• 7 kitap okudum 8 film izledim bulamadım özellikleri sayalım.

    harry potter

    -şanslı şanslı olmasa ilk kitapta 5 kere ölürdü.
    -ortalama bir zekaya sahip.
    -cesaretli.
    -yakışıklı sayılır.
    -ünlü.
    -seçilmiş kişi.
    -zengin.
    -nüfuslu tanıdıkları var bütün büyücü alemi bu çocuğu koruyor amk.
    -dumbledore ile enseye şaplak göte parmak modunda şifreyi söylüyor giriyor amk.
    -seherbaz başkanlığına geldi önü açık.

    ron weasley

    -fakir.
    -ortalama zekaya sahip.
    -yeteneksiz.
    - oldukça kıskanç(4. kitapta ateş kadehi yüzünden trip yaptı 7. kitapta arkadaşlarını terk etti amk eziği potter ile granger 1 ay çadırda yalnız kaldılar)
    - ölen abisinden kalan şaka dükkanı işletiyor bir sike sahip olamadı yani tam loser.

    hermione granger.

    - alımlı.
    -zehir gibi zekaya sahip.
    -annesi babası özel diş doktoru boru değil dış ülkede en az 15 bin kazanır .
    -arkadaş canlısı kıskançlığı yoktur.
    -kitap delisi kültürlü.
    -mantık ile hareket eder arkadaşı olan 2 salağı idare eder götünü toplar.
    -önü açık her türlü malzeme çıkar bu kızdan.

    evlendi ne oldu
    -ron weasley ile evlendi şaka dükkanı işletiyor o kadar çalışma o kadar kitap o kadar hırs sikindirik şaka dünkkanında kasada oturmak için miydi amk bu ron bu kızın önünü kapadı istikbaline mal oldu.
  • - hermione kitapta o kadar alımlı değil. dişlek bir karakterdir kendisi. filmlere göre daha ukala bu da zaman zaman onu itici kılıyordu tabi.

    - hermione hogwarts'ta 7.senesini bitirip bakanlıkta işe girmiştir. zekası çöpe gitmedi yani.

    - ron satranç konusunda yetenekli, harry'den duyduğu çataldilini konuşarak son kitapta sırlar odası'na girebildi. böylece basiliksin dişini alıp horkuluk yok etme görevine katkıda bulundu. bir hortkuluk yok etti. zümrüdü ankayoldaşlığı ve melez prens'de sağlan quditch performansı sergiledi. diğerleri kadar yetenekli olmayabilir ama bunlara bakıp yeteneksiz olarak görüyorsan sorun var demektir.

    - ron son kitapta septirmenin etkisiyle zayıfladı, hortkuluk onu daha fazla etkiledi. bu sebeple arkadaşlarıyla kavga etti.

    - george ve fred bile zeki ve yetenekli olarak betimlenmelerine rağmen hayalleri olduğu için şaka dükkanı işine giriyorlar. ee fred ölünce de onun yerine ron geliyor. ölen abisinden kalan şaka dükkanını işletmesi oldukça anlamlı ve duygusal bir olay, odunluğa gerek yok.

    - ron'u neden sevdiğini anlamak için de hermione'nin karakterini kavramak lazım. kendisi yıllarca hayvan dükkanında kalan, satılmayan bir kediyi alabilecek ya da kendi köleliklerini benimsemiş ev cinleri'ne yardım etmeyi isteyecek kadar duygusal ve iyi yürekli biri. ron'u küçümseyecek birisi değil. ron da hep geride kalmanın etkisiyle ön plana çıkmak isteyen ve bunun duygusallığını yaşayan biri. kıskanç hareketlerinin altında duygusallık yatıyor. hermione'de bunu görüyor zamanla.

    şu bir gerçek ki ron ve hermione arasında ta ilk kitaptan, çocukluklarından beri farklı bir duygu seli var. çocukken özellikle ilk 3 kitapta daha sık kavga edip, barışıyorlar. çocuksu bir duygu bu. daha sonra kıskançlık ve alınganlık başlıyor 4 ve 5.kitapta. bunlarda ergenimsi oluyor biraz. son iki kitapta ise iş biraz daha duygusallığa ve karmaşıklığa giriyor ve sonunda olgunlukla bitiyor.
  • illa ki bulduğu bir şeyden dolayı onunla oldu diyorsanız; ilgi, iyi bir kalp, tatlı olmasına neden olan bir şapşallık ve hermione'dekinden farklı olan bir zekadır.

    hermione'nin sivrilen yönü zeka, harry'ninki ise cesaret. ron'da sivrilen hiçbir (olumlu) özellik olmadı. en çok vurgulanan yönü, kalabalık ailesinde hissettiği siliklik oldu. ancak bir de olumlu yönlerine bakalım. ron'un cesur olmadığını kim iddia edebilir? her şeyi geçtim, satrancı hatırlayın. zeki olmadığını kim iddia edebilir? evet, hermione gibi kitaplara gömülüp derslerde başarılı olmadı; ama "salaklık" olarak nitelendirilebilecek ne söyledi? hiçbir şey. zeka olarak harry'den bir farkı var mı? kitaplarını onlarca kez okumuş, filmlerini defalarca izlemiş biri olarak zekasının harry'den bir farkı olduğunu düşünmüyorum.

    harry'nin en önemli özelliği cesareti dedik. onu öne geçirecek başka bir özelliği de yok. ron'da ise 2 büyük artı daha var: ilgi ve tatlılık. harry'nin aklı fikri voldemort'taydı-doğal olarak-. bu süreçte başka şeyler düşünene kadar çoktan friend zone'a girmişti bile. oysa ron, hiçbir zaman friend zone'a girmedi. aralarında daima bir çekim vardı ve bu çekim, sonuna kadar korundu.

    tatlılık kısmına gelince, harry hiçbir zaman tatlı bir erkek olmadı. oysa ron'un örümcekten korktuğu anlar, danalar gibi yemek yemeleri, kıskançlıkları bile çok tatlıydı.

    fiziksel özelliklere gelirsek; kitapta üçü de çok güzel ya da yakışıklı olarak tasvir edilmiyor. harry de, ron da sıska olarak tanıtılıyor. burada da filme bakarsak, son filmlerdeki kaslı hallerde bile kimin daha çekici olduğunu anlamak için kadın olmaya gerek yoktur sanıyorum.

    öte yandan, iki kişi arasında bir çekim varsa, başkaca bir neden aramaya gerek olduğunu düşünmüyorum. rowling'in de yazarken bu derece romantik baktığına eminim. sonradan saçmaladı tabi, orası ayrı. şimdiki kafasıyla, bu güzel seriyi asla yazamazdı.
  • (bkz: 25 cm)
  • adeta ateşten bir top olan kızıl saçları, her seferinde ters tepen kırık asası. ahh ron, her kızın ideal erkeği, hermione'nin gözdesi. potter'ı harcadılar, matmazel.
  • 1. hermione aslında güzel değil. filmlerde karakteri emma watson canlandırdığı için yanılgı oluyor. kitaplarda aslında dişlek, saçma sapan bi saçı olan, ukala biri olarak betimlenmişti. gerçi dişlekliğini bi nebze büyüyle düzeltmişti ya neyse.

    2. ron fakir değil. yani artık fakir değil. o şaka dükkanı ne kadar kazandırıyor biliyon mu? piii. ayrıca şaka dükkanına ortak olmadan önce seherbazlık da yaptı.
  • esasında birşey bulmamıştır. harry tararından friendzone'da tutulan kızımız umudu kesip, lan ötekinden bi iş çıkmayacak, yaşım da geldi, konu komşu evlen diye gözümün içine bakıyor, bunun da gideri olma mı acaba diyip hımbıl ron'a alıcı gözüyle bakmaya başlamıştır. eline vur ekmeğini al profilindeki ron da kızımıza, elini sıcak sudan soğuk suya sokturmayacak, kendisini el üstünde tutacak, evinin erkeği çocuklarının babası olacak izlenimini vermiştir. sonuç olarak da, kızımız aşk yok ama efendi,evlenilecek adam yea diyip hımbıl oğlumuzu onaylamış ve ilişkileri başlamıştır.
    (çok mu türk tipi ilişkilere benzettim ne)
    edit: ha bir de (bkz: yakışıklı değil ama sempatik)
  • kendisinde olmayan yönleri tamamlayıp kendisine aşık olmasıdır.

    hermione dişlek, ortalama güzellikte, zeki, kitaplardan başını kaldırmayan, sürekli 'çalışın' diye baskı yapan, zaman zaman derslere ve kurallara düşkünlüğü sebebiyle çekilmez olan bir karakterdir.
    ron da özgüveni düşük, silik, zeki, fedakar, cesur bir karakterdir. ikisinin de iyi yönleri ve kötü yönleri var ve ikisi de birbirleriyle olduklarında iyi yönlerini daha çok öne çıkarabiliyorlar. ve ilk kitapla son kitap arasında her ikisinde de büyük değişimler olmuştur ve bu değişimlerin en büyük sebepleri yine birbirlerine sahip olmalarıdır. kötü yönleri törpüleyip iyi yönleri açığa çıkartmada 3 karakter birbirlerine destek olmuşlardır.

    ron sayesinde hermione sıkıcı ve kurallara bağlı taraflarını azaltıp daha eğlenceli bir karaktere dönüşmüştür. hermione sayesinde ron da özgüvensiz halinden sıyrılıp zekasını ve karakterini açığa çıkartmıştır.

    ayrıca belirtmek isterim ki bu başlığa en yakışan yazar ismi caykasigininduygusalyogunlugu dur ve ron'u savunması insanda tebessüm yaratır.
    düzen: yazar silmiş entry'sini. yazık olmuş.
  • irlandalı ron ile ingiliz hermione'nin aşkının ardında yatan neden büyük olasılıkla milletlerinden dolayıdır, böylesi basit nedenden dolayı bir etkileşim kurduruldu kitaplarda, gerçek yaşamda imkanı yok hermione harry'i başkasına kaptırmazdı, güzel de kız allah'ı var, iyi de anlaşıyorlar, zekaları da denk hem, recipe for happy, stable relationship. daha ne olsun amına koyayım diyoruz da kurgu nihayetinde, illa o ingiliz bebekle kızıl irlandalı bir araya getirilecek.
hesabın var mı? giriş yap