• rollerini harvey keitel, kofte kate winslet, aborijiniler, guru ve dort kangurunun paylastigi 99 yapimi amerikan filmi.

    kate winslet, tohuma kacmakta olan ustune ustluk avusturalyali olan bir kayip kizdir. kankisi monikayla hindistan'a yaptiklari turistik amacli gezi esnasinda tanistigi "baba" adli guruya veresi gelir (bkz: babayi almak). zaten artik ucuncu gozu de cikmistir, ayakta iseyebilmektedir...

    harvey keitel ise "cult exiter" olarak amerika'dan getirtilir. amaci ruth'u (kate) dogru yola sevketmektir. olaylar gelisir, harvey keitel biter...

    tam da bu noktada, filmleri "bakarak" seyreden kisilerin ya da sinema dergilerinin yorumlari faydali olacaktir. nitekim, basta goruntuleri, renkleri, tadlari, kokulari icin seyrettigim film giderek icinden cikilmaz bir hal alir (bence).

    yonetmenligini jane campion, senaryosunu anne & jane campion biraderler yapmis.
  • iron maiden ın din tacirlerine bol bol giydirdiği eğlenceli şarkısı. ı've lived in filth i've lived in sin
    and i still smell cleaner than the shit you're in gibi vurucu sözlere sahiptir.
  • kurtariciyi kim kurtaracak sorusunun filmi. harvey keitel in pembe elbisesi, topuklu ayakkabıları ve makyajıyla kate winslet in pesinden koştuğu sahne mükemmeldir. kimsenin kendinden o kadar da emin olmadığını ve kabuklarının altında gayet kaygan, gayet değişken inançlar, kabuller, kimlikler taşıdığını güzel güzel anlatan film.
  • kate winslet'in vucudunu hoyratca sergiledigi ve tapilasi bir guzellikle arz-i endam ettigi film.
  • harvey keitel karizmayı fena halde yarmış olabilir olmasına ama fena haldede karakterinin üzerindede iyi performans yapmış...
    köfte kate winsletin harvey keitele ''saçlarını nasıl taradığını gördüm` demeside pekala bir performans cümlesi olabilir...
    kate winslette kate winslet gibi oynamış işte.hatta shu an ismini hatılayamadığım daha önceleri çekilmiş fasa iki çocuğuyla gelen tinsel ve dinsel havada takılan bir ingilizi canlandırdığı(filmin adı fas günlüğüde olabilir) filmdeki rolude bu film için iyi bir referans oldu herhalde....filmi çok beğenmemekle beraber zomzomun sinopsisede koptum...
  • doruk noktasında kızın diyecek bir şey bulamadığı için işediği film.
    (bkz: diyecek bir şey bulamadiği için işemek)
  • en eğlenceli kliplerden birine sahip olan iron maiden şarkısı.

    sözleri de şu şekilde:

    believe in me - send no money
    died on the cross, that ain't funny
    but my so called friends they're making me a joke
    they missed out what i said like i never spoke
    they choose what they wanna hear - don't tell a lie
    they just leave out the truth as they're watching you die
    saving your soul by taking your money
    flies around shit, bees around honey

    chorus

    holy smoke holy smoke, plenty bad preachers for
    the devil to stoke
    feed'em in feet first this is no joke
    this is thirsty work making holy smoke
    making holy smoke

    jimmy reptile and all his friends
    say their gonna be with you at the end
    burning records burning books
    holy soldiers, nazi looks
    crocodile smiles, just wait a while
    till the tv queen gets her make-up clean
    i've lived in filth, i've lived in sin
    and i still smell cleaner than the shit you're in

    repeat chorus

    holy smoke - smells good

    they ain't religious but they ain't no fools
    when noah built his cadillac it was cool
    two by two they're still going down
    and the satellite circus just left town
    i think they're strange and when they're dead
    they can have a lincoln for their bed
    friend of the president trick of the tail
    now they ain't got a prayer 100 years in jail

    repeat chorus

    holy smoke - hah
  • klibinde bruce dickinson'un pembe tişörtüyle çiçekler arasında şarkı söylediği iron maiden şarkısı.
  • giriş riff i bana commodore 64 oyun ve demolarının müziklerini hatırlatan, dolayısıyla her dinlediğimde içimi garip bir şekilde ısıtan güzide iron maiden şarkısı.
  • kate winslet insanının lömbür lömbür memelerini fütursuzca sergilediği film. kendisi, uzakdoğu seyahatinde spiritüel aleme bulaşıp modern yaşamından, yuvasından kopan, devamında da tabiri caizse her hıyardan bahsedenin peşine bir avuç tuzla koşan bir genç kızı canlandırmaktadır. harvey keitel denen buruşuk suratlı adam da böyle fantastik kuntastik işlerden anlayan bir nevi cinci hocadır. kızın içinden bu şeytanı çıkartmak için tutulur ama kendisi çıkarmak şöyle dursun başka şeyler sokar. tabii keyt de boş durmaz, harvi kaytel'i acaip ruh hallerine sokar, adamı maymuna çevirir resmen.

    sadece kate ablamızın büyük memeleri, yuvarlak ve yağlı göbeği, kıllı kukusu için bile izlenebilir. cinci hocaya doğru yürürken çiş yaptığı sahne sinema tarihine geçti desek abartmış olur muyuz? oluruz valla...
hesabın var mı? giriş yap