• bildiğin yağmalanıyoruz hissi yaratıyor içimde. daha dün kadıköy'de akasya avm önünde taksi sırası beklerken, sıranın önünde değnekçinin gelen taksileri sırayla yolcu ile göndermesini görmesine rağmen, her gelen taksiyi önden durdurup atlamaya çalışan bir adam vardı, sandık ki türkçe konuşan değnekçi abiyi anlayamadığından atlayıp sıvışmaya çalışıyor, elbette hayır, karısını sokmuş sıraya aradan durdurusa sıradan atlayıp çevirip gidecek. baktı sırada önde duran iki kadın, türkçe anlamadığı gibi gördüğünü de idrak etmekte direniyor bu adam, bir de ingilizce deneyelim diyerek adama sıraya girmesi gerektiğini böyle taksi bulamayacağını anlatmaya başladı. adam döndü kadınlara ters bir aşağılayıcı el hareketiyle sus çekti, neden, çünkü kadın ona ne yapacağını söyleyemez, zaten olaya sinirlenip homurdanmaya başlayan insanlar bu harekete sessiz kalamayıp, sen kimin ülkesinde kimi susturuyorsun deyince, karısı olduğunu sandığımız dişi versiyonu çıkıp arapça ciyak ciyak bağırmaya ve tepki gösterenlerin üzerine el kol hareketi yapmaya başladı, bir de polis çağırın dedi, evet polis çağırın dedi, diğerleri de güvenliğe seslenip çağırın polisi diye kabul edince şaşırdılar biri ingilizce ülke benim ülkem, polis de benim polisim, kurallar da bu, buna uymayacaksınız defolun gibi birşey söyleyince adam ben kuveytliyim diyerek topladı ahalisini gitti, ne demekse kuveytliyim, benim param 1'e 60 alıyor seni de satın alıcam gör bak mı demek istedi anlamadım tabi. bu bana verdiği yağma hissi yeniden midemin bulanmasına sebep oldu.
    ortadoğu zihniyetiyle gelip, bunu yüzsüzce uygulamaya çalışan hiçbir ülke vatandaşını turist diye sineye çekemiyorum, aynı şey bodum vs.e gelip içip içip taşkınlıkla eğlenceyi ayıramayan batı, kuzey, güney ülkelerinin vatandaşları için de geçerli. 3 kuruş kazanıcam diye kültürünü ve kurallarını uygulamayanlar için de geçerli.
  • bizimkiler hacca kabe'ye gidiyor, bunlar da cevahir'e geliyor sanırım.
  • konu arapların tünel'in ikinci ve son durağında "taksim burası mı?" diye soracak yerli birini bulamamalarına kadar ilerlemiştir. keza bütün vagon arap turist ve az sayıda alman'dan oluşmaktadır.

    edit: fifa gözlemcisiyim.
  • hayatimin 7 ayini katar da gecirmis biri olarak sunu soylebilirim ki, istanbul daki arap nufusu katar'dan cok daha fazla. ben o cahil, dunyadan bihaber, hayati land cruser, 4 kadinla evlenmek ve dinden ibaret olan uzun sakalli sunni - wahabi mezhebinden kacarken, istanbul da gordugum bu tablo karsisinda fatalty error verdim.

    birkac soru var bi bakalim..

    - eskinden turkiye musluman degil miydi ve nerden cikti bir anda bu kadar arap ?

    - gelen turistlerin genel kimlikleri nedir?

    +turkiye eskiden de muslumandi ama araplar icin her zaman bilinmez ve uzak bir cografyaydi. suphesiz ki, akp iktidari ile beraber turkiye de bir anda populerlesen(ama beyin yikama ama sermaye yanlisi olma durumu..) koyu muslumanlik yasayis bicmi, arap turistlerin turkiyeyi tercih etmesinde en onemli bi faktor konumunda.

