• biz şimdi darbeyi engelledik ve ülkeyi geriye gitmekten mi kurtardık?
  • idam cezasının türk hukuk sistemine yeniden alınmasının kısa vadedeki sonuçlarını öncelikle değerlendirmek ve tehlikeleri göstermek isterim.

    1- idam cezası hali hazırda tutuklanmış olan fetö darbecilerine uygulanamaz. bunun sebebi ceza hukukunda suç ve cezanın kanuniliği ilkesinin bir dayanağı olan ceza kanunlarının geriye yürütülmesi yasağıdır. bu yasak hukuk sisteminin en önemli ilkelerinden biridir. ihlal edilmesi hukuk güvenliğini tamamen ortadan kaldırır ki uzun vadede ülke olarak bunun altından kalkamayız.

    bir kere en başta bunu uygulayabilmek için anayasa ve yasayı değiştirmek gerekir (ki allah korusun, bu madde anayasanın en önemli maddelerinden birisidir ve eğer yapılırsa yeni anayasada da mutlaka bulunması gerekir. öyle ki son dönem osmanlı anayasalarında dahi vardır. çünkü olmaması suç ve cezada keyfiyet doğurur) eğer bu da yapılmazsa, anayasal düzene ihanet eden suçluları cezalandırmak için anayasa delinmiş okur (ki bu en saçma durum olur). (bkz: t.c. anayasası m.38; tck m.7/2)

    2- bunun meclis'te görüşülmesi dahi, iadesini istediğimiz başta feto olmak üzere, yunanistan'a kaçan darbecilerin ve benzerlerinin iadesini imkansız hale getirebilir.

    bunun sebebi bizim de tarafı olduğumuz suçluların iadesi konusunu düzenleyen uluslarası antlaşmalardır. gerek toplu gerekse karşılıklı antlaşmalarda suçluların iadesini engelleyen sebeplerden birisi de suçlunun idam cezasına çarptırılma olasılığıdır.

    şimdi bu iadesi istenen darbeciler ve bunların ele başı feto, idam edilecekleri gerekçesiyle iadelerinin engellenmesini isteyebilirler. bu durumda ise başta yunanistan olmak üzere (ab'nin iade antlaşması çok açık) ve belki gülen'in bulunduğu abd (abd ile yapılan iade antlaşmasınında bu hüküm olmayabilir. neticede orada bazı eyaletlerde idam cezası mevcut) isteseler dahi suçluları iade edemeyecek durumda kalabilirler.

    bu durumda bu suçluları cezasız kalması sorunu karşımıza çıkacaktır.

    edit: geriye yürüme yasağı anayasa ve yasa maddeleri ve bir takım görüşler eklendi
  • anlam veremiyorum.
    hukuk geriye işlemez.

    yani idam cezası gelse dahi, ceza ancak o tarihten sonra gerçekleştirilen suçlar için geçerlidir.

    örneğin bugün "ülkede içki içen herkes 2 yıl hapis yatacaktır" diye bir kanun çıksa, bugünden önce içki içen herkesi tutuklayacaklar mı?

    hukuki olarak tartışılmaması dahi gereken bir konu.

    gaz alma diyelim.

    edit: susamli cubuk'un uyarısı üzerine anlatım bozukluğu giderildi.
  • rte'nin açıkca 'darbe olmadan da geri gideriz' demeci.
  • ceza kanunlarının geriye yürüme yasağı malum. idam yasalaşsa dahi mevcut darbeci faillere uygulanamaz.

    diğer taraftan hali hazırda idam cezası var olmuş olsa idi, ergenekon ve balyoz sanıklarının bir çoğunun idam edilebileceği gerçeğini unutmamak lazım. bugün darbe yapmaya teşebbüs edip en ağır cezayı hak eden faillerin yanında masum olabilecek ve onun ayrımını yapamayacak bir hukuk sistemi mevcut.

