kayit ve takip islemleri yapilmali. mesela benim uc tane kedim var. evde onlarin bi taraflarini kirsam, ac biraksam, barsaklarini falan desip oldursem kim soracak hesabini? hastalandi, oldu desem kim suphelenecek? oysa benim uzerime bu hayvanlar kayitli olsa, mesela her sene resmi bir klinige/hastaneye goturup muayene ettirmek zorunda olsam, nasil ki cocugun olurse goturup kafana gore gomemiyorsan, resmi bir veteriner hekim tarafindan otopsisi yapildiktan sonra gomebilsem (ozel klinigin raporu bile kabul olmamali zira arkadasimin klinigine goturup meslektas olarak konuyu aramizda kapatabilme ihtimalimiz mevcut olur. digerinde ihtimal azalir), sahibi oldugun hayvani kaydettirmemenin agir para cezasi olsa, bu isin takibini yapan ekiplerin sisteminde benim ismim adresim kayitli olsa ve o yilki kontrolune goturmediysem gelip bana hesap sorsalar hop kardesim nerede bu kedi, diye. veya bu hayvanin hali ne, diye. ya da sokakta kopegini gezdireni polis, zabita vs. cevirse, kopegin kimligini/pasaportunu goster dese. ev alirken veya kiralarken varsa evcil hayvanin kayitlara gecirilmemesi suc olsa, gibi gibi...

    yani sucun yaptirimi olsa da tespiti yapilamadiktan sonra yine adalet saglanmamis olacaktir. mucadeleye devam...
  • adalet bakanının en sonunda adalet namına hizmet etmesi şeklinde çevirilecek başlık. umarım yasamaya geçer.

    bu gibi haberlerin de devamını bekliyoruz.
  • "yaşasın!" diye karşıladığım haber. hayvanlar işkence görmeden, öldürülmeden yaşasın artık.
  • üzerine söyleyeceğim çok şey olan bir konu. şimdilik burası rezerve dursun. ilk fırsatta bizi bekleyen muhtemel gelişmeler ve adalet bakanı yardımcısından bire bir aldığımız bilgileri derli toplu yazacağım.

    edit: konuyla ilgili ilk fırsatta yazma sözü vermiştim. ancak farkında değildim ki bu konuyu derli toplu anlattığım bir yer zaten varmış: şuradan buyrun

    türkiye barolar birliği hayvan hakları kurulundan avukat arkadaşlarımız, hayvanlara adalet derneği ve aydın barosu hayvan hakları komisyonu olarak 26.10.2017 tarihinde (bkz.) adalet bakanı yardımcısı ile görüştük ve kendilerine 4 maddelik bir taslak ilettik. bu taslak ile hedeflenen 5199 sayılı hayvan koruma kanununun şimdilik olduğu gibi bırakılması, sahipli sahipsiz ayrımı olmaksızın hayvanı öldürme, yaralama (kasten ve taksirli), hayvana eziyet ve cinsel saldırı suçları ile hayvanları dövüştürme eylemlerine hapis cezası getirilmesidir. çünkü artık bu düzenleme için çok geç kalındı, toplumsal cinnet kapıda, elimize bir av tüfeği alıp hayvanlara eziyet edenleri öldürmemiz an meselesi. hayvan koruma kanununda mutlaka değişiklik yapılmalı, petshop, kürk, sirk, hayvanat bahçesi vs. yasaklanmalı; ancak yasa yapım süreci o kadar ağır işleyen bir mekanizma ki artık en azından herkesin mutabık olduğu ceza maddelerinin geçmesi sağlanmalı, hayvan haklarının geliştirilmesi ve gerçek bir "hayvan hakları kanunu"nun yapılması için sosyal ve hukuki mücadele devam etmeli. açıkçası metni kaleme kim aldı bilmiyorum, şahsen metne dahil edilmesi gerektiğini düşündüğüm birkaç noktayı da maalesef atlamışlar; ancak metinden son dakikada haberimiz olduğu için üzerinde çalışma imkanımız da olmadı. dünden beri, komisyona iletilen metin bizim bu metin mi diye teyit etmeye çalışıyorum; ancak bu da mümkün olmadı. muhtemelen metin bu bizim verdiğimiz metin. eksiklikleri olsa da hukukçular tarafından hazırlanmış ve ortalıkta gezen taslaklar arasında en iyisi budur. metnin içeriğine ayrıntılarıyla yukarıda ilk verdiğim linkten ulaşabilirsiniz.

    dikkat çekmek istediğim bir nokta da şu: ben yıllardır mecliste, çevre komisyonunda ve orman ve su işleri bakanlığında yapılan her türlü çalışmanın içinde kalmaya çalıştım. siyasetçiler her zaman söz verirler. her şey için her konuda büyük bir rahatlıkla tutmayacakları ve tutmayacaklarını çok iyi bildikleri sözleri verirler. ben bu yasa değişikliğini, mecliste onaylanmış, canlı canlı elime almadan hiçbir açıklamanın gözümde bir önemi yoktur. diyeceğim o ki, rehavete kapılmayın, her fırsatta ve her platformda hayvana şiddete hapis cezası istediğinizi dile getirmeye devam edin. bu değişikliğin gerçekleşmesi için en önemli etken kamuoyu baskısı olacaktır. şehir dışında olduğum için bilgisayarım yanımda değil; ancak dünden beri mesaj kutum ne oluyor ne bitiyor diye sorulan mesajlarla dolup taştığı için bir an önce yazmak istedim. açıkçası bu konuya ilgili bu kadar insan olduğunu bilmek beni çok mutlu etti, var olun valla. telefondan yazmam nedeniyle cümle düşüklüğü, imla hatası vs. varsa affola.
  • metni görmeden konuşmak için erken ancak kamuoyu baskısı sayesinde kazanılmış bir mücadeledir. 4 sene boyunca hiç görmediğim halde geçtiğimiz sene ankara'daki hukuk fakülteleri ve çeşitli kurumlarda 4-5 tane hayvan hakları konferansı verildi. konuyu hem ceza hukuku hem özel hukuk bakımından çok kapsamlı ele alan çalışmalardı. benim denk geldiklerim bunlar, bunun dışında da çalışmalar olmuştur.

    ek olarak şunu belirteyim, (bkz: erzincan ordu evinde kediye işkence eden asker) hadisesinden sonra, kanunda düzenleme olmadığı için işkenceciyi serbest bırakmak zorunda kalan hakim aynı kararında hayvanların sahipli-sahipsiz olarak ayrılmasının önlenmesi için anayasa mahkemesine başvurulmasına da hükmetmişti. bu onurlu insanı da kutluyorum buradan.

    umuyorum iyi bir kanun metni hazırlanır da bu insan onurundan yoksun suçlular hak ettikleri cezayı bulur.

    daha önce bu konuyla ilgili yazdığım yarı hukuki inceleme için: (bkz: öldüresiye dövülen muro için adalet/#67034396)
  • kapsamını ve yaptırımlarını sabırsızlıkla beklediğimiz kanuni değişiklik. kediye işkence eden asker, adli kontrol şartıyla(?) serbest bırakıldıktan sonra; mahkeme kararı bir üst mahkemeye (veya bir yerlere işte) yollamıştı.

    sanırım artık sahipsiz sokak hayvanlarını da koruyucu bazı kanunlarla karşılaşabiliriz.

    en azından hayvanseverler olarak beklentimiz bu yönde.
hesabın var mı? giriş yap