    simdilerde, amerika/bati dayatmasi olan "arap bahari" gercek anlamda ise halklara zemheriyi yasatan bu degisimde (bkz: musluman kardesler) , ortadoguda olusacak, batinin kolayca kolesi ve somuruleni olmasi planlanan sunni bir birliktelik icin erdogan cok kilit rolde..ve o rol geregi ortadoguda yasayan sunni-wahabi inanisiyla yonetilen, dunyayi yuzyillarca geriden takip eden kralliklarla yakinlasmasi ve kralliklardan gelen turist akiminin olmasi da elzemdir.

    turkiye de yasayanlar, araplari cok genel bakis acisiyla degerlendirmeye bayilir ama araplarda kendi iclerinde cok farkli akimlara ve cok farkli yasayis bicimlerine sahipler..

    milyonlarca arap arasindan abd nin oynadigi at sunni wahabi tarikatidir. dolayisi ile turkiyenin samimi olup iliski kurmasi gereken ulkelerde bunlardir. (buradan, gelen turistlerin profillerini cikarabiliriz)

    +suudi arabistan , kuveyt , katar , dubai ornekleri yeterlidir saniyorum.

    ekleme editi: gordugunuz bu turistlerimizin cogu ulkelerinde nufus sahibi ve zengin olmakla beraber, meydanlarinda insanlarin kafasi kesilirken, alkis tutup gulen kisilerdir. ya da zina yapti diye recm edilen kadinlara haketmis gozuyle bakan, elestirel bir tivit atti diye kafasinin kesilmesi fetvasi verilen bir gencin karsisinda duran tatli mi tatli turistlerdir.yerim onlarin selamini.kiyamam musluman kardesime..

    ayrica;

    (bkz: turkiye katar arabistan)
  • 2012'de işe yetişmeye çalışırken bindiğim taksiden inip kusmama sebep olduklarından beri, bana taksi içi koklama alışkanlığı kazandıran gerçeklik. kokuya duyarlı migrenim ve narkotik köpeklerini aratmayacak koku hassasiyetim var, en yakın arkadaşıma "sakın duş almadan gelme" diyebiliyorum çünkü ter, ağır parfüm, ağız ya da kötü ten kokusu beni ölümün eşiğine getiriyor. gayrettepe - maslak arası bir yerde, "senden az önce arap bir aile taksim'den bindi abla, ben ne yapayım binene in diyemem" diye özür dileyip dururken yüzüme su çarpmaya çalışan taksici ve yol kenarında kusmaktan gebermek üzere olan ben nasıl bir manzara oluşturduk bilmiyorum ama koku hassasiyetiniz varsa özellikle belli lokasyonlarda taksiye binmeden içeriyi bir koklayın derim.

    gürültü konusu var bir de, iki gün önce beyoğlu belediyesi'ne bir dosya bırakmam gerekti, geri dönerken de şişhane'den metro'ya bineyim dedim. önümde yürüyen ve çarşafının içine hiçbir şey giymediği güneş üstüne vurunca belli olan başka bir arap turist kadının mabadının tüm detaylarını görmenin etkisindeydim bu kararı aldığımda, yapmaz olaydım. osmanbey'de koloni halinde binen bir grup (çoluk çocuk en az 12 kişi vardı), babalarının ahırına gelmişler de gönüllerince tepinip anırıyorlar sanki. böyle bir gürültüyü adana adliyesi önünde bile duyamazsınız. ulan tüm vagon ters ters bakıyor, bunların yarısı anırırken diğerleri de videolarını çekip gülüyor, kadının teki bar bar bağırarak istanbul sapphire'e nasıl gideceklerini soruyor, kimse cevap vermiyor, en sonunda zerre muhatap olmak istemesem de nerede ineceklerini haykırarak söylemek zorunda kalan yine ben oldum, çünkü "cennet varsa kesin kütüphanedir" diyen bir sessizlik düşkünü olarak kıçıkırık bir avmnin adresi için kendini paralayan karının sesine daha fazla tahammül edemedim. bağırmama şahit olan varsa özür dilerim. o vagondaki tüm türk vatandaşları gözüme birer lady ve sir gibi göründüler o an yeminle. meğer ne sessiz ne asil milletmişiz.

    haftasonu evden çıkmayın, bir film ve bira açıp keyfinize bakın, havaların soğumasını, istanbul'un kendine gelmesini bekleyin sokakta yürürken koku, gürültü ve 3 karılı adamın tacizkar bakışlarından uzak kalmak için. mümkün olsa yazın istanbul'a hiç uğramayın. arap turist gelmesin demiyorum, gelsinler, arap kadın 2-3 kumasıyla yarışmak için bol bol dantelli don ve kozmetik alsın, para bırakıp gitsinler zira sanayisi olmayan bir ülke olarak buna ihtiyacımız var. yalnız libya'lı ve lübnan'lıları eğitimli ve medeniler, haklarını kesinlikle yememek lazım o insanların.

    edit: babası istanbul'un ünlü otellerinden birinde müdür olarak çalışan bir arkadaşımın anlattığı, oda içinde mangal yakmasına izin verilmediği için sinirlenip, tuvaletten çıkınca g.tünü odanın perdesine silerek ve çocuklarını halılara işeterek intikam alan turist tabi ki iskandinav'dı, araplar hiç öyle şey yapar mı? :s
  • bundan şikayet edenlere londra gümrüğünde kaçakçı muamelesi yapıldığında içimin yağları eriyor benim. herhangi bir avrupa ülkesinde tesadüfen tanıştığı biriyle muhabbeti türk olduğunu söylediği anda kesilen veya soğuyan adamın gelip burada elin arabı muhabbeti yapması salakça. herkes kendine bir zenci arıyor mınkoyim.
  • araplar gelmeseydi, rus'larin amina koyum denecekti..
    ruslar gelmeseysi cin'lilerin amina koyum denilecekti,
    cinliler gelmeseydi israil'lerin amina koyum denilecekti...
    o kadar hazimsiz, o kadar kendini begenmis, o kadar kibirli bir toplulmuz ki..
    sanki metre kareye dusen o kadar okuzu, kapkaccisi, tacizcisi ile istanbul arap trustler gelmeden nasil desem? bir newyork, bir roma'ydi...
    esnaflik nedir bilirimsin sen?
    turizm nedir anlarmisin?
    hizmet sektoru nedir?
    derler ya.. hem fakir hem siki buyuk..
    isin insanlik, adamlik boyutu bir tarafa...
    cahil adam tehlikelidir.. ama okumus adamin cahili daha tehlikelidir.
    sen bugun araplara hoykuruyorsun.. dun ruslara kin kusuyordun, evvelsigun israilli'leri siktir etmeye calisiyordun...
    hazimsizlik cok kotu..
    daha oturdugu sehirden disari cikamamis, uc tarafi denizler ile cevrili bir ulkede deniz gormemis (istanbul, antalya, ege de bile yasayip deniz gormeyen insanlarimiz var)
    ruslari begenmessin, araplari begenmessin, israillileri begenmesin, romanyalilari begenmessin, bulgarlari begenmessin..
    gelmesin lan istanbul'a kimse..
    kurtler gelmesin, ic anadolu apacileri gelmesin, araplar gelmesin, karadenizliler gelmesin..
    babaniz tapuladi ya.. istanbul sokaklarini.

    - ukrayna sokaklarinda eli sikinde gezerek sokacak delik arayan, turustlerden daha karakterli olduklari asikar.

    -12 saat daha cocuk yasta ki kizlari sikmek icin tayland yollarina dusen kansizlardan daha namuslu.

    - burnu bir karis havada, alis veris yapmak icin degilde sanki sadaka vermek icin gelen burnunu siktigimin iskandinav turstlerden daha eglenceli.

    - sabahtan aksama otelden disari cikmayip, gece pet su siselerine doldurduklari votka ile disko-barlarda kuru kalabalik eden ruslardan daha bereketli.

