hür fm

• 1993 - 1996 döneminin en kaliteli ve çok yönlü radyo istasyonuydu. haftaiçi gündüz kuşağında ebruli vardı, cenk erdem ikilisinin müebbet muhabbet'i, nurbanu anter'in müzik programları, nalan'ın popüler şarkı listeleri, adını unuttuğum ("one man show" türü performanslarda çıkar arasıra) tiyatro oyuncusu galatasaray taraftarı bir dj'in teatral dinleti - müzik programı, akşamüstü levent ünsal'ın yarışmaları - telefon şakaları, gece kuşağında efe aydan'ın sunduğu "sepet üç sıfırbeş" basketbol muhabbeti, merih akoğul ve bir arkadaşının hazırlayıp sundukları fotoğraf ve sanat ile ilgili bir program, cenk erdem'in nöbetçi büfe'si, can doğan'ın sinekli market'i, levent ünsal'ın sessiz gemisi, (teşekkürler düdüklü tencere) haftasonları rock - heavy metal - new wave ağırlıklı müzikler, pazar geceleri klasik müzik ile ilgili bir program ve yarışma; velhasıl 24 saat dinlenilebilen bir radyoydu ve bu cümleyi bir kez daha yazıyorum hüzünle : tüm güzel şeyler gibi sessiz sedasız ortadan kayboldu... (kaybolmadı, çizgisinden uzaklaştı gerçi ama eski hür fm dinleyicileri için kayıptır artık...)
• bir gece ansızın hürriyet yönetimi tarafından darbe yapılarak yayın politikası değiştirilip, çalışanları kovulmuş ve piyasaya, popüler kültüre uymayı seçerek kendi kendini bitirmiş radyo istasyonu. avangartlığa, marjinalliğe karşı olmanın, sinir olmanın, vasatlaşmayı, bayağılaşmayı, piyasa olmayı bir marifet sanmanın en güzel örneklerinden biridir bu radyo kanalı. bir heavy metal programı sırasında yaşanmıştır bu darbe. zamanın birçok entellektüel, sıradışı şair, müzisyen kişisi birbirinden ilginç ve dinlenesi program yaparken bir anda hepsi yok olmuştur. sonradan yayına başlayan açık radyo da bence hür fm'in karakterini taşımaz fazla. yeşil kablo adlı heavy metal programı ve ayın batısı güneşin doğusu adlı gece yarısından sonra yayınlanan uçuk sohbet programı, şu anda hala bir yerlerde ses kayıtları var mıdır merak ettiğim, en ilginç programlardandı.
• cenk erdem ile tanışmama vesile olan radyo. yıl 1795.
• ozel radyolar arasinda, harbiden cok "ozel" bir yeri olan, doksanli yillarin unutulmaz radyo istasyonu. sisli'de hurriyet'e ait olan bir is haninin cati katinda konuslanmisti. her telden -ama en kalitelisini- calardi. simdi cesitli radyolara, televizyonlara veya kendi hayatinda baska baska yonlere dagilmis sahsina munhasir program yapimcilari vardi. yuksek lisasn tezi yazdigim donemlerde, kelimenin tam anlamiyla 24 saat dinledigim bir radyoydu. bu kadar frekans arasinda hala ikamesi yoktur. olmaz da herhalde. burnumuzda tutuyor iste...
• darbelerin radyosu. aksam yatarken hersey normaldi, sabah kalkinca bir de bakardiniz, darbe olmus. artun unsal yonetimindeki ilk doneminde en sasali donemini yasamis, bir darbenin ardindan serif erol ve hakan celik yonetimine gecmis, benzer bir sasali donem daha yasamis, ancak 3. darbenin ardindan serif erol'u da yitirerek hakan celik yonetimine kalmis ve cokus donemine girmis olan radyo. bugunku acik radyo'nun atasidir. hurriyet ve milliyet'in birlesmesi en cok bu radyoya zarar vermistir. yonetimin agirligi milliyette olunca, onlarin radyosu olan radyo kulupten (simdiki radyo d) bir takim hasaratlar hur fm'e gelmisler ve program zicmislardi. radyonunda agzina zicmislardi. serif'in yaptigi "eve donus" cok keyifli bir programdi.
• kafama can dogan'in sinekli market'iyle kazinmi$ radyo istasyonu. bir ara cenk erdem, barbaros devecioglu ve ozgunay unal falan da vardi. (bkz: levent unsal)
• sakarya'da okurken 92.1 frekansından dinlediğimiz en güzel radyoydu, en güzel şarkıları çalar, djleri kaliteli müzikler dinletir. insan dinlemeye başladı mı kesinlikle bırakamıyor, üniversite yıllarında sabahlara kadar yatakta dinlerdik. şu an sakarya'da değilim ama internet üzerinden bu güzel radyoyu hala dinlemekteyim.
  
  http://www.hurfm.com/
  
  hemen dinlemek için;
  http://www.hurfm.com/player.asp
• radyoculuğu öğrendiğim okulum... long play adlı ilk radyo programımı orada hazırlamıştım
  (bkz: radio gaga)
• genel yayın yönetmenliğine fatih altaylı'nın gelişiyle birlikte birçok programcısı tasviye olan nefis bir radyoydu bu. fatih altaylı geldikten sonra şu anki virgin radyo tadında um tıs up ıs şeklinde müzikler çaldı durdu..
• sırf bu adamlarla telefonda konuşabilmek için gariban öğrenci evine telefon almıştık. cenk ve erdem'i ertesi gün okulda anlatacağım diye yanımdan herkes kaçardı. bir gün de barboyu "abi kız beni terketti" diye aramıştım, yerden yere vurmuştu beni allahsız.
  güzelim radyo, gelmedi bir daha da öylesi..
  
  (bkz: biz mi büyüdük yoksa)