• pazar sabahı sağlam dürtülmek için ideal mekanlar listeleniyor sanırım.

    etiler beyaz fırın ne lan, burada 4 kişilik bir ailenin kahvaltıya ödediği parayla evinizde en leziz yiyeceklerle 10 kere kahvaltı yaparsınız.
  • popüler olanları görüldüğü kadarıyla bi sikime benzemeyen, ödenen paranın da hakkını vermeyen yerler.
    karaköymüş, cihangirmiş falan, arka sokaklarında açmışlar göt kadar 2-3 mekan. van kahvaltısı veriyorlar falan sözde
    masalar mekan önündeki yaya yolunda, yol kenarında
    manzara yok? yanından araba geçiyor.
    kahvaltı desen çakma van; zaten tabağın 3'de 1'ni yiyor artisler
    o 3-5 masa için gelip ayakta da bekliyorlar ya yarım saat kalksınlar biz oturalım diye, te allam sike sürülecek akıl yok yemin ediyorum
    ben böyle şekil yapayım derdine parayla rezil olma görmedim
  • piknik yapabileceğin her yer. hazırla sandvicini evde. hasla yumurta patates al kayveni cayini termosa. git ye dışarda bi parkta mis gibi.aaa olur mu? kapitalizm iyice pençelerini geçirmiş bize. deli para harcamadan mutlu olamıyoruz. yazık bize toplum olarak. almanya bizden daha az kapitalist be..
  • "aynısını evde yesek şu kadar tutardı" avuntularını bir kenara bırakırsak, kahvaltı, bir çiftin zaman açısından rahatça gerçekleştirebileceği, en uygun yemek içeren etkinliktir. herhangi bir akşam yemeğinin aynısını da evde yesen daha az tutar, kahvaltıyı linç etmeyi gerektirecek ne var, anlamıyorum. büyük çoğunluk hafta içi 7'de işten çıkıp, 9'da eve varabildiği için akşam yemeği imkansızken, kahvaltı bir günlük bir stres boşalması için çok uygun bir dışarı aktivitesidir. on yıllık mortgage kredisine girip, dışarıda hiçbir şey yapamayacak kadar borçlanmış her birey, kahvaltı gibi, akşam yemeği gibi, evde de hazırlanabilen ama dışarıda gerçekleştirildiğinde kendini ödüllendirip, bir hiç uğruna yaşamadığın illüzyonunu sana yaşatan keyifli anıları lanetliyor. sen evde ye kardeşim.

    dışarıda kahvaltı yapma konusunda tecrübeliyim. sizinle paylaşmak isterim. bahsedeceğim yerler takribi kişi başı 30-35 lira olan yerlerdir.

    beykoz civarı'ndan başlayacak olursak, kanlıca'dan rüzgarlıbahçe'ye doğru giderken, dönerciyi geçtikten iki sonraki soldan girince "van kahvaltıcısı" var. dolu dolu, güzel malzemeler.

    yine rüzgarlıbahçe'ye doğru gider gibi dümdüz devam ediyorsunuz. biraz ileride solda iki tane karadeniz kahvaltıcısı var. birinin adı mıhlama'lı bir şey. mıhlama'lı adı olan daha iyi. bahçesi var genişçe, çeşitleri de fazla.

    paşabahçe'ye inin. paşabahçe'de, sahil tarafındaki cami'nin hemen arkasında sade bahçe diye bir yer var. minnoş, hoş bir yer, tam bir ege pansiyonu. ege kahvaltısı veriyorlar. çok güzel peynir ve zeytinleri var, özellikle zeytini bol keseden salmışlar her şeyin üzerine. kızartmaları filan çok hoş. el değiştirdiğinde kaliteleri biraz bozuldu ama halen fena sayılmaz.

    anadoluhisarı'nda göksu deresi'nin hemen yanında göksu cafe var. ambiyansı hoş, kahvaltısı ortalama. değer.

    polonezköy'e doğru giderken bir sürü köy kahvaltısı yazan yer vardır. herhangi birine oturabilirsiniz. hiçbiri köy kahvaltısı değildir. sadece çayırın, kırın içinde olduğu için stres atabilirsiniz. fakat, kulindağ diye bir yer var, dağ evi, orayı bulup gidebilirsiniz. açık büfe kahvaltı. malzemeler sıradan, muhteşem değil ama harikulade bir ortamı var. mis gibi ağaçlar, rüzgar, dağ evi, kahvaltı yap, uzan hamağa takıl filan, çok güzel bir yer.

    kanlıca'da çok güzel yerler var. sahil tarafında değil de azıcık içeride ikinci bahar diye bir yer var. tam bir cihangir'den bıktım da buralara geldim abisinin işlettiği bir mekan. buranın fiyatları beş on lira daha fazla standarttan ama bayağı lezzetli yiyecekler, farklı bir menüsü var, farklılığı kazandırıyor. farklı ne vardı derseniz, hatırlamıyorum ama farklıydı. yine kanlıca'da, üsküdar'dan beykoz'a kadar ki her yerleşim yerinde olduğu gibi çınaraltı var. bu çınaraltlarının hepsi aynıdır, her birine oturup upucuz menemen, çay filan tüketebilirsiniz.

    anadolu kavağı tarafına bir iki kere gittim, ikisi de çok kötüydü. pek bir fikrim yok, tavsiye de etmem.

    beykoz'daki koruların kahvaltılarında da bir numara yoktur, pahalı ve standarttır. koruları, illa ki manzara olsun demiyorsanız geçiniz.

    üsküdar tarafında pek bir numara yok. kuzguncuk'ta zahir art cafe diye bir yer var. fena sayılmaz ama peynirleri çok vasat. iki sosis kızartıp, patates tavayla kahvaltı veriyoruz sanmışlar. etraftaki en iyisi olsa da, özellikle tercih edilmez.

    beylerbeyi'nde sahilde bir iki yer var, lokasyon olarak iyi ama oraların da kahvaltısı vasat. çengelköy börekçisi'nin adı var, yine de iyidir.

    anadolu yakası'ndaki en iyi kahvaltıcılar kanımca, kavacık ve etrafında. gelelim avrupa yakası'na.

    bakırköy sahil yolu'nda, veliefendi hipodrom'a dönüşten hemen sonra kale vah kahvaltısı var. delirtir. hem malzemeler çok iyi, hem de iki kişilik diye dört kişilik filan getiriyorlar.

    zeytinburnu'nda manastır cafe diye bir yer var. rum bir aile işletiyor. tam rum manastırı'nın karşısında. idare eder bir kahvaltı, ortam çok güzel. full ağaçlar içinde, etraf mezarlık zaten, sessiz sakin, istanbul'un avrupa yakası'nda olduğunu unutturuyor insana.

    şişli kurtuluş caddesi başında itimat şarküteri var. malzemeler direk şarküteri'den.

    nişantaşı'ndaki yerlerden genel olarak bahsedilmiş. fazla pahalı olduğunu düşünüyorum. cihangir'deki gibi fiks idare eder van kahvaltıcı'sı var. göreme muhallebicisi filan da iyi seçenekler. ama kahvaltı için nişantaşı'na gidilmez. alaçatı bazlama'da yemedim, bir kahvaltı mekanının önünde yaklaşık 30 kişi bekliyorsa, o iş keyiften çok zulme dönüşür.

    galata'da galip dede yokuşu'ndan inerken ilk sağ, sonra sol, biraz daha yokuş aşağı inince bir karadeniz kahvaltıcısı var. ortalamanın üstünde fiyat, ortalamanın üstünde lezzet.

    kumbaracı yokuşu'ndan aşağıya tophane'ye inin, yol bitince sağa dönün, arabaların geldiği istikamete, yaklaşık elli metre sonra solda bir lübnan restoranı var, arada cafe. çok güzel bir kahvaltısı var.

    karaköy'dekiler malum, beşiktaş'takiler malum, bebek mebek malum, hep aynı.

    çavuşbaşı'nda, hacı osman bayırı'ndan inerken sahile varınca, hemen sağda iki tane karadeniz lokantası var. anzer isimli olanın kahvaltısı harikulade.

    aklımda çok hoş yer etmiş yerleri hatırlamaya çalıştım. bunların dışındaki popüler yerler zaten malum ve kalabalık.
  • hmm demek ev ha. vay arkadaş ne kadar zeki insanlar var bu sözlükte. 36 kez 'ev' yazılınca tüm kahvaltı mekanları kapanacakmış. kesin bilgi. ha gayret yayalım.
    o kadar duyarlı ve kapitalist sisteme karşıyım ki evde yapılan kahvaltıdan daha iyisi olamaz asla. bunu acayip zekamla insanların özel günler için güzel kahvaltı mekanı tavsiyesi almaya geldiği başlığa haykırarak defalarca yazayım.
    'o mekanlara o kadar para vermektense mis gibi evimde yaparim tağam mı??'
    'siz var yağ enayisiniz olmm, evde ekmek kızartmak varken!!1'
    ulan adam her gün dışarda yiyo sanki. misafiri var, sevgilisine jest yapacak, deniz kenarında arkadaş grubuyla vakit geçirecek. ama yoook. evde yemek varken sen kimsin onca para veriyon göd herif???!?!!?
    evde ye!

    not: moda van kahvaltı evi pek tatlıdır canlar. önerilir.
  • istanbul'da kahvaltı yapılacak mekanlar.
    mekanlar!
    parklar bahçeler değil,
    mekanlar!
    boğaza bakan banklar da değil.
    mekanlar! işletmeler!
    kendi eviniz de değil.
    mekanlar!
    deniz kenarındaki kayalıklar değil.
    mekanlar!

    başlık neden anlaşılamamış anlamadım.
    belki anlaşılmasına biraz katkı sağlamış olurum..

    hani böyle, ücreti mukabil sabah yemeği yenebilen yerler.
    mekan ile burada işletme kastediliyor yani. ortak sosyal alanlar, kıyılar, ormanlar, boğazlar değil..
    mekanlar.. romantik misiniz lan?
  • lokma degildir.

    bir tabakta 4 tane zeytine 8 tl vermek isteyen varsa gitsin .
    hicbir esprisi olmayan sirf adam skmeye yonelik mekan bu lokma.

    onun yerine sahil seridi boyunca her iki yakada da cok guzel mekanlar ve kasirlar mevcut.
  • ofiste, masa başı[nda bilgisayarın açılmasını beklerken].

    ühü.
  • istanbul'da yaşamanın iki altın kuralı vardır:

    1. trafikten kurtulabileceğin alternatif yolları
    2. gittiğin ve sevdiğin mekanları
    kimseye söylemeyeceksin.

    ki boku çıkmasın.

    o yüzden en iyi kahvaltıcı da kimsenin henüz bilmediği, ancak sizin bildiğiniz kahvaltıcıdır.
  • kalitesiz peynir, market reçeli, çikolata çamuru, tabağa renk veren salam, donmuş sigara böreği, yanık tava menemeni, bulanık çayı ile hiçbir yerde beğenmediğim mekanlardır. bakın daha parasına, valesine girmedim. dışarda kahvaltı mı, doldurun sepetinizi feraha koşun.
hesabın var mı? giriş yap