    - icip icip olay cikaran ingilizlerden daha guvenli...

    birkac hafta once istanbul da gordugum arap turistlerdir. icim gitti.
    gecen sene benim dukkana yolunu sasirip gelen ve iki haftalik ciromu bir saatte veren ama dukkanin amina (siki sag olsun, birikmis elektirik faturalarini odedik) koyan katar'li babayi hatirladim.
    buraya gelin be abim..
    isgal edin.
  • aslında buradaki eleştiri turist olmasında ya da arapları para harcamasında değil.
    ülke vatandaşının turist gibi yiyip içip alışveriş yapamamasında.
    mesela avrupa'ya gittiğinizi düşünün, tatil için bütçeniz bellidir ona göre yer içer alışveriş yaparsınız. bölge halkı da günlük rutinine devam eder. yani italya da senin kahve içmem turistlik bir para harcamayken italyanın kahve içmesi onun rutinidir.

    işte ipler burada kopuyor. geçenlerde fişekhane ye gittim. acıktık yemek yiyelim dedik. restoran ve kafelere girer girmez çıkmak zorunda kaldık. hiçbir yerde boş masa yok, masalarda da zinhar türk yok. her masaya en az 1 entarili düşüyor.

    avm ye gidiyorsun sen bir gömlek alırken 35 kere düşünürken yabancılar poşetleri taşıyamıyor. üstelik bu kişilerin giyimleri, hal tavırlarından öyle çok da zengin tırı vırı olmadığını anlıyorsun. sonuçta zengin adam niye lc waikiki yağmalasın değil mi?

    biz de alışveriş yapabilsek vs bu olanlar bu kadar göze batmayacaktı.
    mesela fişekhane de bir bardak çay 38 liraydı. menüye bakınca allahsız kitapsızlar dedim ama dolara vurunca 2 küsur dolar ediyor.
    ben yemek yesem 250 lira vereceğim ama turist yese 13 dolar verecek. birim hesabıyla bakınca bedava.

    bu durum insanlara kendi topraklarında turist gibi hissettiriyor. kendi ülkende kendi kafenden çay içemiyorsun çünkü fiyatlar senin için belirlenmiyor. üstelik alım gücün de düşük.

    ayrıca bir alman, fransız turist gelse fark etmezsin bile. bir şekilde ortama uyum sağlar, arada kaynar.
    araplar diğer milletlerin turistlerine de benzemiyor.
    gittikleri yerler onlara uyum sağlasın istiyorlar. bir fransız turist menü niye fransızca değil diye şikayet etmez ama arap turist eder. uyum becerisi sıfır. bu da göze batıyor.
  • biz istanbul ve antalya esnafını memnun etmiş hadisedir.

    araba kiralama, turizm, vs. işindeyiz. para neredeyse oradayız. arap kardeşlerimiz de güzel para harcıyorlar. geçenlerde bir grubu kafalamış bizim düzgün. the marmara'dan bulmuş. ofise geldiler. ikramda kusur etmedik. akşam gazinoya götürdük, güzel ruslardan bir demet yaptık...

    sonuç: bir filo araba kiraladık. bir aylığına. türkiye'yi dolaşacaklar. yanlarına da üç rehber ayarladık. rehberler de bizim şirketten. yine bizim kardeş şirketten otel rezervasyonları ve kateringi organize ettik. eğlence ve alış veriş de bizim akrabalardan olacak.

    topluca, sülalece... :)

    böyle zengin arap turist olur da sevmez miyiz? gelsinler, daha çok istila etsinler... petro dolar'larını saçsınlar...

    ruslar var... ama alayı köylü, gariban. onları ciddiye bile almıyoruz. antalya'daki dükkana gelmişler. araba kiralamak için. pazarlık etmeye kalkmışlar. kovalamış bizim sinem. arap gelince parasını veriyor, pazarlık falan yok. sağolsun başbakan da bir numara olmuş bunların memleketinde. birbirimizi gördüğümüzde "one minute" diye bağırıp gülüşüyoruz.

    gelsinler... işler açıldı sayelerinde... eleştirmeyin, aşağılamayın adamları... müşteri lan onlar!
  • yahu bırakın gelsinler arkadaşım. amerika, ingiltere, ispanya, belçika, fransa korkmuyor da, sen neyinden korkuyorsun bu adamların, neyini beğenmiyorsun. bırakın daha çok gelsinler...

    yok metroda merdivenin solu boş kalmıyormuş, bilmem ne. metroda merdivenin solu kışın ortasında da boş değildi ki?
hesabın var mı? giriş yap