• istanbul ticaret odası yeni başkanı.
  • istanbul ticaret odasının 2005-2008 yılları arasında yönetim kurulu başkan yardımcılığını, 2008-2013 yılları arasında ise meclis başkanlığını yapmışken, gün itibariyle yönetim kurulu başkanlığına seçilmiştir.
    kendisi aynı zamanda ak parti’nin kurucuları arasındadır.
  • vahap munyar'in bugünkü köşesinde yazanlara göre;

    17 araliktaki olaylar sonrası ekonominin 7 şiddetinde deprem ile sarsıldığını söylemiş kendisi...

    yedi şiddetinde deprem ile sarsıldıysa iyi, yedi şiddetinde deprem dediğin çok çok iyi yapılmış büyük yapılarda önemsiz hasar demektir, pek de büyütülmeyecek bir depremdir.

    zannedersem kendisi deprem şiddeti ile büyüklüğünü ayırt edemeyenlerden olacak, yoksa verdiği örnek iyi de birimler tutmamış,

    zira ekonomiden çok anlamayanların ama az buçuk matematiği olanların bile gördüğü, 17 aralık sonrası en az yedi büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldığı ekonominin...

    ne bina kaldı sağlam, ne demiryolu...

    gerçi nihayetinde kendisinin de dediği gibi; türkiye bunu da atlatır da atlatmasına,

    hesabı kim ödeyecek o belli değil
  • yeditepe gayrimenkul yatırım a.ş.yi kurmuş kişi.

    detayları
  • istanbul ticaret odasının akp'li başkanı.

    yaklaşık on gün önce hürriyet gazetesine verdiği röportajda '' akp-chp koalisyonun ülke için çok yararlı olacağını, iş dünyasını olarak bunu destekleyeceklerini '' söylemişken, bugün sabah gazetesine vermiş olduğu röportajda '' koalisyon gömleği millete uymuyor'' demiştir. ne oldu da on gün içinde kendisinin fikri değişti acaba ? reis erken seçim istediğini açıklayınca, kendisi de çark etti. akp'li olupta kendine ait bir dünya görüşü olan, lidere biat etmeyen, liderin değil de milli menfaatlerin önemini gözeten bir tek insan evladı görsem dişimi kıracağım. siyasetçisinden tut iş adamına kadar alayı korkak, omurgasız ve ilkesizdir. zavallı bu adamlar, başka bir şey değiller.
  • 2.7 tl'den dolar almak istediğini duyurmuş olan iş adamı.
  • ito başkanı.

    tam bir basiretsiz tüccar.

    zamanında risk alıp, daha fazla kâr elde etme güdüsüyle döviz cinsinden borçlanmış.

    "bıldırki hurmalar gelir götünü tırmalar" felsefesiyle hareket etmemiş.

    zamanında bayraktarlığını ve yalakalığını yaptığı politikaların sonucunu daha basiretli ve idrakli duruş sergilemediği için banzer durumdaki diğer yatırımcılarla birlikte çekecek gibi.

    şimdi de ortaya çıkıp "devlet bize ucuz döviz satsın" diye ağlıyor.

    dövizin piyasa fiyatıyla (3,0) sana satılmasını istediğin fiyat (2,7) arasındaki farkı (0,3) kim karşılayacak? uzaylılar mı?

    alenen çıkıp ortaya halkın vergisini çıkarın, aldığımız risklerden ötürü bizim cebimize koyun diyor ve bu adam hala ito başkanlığı yapmaya devam edebiliyor.
  • an itibari ile bloomberght'de başkanlığı övmekten bir hal olmuştur. en son ohal'i övüyor. güvence oluşturuyormuş.

    edit: devran dönsün ilk bunlar satar akp'yi, rezil adamlar.
  • "bizim insanımız açıkçası ekonomik refahın yükselmesi ile daha rahat hangi işleri yapabilirse ona yöneldi. iğneyi bir kendimize batıralım. daha çabuk kâr etmek için ne yapılır, ithal ederiz... evde baktım çengelli iğne bile çin malı. bizim çengelli iğne bile üretemezken üretir hale geldikten sonra onu ithal etmeye başlamamızın tek sebebi ekonomik refahımızın yükselmesi. rahat para kazanalım dedik ama çok da düşünmedik bunun ne getireceğini. uzakdoğu'ya karşı verdiğimiz ticaret açığı günden güne büyümeye başladı. bir zamanlar gün doğmadan evden çıkar, batmadan eve girmezdik, cumartesileri çalışırdık. biz tembelleştik." [kaynak]

    sayın çağlar,

    insanların gün doğmadan evden çıkıp, gün batmadan eve girmemesi ve cumartesileri de çalışması kendine ve ailesine zaman ayıramamasına sebep olur. ruhsuzlaşır, robotlaşır. organik iş makinesine dönüşür.

    bir de sanki bunlar çok eskiden yaşanmış da artık yaşanmıyor gibi konuşmuşsunuz. mavi yakalı çalışanları bilemiyorum ama çoğu beyaz yakalı sizin artık çalışılmadığını sandığınız bu düzende çalışıyor. haftaiçi ekstra mesai yapıyor. cumartesi işe gitmek normalmiş gibi işe gidiyor. bazen pazar günleri bile işe gidiyor. yaptığı ekstra çalışmalara, çalışma süresi kadar ödenmesi bir yana, sembolik ödeme bile yapılmıyor.

    bir kez geldiği dünyada, bir kez yaşadığı gençliğinde, bir başkasının daha çok kazanması için aslında hiç istemese de ekonomik zorluklardan dolayı kendinden fedakarlık ediyor.

    ekonomik kalkınma insanlar güneş doğmadan evden çıkıp, güneş batmadan eve girmemezlik etmeyeceği ve cumartesi günleri de çalışacağı bir düzende olacaksa hiç olmasın.

    yeni nesil çalışanlarda yavaş yavaş bu bilinç oluşuyor. umulur ki daha da artsın.
  • an itibariyle vefat haberi açıklandı.
hesabın var mı? giriş yap