    türkiye idam cezasını uygulayabilecek bağımsız,tarafsız ve güvenilir hukuk sistemine ve olgunluğuna sahip değil. insan hayatının telafisi yok. değerlendirmeler buna göre yapılmalı.
  • hayirlisi olsun denilesi aciklama. o degil de hala geriye yonelik uygunlamayacagina dair hukuki gerekceler gosteren naif arkadaslar var. surada evrensel hukuk degil turk hukukuna dair yapilan tecavuzleri yazsam cilt cilt kitap olur. ne olur ne olmaz cok kafanizi yormayin. yeni turkiyede hersey cok basit. rte isterse bir sekilde olur. hatta bu durum zaten akplilerin ve rtenin gurur duydugu birsey. hukuk mukuk bunlar onem arzeden seyler degil artik...
  • doğru yorumlarsak eğer ''idam cezasına erdoğan tamam derse meclisten geçebilir ancak''ı içinde gizleyen açıklamadır. ben tamamım top sizde diyor yani.
  • 15 temmuz darbe girişimi başlığı altında tartışılması aşırı derecede saçma olan recep tayyip erdoğan'ın cnn international'a verdiği açıklama.

    daha önce söylendiği gibi hukuk geriye işlemez.

    daha önce abdullah gül 'ün de belirttiği gibi türkiye ne bir güney amerika ülkesidir, ne de bir afrika ülkesidir.

    cumhurbaşkanı bu açıklamayla popülist davranmaktadır. eğer yasa geçerse türkiye uluslararası toplumda yalnızlaşacaktır. bunu mogherini'nin açıklamasından net bir biçimde anlayabiliriz.

    insanların idam istemesi haklıdır tepelerine bomba yağdıran üzerlerine ateş açan insanların elebaşlarının idamını istemek oldukça ilkel ve haklı bir tutumdur.(bkz: state of nature) fakat ülkenin yönetici kademesi bu noktada aklıselim davranmak zorundadır. bir devletin var olduğunu göstermek devlet yöneticisinin görevidir.

    devleti yok etmek isteyen zihniyeti devletin kurallarını yok ederek infaz etmek yanlıştır.

    idam yasası kabul edilirse genel-geçer bir yasa olacaktır ve bu durumun 15 temmuz darbesi başlığı altında tartışılması sadece vizyonumuzu küçültmeye yarar.

    ayrıca idam cezasının geçerliliğini düşünürken albert camus'nün ölüm cezası üzerine düşünceler adlı kitabının da okunması gerektiğini tavsiye edebilirim.
  • şöyle bir yeni türkiye hayal edenlerin aradığı fırsatı bulması.

    erdoğan'ın açıklaması ateş olmayan yerden dumanın tütmeyeceğini hatırlatıyor. ok yaydan çıkmış, kimi vurursa artık.
  • başta görüşlerimi bildirmek istiyorum. idam cezasını kesinlikle desteklemiyorum. bir insanın işlediği suç ne olursa olsun, ölümü başka bir insanın vicdanına, kararına bağlı olmamalı.

    ikinci olarak şunu belirtmek isterim ki, kimse kimseyi kandırmasın, bu bir darbe girişimi değildi. 60 ve 80 darbeleri anayasal sınırlar içinde, tsk'nın cumhuriyeti koruma vazifesini belirten madde kapsamında gerçekleştirilmiştir. doğruluğunu asla savunmuyorum fakat bir suç olduğunu da söyleyemem. 15 temmuz gecesi ne yaşadığımıza gelince bununla ilgili iki ihtimal var; erdoğan'ın fethullah'ı kökten çürütmek için yaptığı bir oyun veya erdoğan'a karşı yapılmış bir terör eylemi. hükümetten hiçkimsenin burnunun dahi kanamadığı göz önünde bulundurulursa ilki daha kuvvetli bir ihtimal.

    eğer gerçekten milletçe oyuna geldiysek zamanında desteğini alarak bugüne geldiği cemaati işine gelmeyince yok etmek için vatan hainliğinden daha iyi bir kılıf bulunamazdı. ha oyun değil gerçekten bir terör eylemi ise, teröristlerin babası imralı'da senelerdir beyler gibi yaşıyor ve günümüzde kendisinden, hem de meclis üyeleri tarafından, 'sayın' diye bahsediliyor. bu ne perhiz ne lahana turşusu değil mi?

    son olarak da bir merakımdan bahsetmek istiyorum. bugüne kadar terör başta olmak üzere tecavüzden vahşice işlenmiş cinayetlere varan türlü türlü suçlar gördük millet olarak. peki idam cezasının meclis'te konuşulması, erdoğan'ın da aklını cezbetmesi için illa koltuğunun sallanması mı gerekiyordu?!..
hesabın var mı? giriş yap