• ben yıllık izindeyken verdiği görevleri tek tek götüne sokması gereken yöneticidir. olm nasıl işlerde çalışıyorsunuz lan siz? tatilden önceki son mesaide "müdür bey tatilde mail ya da telefon cevaplamayacağım, adı üstünde tatil bu amk. ben bi kaç gün kafamı rahatlatmak için hayvan gibi para harcayacağım. beni arayanın bir, bana iş kitleyenin iki defa amına koyarım. fyi. iyç. tşk." yazar geçerim. madem bensiz işleri yürütemiyorlar tatilde mail cevaplamadım diye beni de işten atamazlar. sikime kadar yolları vardır.

    edit: bir kaç yıl işlettiğim kendi şirketimde bile tatile çıktığımda dünyanın geri kalanı sikimde olmazdı. benim kafam yanacağına şirket yansın amk der çıkar giderdim arada. geldiğimde de bi bok olmazdı, kaldığımız yerden devam ederdik işlere.

    o yöneticiyi dövüp hemen istifa edin o işten. 40'ınıza gelmeden sağlığınızı kaybedersiniz. kazandığınız paraları da doktorlara yedirirsiniz artık.
  • balayındayken arayanı var o daha kötü. mesela çocuğunun doğumu var o gün tak telefon çalar.

    yönetici değildir, idarecidir.
  • türkiye'de insanların neden çalışmak istemediğinin veya her sabah neden söverek uyandığının kanıtları.
  • mesai saatinde on dakikanın hesabını yapar ama tatiline el koymak ister götelek. bir arkadaş izne çıkmıştı. 3 haftalığına vedalaştık, baktım ertesi gün öğlene doğru gelmiş fotokopi çekiyor. acil gelmen lazım diye aramışlar.
  • özel sektörde çalışan insanların büyük bir çoğunluğunun başına gelen durumdur. ben artık öğlen arası çalan telefona bile bakmıyorum. bir yerde denk gelip soru sorana "saat daha 1 olmadı" diyorum. izne çıkacağım dönemde gelen maillere otomatik olarak "out of office" dönüyor, akşamları, hafta sonları falan arayanlara ya bakmıyorum ya da baktıysam "mesai bitti bakamam ona şu anda" diyerek geçiştiriyorum. bu yüzden başıma da bir şey gelmedi iş yerinde. özetle, izin mevzusu çalışanın cayamayacağı bir hakkı. kimse elinizden alamaz. sonuna kadar kullanın, gerekirse kavga edin bunun için.
  • iş telefonunu ofiste bırakabilirsiniz. bunu da müdürünüzün gözünün önünde yaparsınız. konu kapanır.

    özel numaranızı vermemiş olmanız kaydıyla.
  • izni calisanin burnundan getiren yonetici yoktur, izninin burnundan getirilmesine izin veren calisan vardir (bkz: kendimden biliyorum)

    mesai saatleri icinde esek gibi calismaniz yetmiyormuscasina mesai saatleri disinda maillerinizi kontrol ediyorsaniz, telefonunuzu aciyorsaniz tatilinizin burnunuzdan getirilmesini hak ediyorsunuz maalesef. tatildeyken yoneticinin alabilecegi yegane cevap, e-mailinize kurdugunuz "su an tatildeyim, su gun donuyorum, acilse suna ulas, acil degilse de beni neden aradin ki zaten" temali otomatik cevap olmalidir.

    yoneticiniz hak etmis oldugunuz yillik izninizde calismadiginiz icin sizi isten atamaz. eger ki bir is, tatilinizde bile size geliyorsa o isi sizden baska yapabilecek kimse yoktur. emailine cevap vermezsen isten atilirsin vs diye tehdit edilirseniz istifa dilekcenizi takdim edin. o yoneticiyle zaten omur gecmez.

    ps (kendime not): yasamak icin calisiyorsun, calismak icin yasamiyorsun. ne parasina ne de kidemine degmez sirket benim olmadikca.
  • alçak eşşeğe binen çok olur. burda ağlayacağınıza rahatsızlığınızı onun yüzüne söyleyin. yoksa susun yalamaya devam edin. ya da en iyisi yerinizi suriyelilere bırakın. büzükleri yiyosa aynı lölöyü onlara yapsınlar bakayım.
  • bir tık ötesi tatile çıkacağım için iş yerinde bıraktığım dizüstü bilgisayarı şoförüyle yola çıkacağım akşam gönderen patronumdur. gerekçesi tatilde sıkılırmışım, tuvalete bile giderken almalıymışım. sonuç eskiden hafta sonları yanıma aldığım bilgisayar daha yerinden kalkmıyor. mesai biter bitmez iş telefonu kapanıyor.
  • kuaför arkadaşımı izin gününde bile arayıp "iş var, acil gel" deyip saatlerce çalıştıran, buna rağmen beş kuruş para vermeyen vicdansız, adi yöneticidir. görgüsüzlüğü, cahilliği, sonradan görme halleri de cabası (imiş).
hesabın var mı? giriş yap