• insan hayatının belli bir döneminde yer etmiş veya ilelebet yer edecek olan, kâh sövdüren kâh yutkunduran, kullanım amaçları insanları üzmeyecek nesnelerdir. kimisi için üzerine basılmış kola kutusuyken, kimisi için paket lastiği olabilir.

    izmirli olmamama rağmen benim nemesis'im izbandır. duyduğum, okuduğum anda tüylerim ürperir, vücuduma bir sıcaklık yayılır.

    "napıyosun, izban'a yürürken bir arayayım dedim" diyen arkadaşa "sikerim izban'ını da seni de köt lalesi, arama bir daha beni izban yakınından" diye kalp kırdırtır.
  • kılları yassılaşmış diş fırçası neden içimi burkuyor? eskidiğinde yenisinin alınması bütçeye ağır bir külfet mi getiriyor? neden sanki ağız ve diş sağlığı iyi eğitim görmüş, kazancı türkiye ortalamasının üstündeki insanlara yönelikmiş gib geliyor bana? neden kılları yassılaşmış diş fırçası içimde uyuyan bir kederi uyandırıyor ve neden çaresizlik ve boş vermişlikle özdeşleştiriyorum?
  • ilkokul evresinde tuttuğumuz bol bol "sepet sepet yumurta" manileri içeren hatıra defteri ve ekürisi olan salak günlük.

    yakın zamana kadar açıp güle güle keyifle okuduğum şeyler açmaya korktuğum boyuta geldi... kimsenin arkadaşı ölmesin sözlük hele hele çocukluk arkadaşı hiç ölmesin sonra insanın çocukluğu acıyor.
  • speedo speedsocket gözlük. şu arkadaş.

    artık üretilmiyor. hatta satılmıyor bile... ne kadar sevdiğimi üşenmeyip yazmışım zamanında (bkz: #67675601).

    çok fazla şey için "o, o zamandı" dediğinde ve bunlar git gide biriktiğinde kim olduğun yavaş yavaş silinmeye başlıyor lan. yaşlanırken az az siliniyorsun zamandan. seni sen yapan şeyler yok oluyor. onlar yok olduğu için sen de yok oluyorsun. yaşlanmaya sen dirensen bile senin bıraktığın izler direnemiyor.

    öyle...
hesabın var mı? giriş yap