• şişli belediye başkanı hayri inönü, mustafa sarıgül döneminde belediye meclisi üyesi sıfatıyla kendisinin de altında imzası bulunan karara; bu meslek yüksekokuluna şimdiki değeri 300 milyon dolar olduğunu belirttiği çok parçalı bina ve gayrimenkulleri 30 yıllığına bir (1) lira karşılığında devrinin iptaline karşı başlattığı "savaş"ın ilk etabını, partisinin ve akp'nin meclis üyelerinin oylarıyla kaybetmiş.
    haberi burada:`:http://www.radikal.com.tr/…-chp-koalisyonu-1494870/`
    *
    halbuki, oralarda sarıgül üniversitesi yükselecekti, belki de..
  • evime yakın olduğu için yazdığım radyoterapi bölümünü tam burslu olarak kazandığım üniversite.

    önlisans programlarına sahip olmasına rağmen, türkiye'de sadece 7 bağımsız meslek yüksekokuluna verilen üniversite statüsüne sahip olduğunu belirtmeliyim. okul binasını beğenmeyenler olabilir, lakin binanın kullanışsızlılığı eğitimin kötü olduğu anlamına gelmiyor takdir edersiniz ki. ülkenin en iyi üniversitelerinde ne kadar içi boş eğitim veren bölümler olduğunu ve sırf okulun adı sanı biliniyor diye sınavlarda tercih edildiğini hepimiz biliyoruz.

    üniversite'nin kuruluş aşamasını araştırdım. kurucu müdürü prof.dr. aynur aydın. tümbiad yönetim kurulu üyeliği yapmış, aynı zamanda istanbul üniversitesi orman fakültesi öğretim görevlisi, tema vakfı yönetim kurulu üyeliği de yapmış bir isim. üniversitenin şu an ki müdürü doç.dr. cihan erdönmez. her ikisi de akademik ve istanbul üniversitesi ile hem eğitim hem akademik anlamda zamanında bağlantılı olan isimler.

    önceleri sadece evime yakın olduğu için tercih ettiğim bu kurumda aldığım eğitimi, şimdiye kadar biri açık, 2'si örgün olarak aldığım diğer eğitimlerle karşılaştırdığımda daha önde olduğunu söyleyebilirim. biyoloji bölümü olarak ülkemizin en iyi okullarından biri sayılan uludağ üniversitesi'nden mezun olmama rağmen ezbere dayalı bir zihniyetin kurbanı olduğumu itiraf etmeliyim. devlet ya da vakıf üniversitesi'de olsa birçok yüksek öğrenim kurumunun hala ezberci zihniyetten kurtulamadığını diğer mezun arkadaşlar ve hali hazırda üniversite öğrencisi olanlar da onaylayacaktır.

    radyoterapi; yaşadığımız dönemin hastalığı sayılabilecek, kanser tedavisinde kullanılan iyonlaştırıcı radyasyonun hastalara uygulanmasını sağlayan teknisyenleri yetiştiren bir bölüm. diğer sağlık bölümlerinde de olduğu gibi, bu bölüm mezunlarının da yapacağı en ufak bir hatayı maalesef toprak örtüyor. dolayısıyla teoride ve pratikte en iyi eğitimi alabilmek sağlık bölümleri için çok önemli.

    okuduğum bölüm ile ilgili konuşacak olursam diğer üniversitelerle kıyaslandığında daha efektif bir eğitim aldığımızı söyleyebilirim. programın öğretim görevlileri her birimizle birebir ilgilenmekte ve hem özel hem de okulla ilgili problemlerimizi çözümlememizde adeta önderlik etmektedir. normalde 2. sınıfta yapılacak stajlar, bu okulda 1. sınıfta yapılmakta böylelikle 2. sınıfta mesleki uygulama derslerindeki başarı oranı artmaktadır.

    bir insana araba sürmeyi tarif ederek araba kullanmayı öğretemezsiniz. direksiyon başına oturtmanız gerekir. sağlık bölümleri'nde de ne kadar çok uygulama yaparsanız o kadar çok öğrenir ve uzmanlaşırsınız. bunun için okulumuzda bir uygulama laboratuarı mevcut. bu laboratuarda ne var diye merak edenler için;

    1) anatomi bilgilerin tekrarı için çift cinsiyetli gövde maketi

    2) baş / boyun sabitleme için termoplastik maske uygulama/ yapım bölümü

    3) yine akciğer ve meme ca’ lı hastalarda sabitleme çalışması için vakumlu yatak uygulaması

    4) yine akciğer ve meme ca’ lı hastalarda sabitleme çalışması için t-bar

    5) damar yolu i.v. uygulaması yapabilmeniz için ı.v. enjeksiyon kolu

    6) son olarak içinde 5 demo hastası barındıran varian lineer accelerator simülasyon cihazı

    belki de en önemli şey simülatör ve termoplastik maske yapımı. radyoterapi teknikerleri için olmazsa olmaz olan hastayı doğru pozisyonlama, o pozisyonda ışınlama süresi boyunca sabit tutma ve doğru ışınlama ile ilgili bu okul öğrencilerini, araba kullanmayı tarif etmek yerine direksiyon başına oturtuyor.

    her dönemin kendine göre gereksinimleri var. 50'li yıllarda dünya kaynakları ile ilgili, 70'li yıllarda elektrik-elektronik, 80'li yıllarda bilgisayar ve 2000'li yıllarda yazılım mühendisliklerinin revaçta olması gibi. teknolojinin ilerlemesi ya da gelişmişliğin artması ile birlikte maalesef bu gelişimin doğa ile birlikte senkronize olmaması, yaşadığımız dünya'da olduğu gibi insanın fizyolojisi'nde de anormalliklere neden oluyor. bir zamanların dünya çapında salgınlara neden olan vebası, günümüzde kanser hastalığı olarak vücut bulmuş durumda. dolayısıyla onkoloji branşı gün geçtikçe önem kazanmakta, keza onkoloji ile ilgili diğer branşlar da.

    radyoterapi isteyerek seçtiğim bir bölümdü, bu okulu bir nevi zorunluluk durumunda seçtim. şu an istediğim herhangi bir okula ortalamam tuttuğu için yatay geçiş yapma fırsatım da olsa, geçmişteki deneyim ve öğrenim hayatımla kıyaslama imkanı dahilinde, eğitimini beğendiğim okuluma devam etmeyi istiyorum.

    toplumların herkesin doktor, mühendis olmasına ihtiyacı yoktur. toplumların mesleki yeterliliğe sahip, doktor- mühendis vb. ile birlikte ortan çalışacak alan teknisyenlerine de ihtiyacı vardır. dolayısıyla meslek seçimi yaparken her öğrencinin şişli meslek yüksekokulu'na da şans vermesi , kendi yararlarına olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap