• ilgiyi ayıca istemek diyebileceğimiz bir durum var, başlığını açamadığımdan buraya yazıyorum. şimdi yakın zamanda vefat ettiği için ismini veremediğim, ama yaşarken sık sık referans verdiğim bir popçu abi var. popçu derken çok da büyük isim değildi bir popçu olarak. ama bir şekilde büyük isim olmayı başardı. öyle bir abi var, bunun bir videosunu izledim geçende, orada ilgiyi ayıca istemek talep etmek eylemini en net şekilde gördüm. videoyu tarif edeyim:

    80'lerden bir yılbaşı videosu. programı hazırlayan yapımcı az kanallı dönemin trt işi buyurganlığı ile demiş ki: bu yılbaşı özel programına katılan her sanatçı her daim ekranda görünsün, hem onların yüzü için iyi (sonuçta ekranda kaldığın süre boyunca bedava tv'den zaman kazanmış oluyorsun) hem de biz program sırasında sanatçıları ayrı ayrı ağırlayıp masraf etmek zorunda kalmayız. hepsi bir arada gözümüzün önünde olur, biz de karadeniz türkücüsünden anadolu rakçısına, düz tsmciden, türk halk müziği sanatçısına geniş bir sklayı bir arada birbirinin müziğini dinlemek mecburiyetinde bırakır, acı çekerlerkenki ifadelerine bakar 31 çekeriz demiş olabilirler. neyse, yüzünü göstermek için götünü yırtmaya hazır herkes kafadan geliyor, ama bunlardan bağımsız olarak adeten ve hörmeten çağırılan, aslen sahne sanatçısı olarak bilinen ama şovmenliği fıkra okumaktan öteye gitmeyen düz sıkılgan adamlar da bir arada kös kös oturuyorlar. biz de izliyoruz. işte bu videoda her şarkının başından itibaren abartılı hareketler ve ortamın abisi tavırlarıyla dikkati üstüne kementle yerde sürüye sürüye çeken adam, bu bahsedemediğim rahmetli olan. onu ve onunla en alakası olmayan sessiz sakin adama dikkat kesilip izledikten sonra bu farkı yazmak aklıma geldi.

    ilgiyi ayı gibi çekme rahatlığı her zaman çiğlik, ahlaken zayıflık, müptezellik, terbiyesizlikle değil de profesyonellikle ilgili gibi orada. çünkü ortam profesyonel. eğlence meğlence gibi görünüyor ama podyum'a çıkmak durumunda kalmış herkes aslında birbirine rakip, o yüzden herkes birbirine kıl. ağır samimiyetsizlikler söz konusu. bazıları da (hatta çoğunluğu) gerçekten de ilgiyi sadece kendi üzerinde tutmak istiyor. kaçınılmaz olarak yaşanan iğrenç ilgi çekme savaşının içinde herkesi sürklase edip kendini göstermeyi bilen birisinin büyümesinden doğal ne olabilir? yani ilgi istemek sadece ilgi manyaklığı tipi psikolojik bir zaaf ya da yetersizliğe referans vermek zorunda değil pek, aksine ilgiyi çekmek için müthiş bir planlılık ve agresif pazarlama kafası gerekiyor. o da niye gerekiyor? çünkü bazı mesleklerde saf ilgi manasına gelen ilginçlik senin sermayen. eğer onun üzerinden değer ve para üretebiliyorsan, ilgiyi artırdıkça daha iyi kazanmış, daha fazla yatırım imkanı yaratmış oluyorsun. onun ayırdına varacak girişimci ve tüccar bir kafan da varsa zaten tüm kariyeri boyunca tek şarkı ile bilindiği halde bir şekilde eğlence dünyasının büyük patronu olabiliyorsun. e öyle olunca ilgi çekmeye çalışmak için bir iştir, ekmeğini kazandığın her iş gibi kutsaldır diyemez miyiz?
  • ilgi çekici bir gorunusunuz yoksa (güzel sırın yakışıklı ...) varlığınızı farkettirmeye yarayan yöntemler butunudur. zekanızda tipiniz gibiyse fazla kasmamak gerekir. 50-60 yıl bir şeylerle meşgul olup olunmelidir yada köprüden atlanmalidir.
    (bkz: yine kaybettik dedim)
  • (bkz: kuvalak)
    ya da
    (bkz: kovalak)
  • kendisiyle ilgilenilmeyen çocukların işi. o çocuklar büyüyünce, yalnız büyüdüklerinden ötürü güçlü ve yaratıcı, ilgi eksikliğinden ötürü örtük yada açıktan ilgi manyağı olur. her şeyin örtüğü gizlisi daha güçlü tabi, iyiyse daha iyi, iyi değilse feci, yokedici.
  • insanoğlu hayatının her evresinde bu süreçten geçmiştir bence. küçükken yapılan şımarıklıklar, ağlama krizleri, oyuncakları fırlatmalar...ergenlikte kolları bağlayıp çiçek olmalar, kapı çarpmalar, kimse beni sevmiyor, hayatımı mahvediyorsun kelimelerini böğürmeler.. büyüyünce ise kaprisler, tafralar afralar.. insan hayatını zorlaştırmak ve entrika oluşturmak için oldukça çabalıyor. ilginç bir sistem işte..kimse kabul etmese de mutlaka hayatının bir döneminde bu evreden geçmiştir eminim.
  • ilgisizlik ten kaynaklanir.
  • kişi nasıl bir ilgi istediğini belirlemeli ha yok nasıl olursa olsun da ilgilenilsin durumunda olunabilir ki yazıktır bu insana ilgilenin ne diye burnunuzu eğip büküyorsunuz. ilgilenmek ünlü bilge bilge-yi kalbur-üst'ün de salık verdiği gibi insanlığın erdemlerindendir. "yoldan geçenle ilgilenin ilgilenilmek istenenle ilgilenin ki o en muhtaç olandır tanrı da sizin ilginize layık olmaya çalışacaktır. "
  • ben merkezcilikten kaynaklanır çoğu zaman. ve çoğu insanda da vardır. şöyle bir düşününce çok da matah şeyler değiliz sanki.
hesabın var mı? giriş yap