• en önemli kuralı şudur: sevdigin mesleği yap. işini sevmiyorsan bırak ve sevebileceğin bir iş bul kendine.
    * gün içerisinde ne kadar arazi olursan ol, i$e asla ama asla geç kalma ve i$ten asla ama asla ilk cıkan da sen olma.
    * işini ne kadar iyi yaparsan yap mutlaka etrafında seni çekemeyenler olacaktır. ilk ba$larda yüzüne güleceklerdir, sakın kahramanlık yapma, kimseyi kar$ına alma.
    *ne olursa olsun, yerden göge kadar haklı da olsan, yönetim kadrosundan birine topluluk içinde hoşuna gitmeyecek davranı$larda bulunma.
    *dünyanın en mükemmel çalı$anı sen degilsin, her işe elinde tuz ile atlama. sadece yanındakilerle iyi geçin. ortaya nifak tohumlari ekme yeter.
    * herzaman $ık giyin, elin yüzün düzgün olsun. .

    * torpille gelenlere sinir oldugunu asla belli etme. ya da belli et için rahat edecekse. nasılsa bir işe yaramayacak.
    * herşeyi akı$ına bırak. gereksiz yere strese girmekten çekin. işin tadını cıkarmaya bak
    * i$yerinde yeniysen seni başkaları ile * mukayese edeceklerdir. senden daha fazla çalıştıgını ve i$inde çok iyi oldugunu söyleyeceklerdir. sakın inanma senden önceki muhtemelen hiçbir i$e yaramayan salağın tekidir . gidişine çok sevinmişlerdir ama seni de gaza getirmekten çekinmezler. sakın benim için de iyi dü$ünsünler diye kendini hırpalama. bildigin i$ini yap.
  • bilmediğini asla çaktırma ama biliyormuş gibi de yapma. öyle bir çizgi ki kıldan ince kılıçtan keskin.
  • iş arkadaşın fotokopi makinası gibidir.
    sadece işteyken seninledir. beraber iş yaparsınız. ona ne verirsen çoğaltıp yayma özelliğine de sahip üstelik.
    onu eve götürmezsin. çıkışta fotokopi makinası ile kahve de içmezsin. fotokopi makinasıyla dertleşmen, sırlarını ona anlatman kadar gereksiz ve saçma bir eylem daha yoktur. evet fotokopi makinasız o ofiste işler böyle rahat/pratik olmayacak. fakat bu onu sevmen gerektiği anlamına da gelmiyor. hatta sen fotokopi makinasını sevebilirsin tamam ama bil ki o sessiz kalacak ve aslında senin onu sevdiğin gibi sevmeyecek.
    fotokopi makinası gibi, iş arkadaşın da sadece işteyken arkadaşın. bir kere senin değil, işverenin malı!
  • artık sözlükte yazılıdır.

    iş dünyasının bütün heyecanını, esrarını, gizemini kaçırdınız lan.

    yarın istifa edicem.
  • üstünüzü asla toplu bir ortamda eleştirmeyin. o top gider yetiştirir.
  • erken gelen çayı demler. (bkz: öğretmenler odası)
  • kritik bir konuda hata yaptığında panik bir sekilde sağa sola koşturup ortalığı telaşa verme, iş hayatındaki başarının önemli bir kısmını böyle durumlarda takındığın tavır oluşturur..kısacası her daim soğukkanlı ol, olamasan bile öyle görünmeye çalış..
  • telefon çalar çalmaz açmamak. azıcık çalmasını bekleyin karizma yapın.

    biz ki sikik yaşamın beyaz yakalı oç'larıyız.
  • aslinda sanilanin aksine cok basit ve az olan kuralladir.

    *sadece isinizle ilgilenin.
    *kendi isinizde surekli kendinizi gelistirmeye bakin. yaptiginiz isin hakkini verin.
    *kendinizi surekli birileriyle kiyaslamayin. ne yaptiginiz is miktarini, isin niteligini ne de aldiginiz parayi. sadece kendi isinize bakin.
    *isyerinden birileriyle cok cok ciddi degilse duygusal seyler yasamayin. is yerinden kimseyle de yatmayin.
    *bunlari yaptiktan sonra kimsenin onunde ezilip bukulmeyin. yalakalik gapmayin patronmus mudurmus tirsmayin her zaman hakkinizi arayin.
    *unutmadan en onemlisi kimsenin dedikodusunu yapmayin. ve de is arkadasindan dost olmaz bunu aklinizdan cikartmayin. (aslinda hepsi 1. madde ama yine de acik acik yazayim dedim)

    *bitti...
hesabın var mı? giriş yap