house of sand and fog

• çok acıklı bir film.
  
  annemle, anneannemle izleyesim geldi ki, ağlasınlar. nerdeyse ben bile ağlayacaktım izlerken. allahım, allahım.. kesin seyredilmeli kesin..
• http://www.imdb.com/name/nm0239653/ ve http://www.imdb.com/name/nm1164318/ den görülebileceği gibi in the bedroom ile yakınlıkları bir tesadüf değildir çünkü in the bedroom baba andre dubus, house of sand and fog ise oğul andre dubus'un kitaplarından uyarlanmıştır.
  
  (bkz: entry girmeden once arastirma yapmak)
• izlediğiniz zaman insanın içine küt diye oturuyor....bir süre kendinizi iyi hissetmiyorsunuz ve neden böyle oldu neden böyle olmalı diye düşünüp duruyosunuz...bu sorular aklınızdan bir süre sonra gidiyor ama o içinize oturan filmi her hatırladıkça, her adını duydukça size rahatsızlık veriyor....
• uzun suredir izlemi$ oldugum en ba$arili drama,konusuyla,karakterlerin oyunculuklariyla, kisaca her$eyiyle mukkemmel ve takdire $ayan.nedense film boyunca insan birilerini suclama ihtiyaci icerisinde hissediyor kendisini, ve filmi en ba$a alip olaylari degi$tiresi geliyor.ya$ananlar belki cok gercekci belki insana cok uzak fakat filmdeki ki$ilerle empati kurup onlar hakkinda mantikli bir karara varmak mumkun degil.yan kom$unun dramasini izler gibi izliyor insan filmi ve de onun acisina aglar gibi agliyor.filmin soguk,sisli gri goruntuleriyle olaylar kesinlikle uyumlu,donuk ve agir.
• filmde karakterlerin yaşadığı iç çatışmalar izleyiciye birebir yaşatılmış. her olayda iki ucu boklu değnek durumu var. taraf tutmak mümkün değil, buna bağlı olarak da izlerken ve izledikten sonra büyük bir iç sıkıntısı kalıyor.
• tam anlamıyla suicidal tendencies. muhtelif yerlerinde filmin kendi ötanazi hakkını kullanmasını ister oldum. bir fazla göz yaşı olmadığını düşündüğüm, yerinde ve kararında akıtıldıklarına inandığım sarsan bir film. ben kingsley neymiş öyle..jennifer connelly, her zamankinden, çok iyi ama farksız bence.
• psikolojinizin icine eden, vuran dagitan bir film. icinizde nefret duygusu uyandirmasi da cabasi. izlemeden once bir kere dusunmek lazim.
• gerek konusu gerekse oyuncularıyla dışarıdan çok çekici gelen ancak yönetmeni yüzünden heba olan bir filmdir. konu iyi yakalanmış, keza oyuncu seçimi de başarılı ancak senaryo yazımından çekilen planlara ve ne yazık ki oyuncuların performansına dahi sirayet eden o hollywood havası yüzünden o çok vurucu olduğu bolca dile getirilen sonuna kadar dahi tahammül edemeden yarıda bırakmak durumunda kaldım. senaryo kötü zira sadece hollywood'un değil birçok sinemanın ortak hastalığı olan herşeyi seyircinin gözüne gözüne sokma ısrarı durup durup insanın karşısına çıkıyor. yönetim belki standartlara göre kötü değil ama renk kullanımından çekilen planlara herşey o kadar mekanik, o kadar hollywoodvari ki, ben kingley ve jennifer connely iyi oynamalarına karşın, insan filmin içine girmekte zorlanıyor, daha doğrusu giremiyor.^* halbuki yönetmen konuyu buldum senaryoyu da yazarım diye ısrar etmese ve biraz bağımsız bir ruhla filme yaklaşabilse uzun zamandır yapılmamış sağlamlıkta bir melodram seyredebilirdik.
• etkileyici bir dram.
  
  --- spoiler ---
  bence filmin en onemli eksikligi, delikanli polis kardesimizin filme iyi monte edilememis olmasiydi. jennifer connelly'e olan aski hic de inandirici degildi. oyle olunca, filmin sonlarinda kendini feda edercesine yaptigi sacmalamalari filmle butunlestiremedim. tabii yonetmen tum kitabi filme aktaramayacagi icin, bazi yerlerden fedakarlik etmek zorunda kalmis. polis memuru eleman ile jennifer connelly'nin iliskisini o yuzden yeterince islememis filmde (sevisme sahnelerini ihmal etmemis ama). iranli ailenin drami ise enfes yansitilmis. insan acikcasi onlarin haline cok daha fazla uzuluyor. ayrica batiliyla dogulunun yasam tarzlari ve davranislari arasindaki farklar da cok iyi anlatilmis. guzeller guzeli jennifer connelly ablamiz ise her zamanki gibi loser rolunu cok iyi becermis.
  --- spoiler ---
  
  son not:
  film cok acikli ama bence turk filmi havasinda degil. turk filmlerine benzeyen bir film ornegi olarak:
  (bkz: a walk to remember)
• bahcedeki cimler bicilip, yorgunluk caylari yudumlandiktan sonra ekran karsisina gecilip izlenen; sinematografik yaniyla buyuleyen [dvd'yi yollayan kardesin sukranla anilmasina neden olan] gozyaslarina bogan; sabaha kadar uyutmayan sisli film...